Yağmurdan önce, yağmurdan sonra: Erol Bulut

Kısa teknik direktörlük geçmişinde Yeni Malatyaspor ve Alanyaspor’a bereketli günler yaşatan Erol Bulut, yaklaşık 6 yıldır kuraklık sorunu yaşayan Fenerbahçe’ye büyük umutlarla gelmişti. Bulut, 3 maçtır evindeki maçlarda mağlup olan ve futboluyla da umut vermeyen Fenerbahçe’de tartışılan isim.

KRONOS 17 Aralık 2020 PORTRE

Takvim yaprakları 1996 yılının 5 Mayıs’ını gösterirken; mazisindeki 6 şampiyonlukla İstanbul hegemonyasına son veren Trabzonspor, birçok sevince ve başarıya şahitlik ettikten sonra kentsel ve rantsal dönüşümle yıkılan Hüseyin Avni Aker Stadyumu’nda tarihi bir maça çıkıyordu. Yağmurlu ve sisli bir Karadeniz akşamında misafir ettiği ekip ise birlikte şampiyonluk mücadelesi verdiği Fenerbahçe’ydi. Beraberlik halinde bile şampiyonluk Karadeniz ekibine yakındı. Fakat 2-1 galip ayrılarak şampiyonluğa yelken açan taraf, Sarı-Lacivertliler oldu.

O karşılaşma ev sahibi takım için travmatik sonuçlar doğururken; Fenerbahçe açısından tarihi öneme sahipti. Çok şey yazılıp söylendi o maçla ilgili. Trabzonspor’un yaşanan travma sonucu 10 yıl geriye gittiği iddia edildi. Karadeniz camiasını derinden sarsan bu olay, “Yağmur: Kıyamet Çiçeği” adlı filme konu oldu. Karşılaşmanın sonucuyla bağlantılı intihar vakaları bile yaşandı.

Fenerbahçe, Erol bulut, Uche, Okocha

Erol Bulut; Uche, Okocha, Högh ve Boliç gibi ünlü futbolcularla birlikte Fenerbahçe forması giymişti.

Tüm bu gelişmelerde başrolü; maç öncesi sergilediği psikolojik harple dönemin Fenerbahçe Başkanı Ali Şen’in, karşılaşmada ise attıkları gollerle Oğuz Çetin-Aykut Kocaman ikilisinin sağladığı konuşuldu. Ancak o maçın 80. dakikasında oyuna girip 82. dakikasında sahaya çöken sisler arasında soldan Aykut Kocaman’a klas bir ortayla şampiyonluğa giden yolda en önemli asisti yapan biri vardı: Erol Bulut…

Futbolculuk kariyerinde ortalamanın biraz üstünde kanat oyuncusu olarak dikkat çekti. Fenerbahçe’de 4 sezonda 124 resmi karşılaşmada 11 gol kaydetti. 2 kez kırmızı kart gördü. 3 kez A Milli Takım’a seçildi. Kaderin cilvesi, Sarı-Lacivertli takımda geçirdiği 4 sezonun ardından, 1999’da, üç yıl önce şampiyonluk hayallerini yıktığı Trabzonspor’a transfer oldu. Ardından ise Türkiye’de Adanaspor ve Bursaspor formalarını giyip Ukrayna ve Yunanistan liglerinde oynadıktan sonra 2012’de futbolculuk kariyerini noktaladı.

Abdulhah Avcı, Erol Bulut

Erol Bulut, Başakşehir’de Abdullah Avcı’nın yardımcılığını yapmıştı.

VASAT FUTBOLCULAR İYİ ANTRENÖR OLUR!

Trabzonspor maçındaki şampiyonluk ortası ve Olympiakos formasıyla 2006-07 sezonunda Real Madrid’e yaklaşık 30 metreden attığı şık gol dışında hafızalarda iz bırakan bir anı bırakmadı Erol Bulut. Onu bugün konuşulur kılan da futbolculuk kariyerinden çok teknik direktörlük süreci.

Alman ekolünden gelmiş olmasının kazandırdığı sistem ve disiplin bağımlılığı onu iyi antrenör olma konusunda motive eden en önemli etkenler arasında yer aldı. Kartalspor ile startını verdiği bu süreçte, Elazığspor ve Başakşehir takımlarında yardımcı antrenörlük yaparak iddiasını ortaya koydu.

2014’te göreve başladığı Başakşehir’de Abdullah Avcı’nın sağ kolu iken 2017’de Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam’ın bir gece ansızın şehri terk etmesiyle boşalan bu mevki için önerilen isim oldu. Başta Malatyalılar olmak üzere herkes için sürpriz bir karar olmuştu. Zira ligin yeni takımında işler iyi gitmiyordu. Homurtular arasında göreve başlayan Bulut, sis perdesini kısa sürede aralayıp sistemini kurmakta gecikmedi.

Erol Bulut’un teknik direktörlük kariyerindeki ilk durağı Yeni Malatyaspor’du.

