Yargıtay’a üye yapıldıktan sonra henüz göreve başlamadan AYM üyeliğine adaylığını açıklayan eski İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan’a bir tepki de DEVA Partili Yeneroğlu’ndan geldi. "Atamalar operasyonel. Yargıtay’ın iradesine de el konuldu” diyen Yeneroğlu, Yargıtay üyelerine baskı ve mobbing uygulandığını söyledi.
27 Kasım 2020 tarihinde Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine atanan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, henüz görevine başlamadan üyelere gönderdiği yazıyla Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine aday olduğunu açıklamıştı.
‘YARGITAY ÜYELİĞİ, AYM İÇİN BASAMAKTI’
AYM’de boşalacak Yargıtay üyeliği koltuğu için aday olan İrfan Fidan’ın bu hareketi “Yargıtay üyeliği AYM için basamaktı” yorumlarına neden oldu. 17 Aralık 2020 tarihinde Yargıtay’da yapılacak AYM üyeliği seçimi için 8 adayın olduğu belirtiliyor. İrfan Fidan’ın seçilip seçilmeyeceği merak konusu.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘ATAMALAR OPERASYONEL’
Bu arada İrfan Fidan’ın adaylığına bir tepki de seçim öncesi DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nan geldi. HSK’nın ‘Avrupa Yargı Kurulları Ağının nitelemesiyle tüm eylem ve kararlarıyla yargının bağımsızlığına dair herhangi bir endişe taşımadığını ortaya koyan sadece adı kalmış bir kurula’ dönüştürüldüğünü kaydeden Yeneroğlu, “27 Kasım 2020’da HSK tarafından çok tartışmalı yargı üyelerinin Yargıtay’a atanmaları bunun son örneğidir. Atamaların operasyonel olduğu, üyelerden birisinin henüz cübbesini dahi giymeden Yargıtay adayı olarak Anayasa Mahkemesi üyeliğine adaylığını açıklamasından açıkça anlaşılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
‘YARGITAY ÜYELERİNDEN TALİMATLA OY VERMELERİ BEKLENİYOR’
“Bu adım ile Yargıtay’ın iradesine, gizleme gereği dahi duyulmadan, el konulmuştur” diyen Yeneroğlu, Yargıtay üyelerinin mobbing ve baskı uygulanarak adaylıktan çekilmelerinin sağlanması iddiasının da yargı camiasında yaygın olduğunu söyledi. Yeneroğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Anayasa’ya göre; Yargıtay Genel Kurulunda yapılacak seçimde en çok oy alan 3 aday Cumhurbaşkanı’na sunulur, Cumhurbaşkanı bu 3 kişi arasından birisini Anayasa Mahkemesi üyesi olarak seçer. Demokratik bir ülkede bir adayın ilk üçe girebilmesi için uzun yıllar Yargıtay’da görev yapması yahut da nitelikleri ve erdemleriyle ön plana çıkması gerekir. Biz de ise, gözümüzün önünde yapılan operasyonla, Yargıtay üyelerinin çoğunluğunun hiç tanımadıkları bir adaya talimatla oy vermeleri beklenmektedir. Talimatla oy kullanan Yargıtay üyelerinin birçok davada da talimatla oy kullanmış olabilecekleri açıktır.”
‘ANAYASAYA SADIK HAKİMLERİN MÜCADELESİNE İHTİYAÇ VAR’
Aklını ve vicdanını iktidara bağlayan hâkim ve savcıların tarihin tüm dönemlerinde utançla hatırlandıklarını kaydeden Mustafa Yeneroğlu, “Yargıtay üyelerinin kendilerine dayatılan bir adaya oy vermelerinin beklenmesi öncelikle itibarlarına yapılan en büyük hakarettir. ‘Ankara’da hala yargıçlar var’ diyebilmek için onurlu, vicdanlı ve anayasaya sadık hakimlerin mücadelesine yürekten ihtiyaç duyuyoruz. Aklını ve vicdanını iktidara bağlayan hâkim ve savcılar tarihin tüm dönemlerinde utançla hatırlanmıştır. Ancak tarih mesleğinin gereğini hakkıyla veren onuruna ve anayasaya sahip çıkan tüm hâkim ve savcıları saygıyla anmıştır, anmaya da devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
