Kürt siyasetine yönelik sert bir dalga daha geliyor. Aylardır konuşulan ve Saray’a yakın kaynakların sızdırdığı yol haritası çoktan belli oldu. Bunun için sadece ‘zaman ayarlı saldırı’ -elbette PKK tarafından- bekleniyordu.
Nitekim Batman’daki saldırı ve gelen şehit haberleri hedeflenenin dışa yansımasını en yetkili ağızdan teyit etti. AKP’nin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimlerle ilgili yaptığı konuşmada şimdiden Doğu ve Güneydoğu’daki seçim sonuçlarını bir nevi belirlemiş oldu; yok sayacaklarını ilan etti. Erdoğan; “şunu da açık söylüyorum şimdi Mart seçimleri geliyor. Bu seçimlerde şu teröre bulaşmış oluşumlar sandıktan çıkacak olursa öyle bekleyelim, şu olsun bu olsun yok. Anında gereğini yapıp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz. Beklemek yok…”
Bu tehditkar açıklamanın yorumu çok açık. HDP ve bu parti adına belediye seçimlerinde yarışan Demokratik Bölgeler Partisi’ni (DBP) şimdiden seçimi ‘kaybettiğini’ ilan etmek, Kürt seçmeninin sandığa gitmemesini sağlamak ve en tehlikelisi de bu kitleyi sokağa dökmek. Demokrasi, siyaset, seçim gibi kavramların uzun zamandır sadece adı vardı.
Kayyum tehdidi uygulamada zaten vardı. 30 Mart 2014 yerel seçiminde 103 belediyeyi kazanan DBP’nin, hâlihazırda 83 belediyesi atanan kayyumlar tarafından yönetiliyor. OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle 11 Eylül 2016’dan beri belediyelere kayyum atanıyor ve bu süreç halen devam ediyor. ‘Teröre destek’ gerekçesiyle kayyumlar atanırken belediye eşbaşkanları da tutuklanıyor.
Anlaşılan o ki, yapılanlar yetersiz görülüyor. Kürt siyasetine yönelik ciddi yaptırım ve hamlelerinin olduğu saray koridorlarında dile getiriliyor. İddialar ciddi!
Yapılacaklar listesinde, parti il ve ilçe yöneticileriyle mensuplarının tutuklanmaları, Mart seçimlerine kadar tüm belediyelere kayyum atamak ve Kürtleri temsil eden partilerin seçime girmesini engellemek.
Bunun için iki yol var ya partiler kapatılacak ya da işlevsiz hale getirilip seçim hazırlıklarını yapmalarına imkan verilmeyecek. Ancak Erdoğan’ın yerel seçimlerde özellikle Diyarbakır’ı ‘sandıktan’ Kürtlerden almak istiyor. Saray’ın hedefinde partileri kadük düşürmek veya kapatmanın yansıra 67 HDPli vekilin 45’i hakkında yeni fezlekeler çıkartıp tutuklattırıp siyaset dışına itme çabaları da var.
Öte yandan askeri operasyonlara hız verme, kimi Kürt iş insanlarının mallarına “terör” bahanesiyle el koyma da gündemde. Saray’ın Kürt siyasi hareketi ile direkt ya da dolaylı herkesi potansiyel suçlu ilan etme veya ‘hukuki’ sürece tabi tutma amacı da… İlk etapta 25 Kürt iş insanı var. bu listenin sürekli güncellendiği de sızan bilgiler arasında.
Sarayın planlarına karşılık PKK/KCK’nın tutumu merak ediliyor. Ancak Serhildanlara (başkaldırı) start verme ya da Devrimci Halk Savaşı adını verdiği topyekûn bir kalkışma Kandil’in gündeminde görünmüyor.
Demokrasinin rafa kaldırıldığı, ekonomik krizin baş gösterdiği şu günlerde Kürt sorununu Türkiye içinde tekrar kaşımak birçok sonuca gebe. Aslında son günlerde tekrar başlayan toplu tutuklamalar bize bu sürecin uzak olmadığını gösteriyor.