YENİ MALATYASPOR’DA KURULUŞ DEVRİ

Yeni Malatyaspor’daki ilk 22 haftalık periyotta ligde öne geçip de kaybettiği maç olmadı. Bu 22 maçta 18 galibiyet ve 4 beraberlikle müthiş bir istatistiğe imza attı. Genç Teknik adam bu durumu, “Futbolda daima kompakt oynamak zorundasınız. Sadece savunurken değil, hücum ederken de kompakt olmalısınız. Aksi takdirde topu kaybettiğinizde zor durumlara düşersiniz.” diye açıklıyordu. Bulut, sistemini kabul ettirmişti. İki sezonluk Malatya serüvenini 69 maçta 26 galibiyet, 19 beraberlik ve 24 mağlubiyetle noktaladı.

Erol Bulut, ikinci durağı Alanyaspor’da kariyerinin en başarılı günlerini yaşadı.

ALANYASPOR İLE İLERLEME DEVRİ

Yaptığı iyi başlangıçla kabına sığmayan ve tecrübe kazanan Erol Bulut için ikinci basamağa çıkma vakti gelmişti. Yeni Malatyaspor’un ekonomik anlamda istenen seviyede olmaması da etkin olmuş olacak ki sezon sonu sözleşme yenilemeden doğudan güneye yelken açtı. Sergen Yalçın ile ivme kazanan Alanyaspor’un teklifine evet dedi.

45 yaşındaki Bulut yönetimindeki Alanyaspor, önemli başarılara imza atarak sezonu 5. sırada bitirdi, UEFA Avrupa Ligi’nde ön eleme oynama hakkı kazandı. Başarılı teknik adam, 2019-20 sezonunda bir ilçe takımıyla 34 karşılaşmada 16 galibiyet, 9 beraberlik, 9 mağlubiyetlik bir başarıya ulaştı. Ayrıca Bulut, teknik adamlık kariyerinde ilk defa Ziraat Türkiye Kupası’nda final heyecanını yaşarken, Alanyaspor ise kulüp tarihinde ilk kez kupada finale çıkıp Trabzonspor’a 2-0 yenildi.

FELSEFESİ İYİ SAVUNMA, İYİ HÜCÜM

Erol Bulut, Alanyaspor’u çalıştırırken bir röportajında, “Büyük takım savunma futbolu da oynar, hücum futbolu da… Takımlarımız bunu oynayamadıkları için Avrupa’da erken eleniyor.” diye bir tespitte bulunmuştu. Kendi sistemini kurma çabaları içindeyken başkalarının sistemini de eleştirme konusunda bir ego ve özgüvene sahipti artık.

İyi savunma yapılmadığı zaman 4 gol atıp 5 gol yenileceğinden dem vurup sadece hücumla maç kazanılmayacağını ileri sürüyordu. Sarf edeceği şu tarihi sözlerle klasik teknik adam söyleminin dışında bir yaklaşımla dikkatleri üzerine çekmişti: “Hiçbir zaman çok gollü karşılaşmaları sevmeyeceğim. 4-4 biten Sivasspor maçımız, herkes için müthiş bir maç olabilir; ama benim için değildi. 4 gol atmamız güzeldi. Ama 4 gol yediğimiz gerçeğini göz ardı edemeyiz. Ben o maçta çok üzülmüştüm.”

Erol Bulut, ligdeki son 3 iç saha maçını kaybeden Fenerbahçe’de tartışılan isim.

FENERBAHÇE’DE KARA BULUTLAR!

Ne yaptığını bilen ve bildiğini uygulama konusunda elde ettiği başarılarla artık büyük takım çalıştıracak kıvama gelmişti. Her şeyin en iyisine talip olan ve yükselmek isteyen Fenerbahçe için mevcut şartlardaki en ideal adaydı. Ali Koç’un sezon başında isim vermeden, “Genç ve başarılı bir antrenörle anlaştık.” açıklamasıyla ilk akla gelen kişi olmuştu. Bu isim camianın da içine sinmişti. Ne var ki ilk haftalardan itibaren kazanılan maçlarda bile umut veremeyen futbol, Erol Bulut’un evdeki sisteminin çarşıya uymadığını gözler önüne sermişti.

Bundan önceki takımlarda elde ettiği ‘sistem adamı’ unvanı, kötü sonuçlar sonrasında elinden alınmış, bir sisteminin dahi olmadığı konusu spor programlarına meze edilmişti!



Kılıçtan keskin kalemleri, ok gibi sivri dilleriyle spor yazarları pusuda bekliyordu. 3 yıl gibi kısa sürede ‘Fenerbahçe İmparatorluğu’nun başına geçen Erol Bulut için bu mücadele, ‘yükselme’ ya da ‘duraklama’ dönemi olarak tarihe geçecekti.

Bakalım, eleştiri oklarının hedefindeki Bulut, yaklaşık 6 yıldır kuraklık yaşayan Kadıköy civarına beklenen yağmurları yağdırabilecek mi? Yoksa boğazın rüzgarı Bulut’u başka yerlere mi taşıyacak?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com