Enver Altaylı: ”4 yıldır tek başıma bir hücredeyim, yan hücrelerim bile boş, müthiş bir işkence”

Tutuklu eski MİT mensubu Enver Altaylı, son savunmasını yaptı. “Telefonumdan çıkan Rus istihbarat belgesi, benim Türk casusu, beni bununla suçlayan savcının da Rus savcısı olduğunu gösterir. Tam 4 yıldır tek başıma bir hücredeyim. Yan hücrelerim bile boş. Müthiş bir işkence.''

KRONOS 07 Ekim 2021 GÜNDEM

Sovyetolog ve eski istihbaratçı Enver Altaylı.

Gülen cemaati yöneticiliği ve casusluk suçlamalarıyla tutuklu yargılanan eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Enver Altaylı, Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı, son savunmasını yaptı. Altaylı ile ilgili karar, 8 Kasım’da verilecek.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın mahkemeden aktardığına göre; duruşmada Enver Altaylı son savunmasını yaptı. Yaşının 80’e yaklaştığını ve tek kişilik bir hücrede kaldığını ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ifade ederek savunmasına başlayan Altaylı, tutuklu yargılanan damadının kendisiyle aynı koğuşa verilmesini talep etti.

“BU ÜLKENİN MERHAMETE VE YENİDEN BİR BAŞLANGICA İHTİYACI VAR”

“Bu ülkenin merhamete ve yeniden bir başlangıca ihtiyacı vardır” diyerek savunmasına devam eden Altaylı, şunları söyledi: “Henüz yazılmamış ama yazılmakta olan, henüz yayınlanmamış ama gelecekte bir gün mutlaka yayınlanacak olan ‘Enver’in Hücre Günlüğü’ kitabından birkaç sayfa okumak istiyorum. Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte yardım ve yataklık suçlamasıyla tutuklandım. Sonra üyelik ve casusluk suçlamaları ortaya atıldı. Bir gece yarısı koğuştan çıkarıldım, araca bindirildim. O gün koyulduğum hücrede tam 4 yıldır tek başıma yaşıyorum. Yan hücrelerim bile boş. Radyo yok, televizyon yok. Sessizlik var. Müthiş bir işkence. Almanya’daki Baader Meinhof üyeleri, cezaevinde koşulları iyi olmasına rağmen intihar etmiştir. Sebebi, sessizliktir.”

“YARGITAY’IN HİÇBİR KRİTERİNİ KARŞILAMIYORUM”

Cezaevi sürecini ‘arınma’ olarak niteleyen Altaylı, casusluk ve ‘FETÖ’ yöneticiliğinden mahkum edilmesinin hukuka vurulmuş bir darbe olacağını ifade ederek, “Casuslukla ilgili bir tek delil yoktur. Örgüt yöneticisi olduğumu gösteren tek bir delil yoktur. Yargıtay’ın kriterlerinden hiçbirini karşılamıyorum” dedi.

“BU DELİL BENİM TÜRK CASUSU OLDUĞUMU GÖSTERİR”

Dava dosyasında yer alan Rus istihbaratının Türkiye’ye yönelik planlarının kendisine ait telefonda çıkması nedeniyle casuslukla suçlandığını söyleyen Altaylı, o belgeyi Hakan Fidan, İbrahim Kalın, Tuğrul Türkeş ve Feridun Bilgin aracılığıyla Ahmet Davutoğlu’na ilettiği belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Rus istihbaratıyla ilgili belge casusluk suçlamasının delili olarak gösteriliyor. Telefonumdan çıkan Rus istihbarat belgesi, benim Türk casusu, beni bununla suçlayan savcının da Rus savcısı olduğunu gösterir.”


 

“AİLENİZE, MİLLETİNİZE İHANET ETMEYİN”

Altaylı sözlerini, “Sayın başkan ve üyeler, ailenize, çocuklarınıza, milletinize ihanet etmeyin” diyerek sonlandırdı. Son sözlerin ardından mahkeme, bir sonraki duruşmada kararını açıklayacağını belirtti. Davanın karar duruşması, 8 Kasım’da Ankara Adliyesi’nde görülecek.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram