Türkiye’nin en çok okura sahip gazetesi Zaman’a 5 yıl önce kayyım atanmıştı. Türkiye basın, demokrasi ve düşünce özgürlüğü tarihine kara bir sayfa olarak geçen kararla gazeteye el konuldu, çalışanları polis zoruyla çıkarıldı, yüzlerce gazeteci işsiz kaldı.
4 Mart 2016 tarihinde İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği Türkiye’nin en büyük gazetesi Zaman’a kayyım atamıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fuzuli Aydoğdu’nun nöbetçi mahkemeye yaptığı başvuru çerçevesinde Feza Yayıncılık A.Ş. bünyesinde bulunan Zaman, Meydan, Today’s Zaman gazetesi, Cihan Haber Ajansı, Aksiyon Dergisi, Kitap Zamanı, Cihan Medya Dağıtım, Irmak TV ve Radyo Cihan’a kayyım atandı.
GAZETEYE DESTEK VERENLERE MÜDAHALE, EYLEMLERE KATILANLARA SORUŞTURMA
Zaman’a kayyım atanmasının ardından yüzlerce çalışan işsiz kalmış, gazeteye polis zoruyla girilerek yöneticileri derdest edilmişti. Gaz bombaları, tazyikli su ve coplarla gazeteye destek için gelen okurlar da dağıtılmıştı.
Gazeteye el konulması Türkiye’nin birçok ilinde “Özgür basın susturulamaz” sloganlarıyla protesto edilmişti. Daha sonra, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Gülen cemaatine yönelik soruşturmalarda basın özgürlüğü talebiyle eylemlere katılanlara “örgüt üyeliği” gerekçesiyle davalar açıldı.
ONLARCA GAZETECİ, YAZAR, EDİTÖR TUTUKLANDI
El konulan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Zaman gazetesinin birçok yazarı, editörü, muhabiri ve çalışanı hakkında davalar açıldı. Birçok gazeteci tutuklanmıştı. Türkiye cezaevlerinde bulunan 100’e yakın gazetecinin büyük bir kısmı Zaman’ın da içinde yer aldığı medya organlarında çalışanlardan oluşuyor.
BİNASI ADLİYE OLDU
Zaman gazetesinin Yenibosna’da bulunan ve Türkiye’de ilk kez her yönüyle ‘gazete binası olarak tasarlanan’ binası ise Bakırköy Adliyesi’nin ek hizmet binasına dönüştürüldü. Hâlen adliye hizmetlerinin verildiği binada, Feza Gazetecilik bünyesindeki şirketler yer alıyordu.
BİLİCİ: KAYYIM ATANMASI DEMEK ANAYASANIN ASKIYA ALINMASI DEMEK
Kayyum atanmasıyla ilgili dönemin Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdülhamit Bilici, “Sağduyulu ve demokrat herkesi medya özgürlüğüne ve Zaman gazetesine sahip çıkmaya çağırıyorum” açıklamasında bulunmuştu. Bilici, “Medya özgürlüğü anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) tarafından garanti altına alınmış durumdadır. Gazetemize kayyım atanması demek anayasanın askıya alınması demektir. İpek Medya Grubu’na yapılanlardan bu kişilerin medya grubuna kapatmaktan başka bir dertlerinin olmadığını gördük. Umarım Türkiye bu yoldan döner, normal hukuk yoluna girer” demişti.
TGC: HALKIN HABER ALMADAKİ ÇEŞİTLİLİK KANALLARI HIZLA TÜKETİLİYOR
Gazeteye kayyum atanmasına tepki gösteren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu da, “Kayyum atama sistemi medyayı susturmanın yeni aracı oldu” açıklamasında bulunmuştu.
TGC’nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı:
“Gözaltılar, tutuklamalar, internet erişiminin engellenmesi ve ağır para cezalarıyla basını susturan zihniyet, şimdi de kayyumlar eliyle gazete ve televizyonların içini boşaltıp yok ediyor. Basın sektöründe işsiz gazetecilerin sayısı da her gün biraz daha artıyor. Halkın haber almadaki çeşitlilik kanalları hızla tüketiliyor. Hatırlanacağı üzere İpek Medya Grubu’na atanan kayyumlar kısa sürede basın şirketlerinin tümünün kapısına kilit vurdu.
Aynı akıbetin Zaman Gazetesi için de söz konusu olmayacağını umuyoruz. İktidara, görüşlerini benimsemediği medya kuruluşlarına müdahale ederken, binlerce basın emekçisinin işsiz kalmasına neden olduğunu da bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.”
