Denizli Valisi Ali Fuat Atik'in dönerci esnafıyla girdiği diyalog bürokratların daha önceki benzer vakalarını hatırlattı. Vatandaşa 'gavat' diyen de var, 'hadi hadi' diyerek had bildiren de. Peki daha önce benzer vakalarda hiçbir şey yapılmazken ne oldu da 'özür dilenmeye' başlandı?
Denizli Valisi Ali Fuat Atik
Denizli Valisi Ali Fuat Atik’in dönerci esnafıyla girdiği diyalog bürokratların daha önceki benzer vakalarını hatırlattı. Vatandaşa ‘gavat’ diyen de var; ‘hadi hadi’ diyerek had bildiren de. Peki daha önce benzer vakalarda hiçbir şey yapılmazken ne oldu da ‘özür dilenmeye’ başlandı? Giderek kötüleşen ekonomik göstergelerin bunda etkisi var mı?
Türkiye’de son dönemde siyasilerin eylem ve söylemleri kadar tartışılan ve gündem olan konulardan birisi de bürokratların eylem ve söylemleri. Vatandaşa üstten bakan, milletin efendisi gibi davranan valiler sık sık gündeme geliyor.
Vatandaşa ‘gavat’ diyen dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ile ilgili hiçbir işlem yapılmadı. Valinin ‘gavat’ diye hakaret ettiği kişiler hakkında ise dava açıldı. Nisan ayında Uşak caddelerinde koronavirüs denetimleri yapan Vali Funda Kocabıyık’ın vatandaşlara yönelik ‘Sosyal mesafeyi ayarla, bak çok dip dipe insanlar, düzelt, herkes hadi!’ ifadelerine iktidardan tepki gelmedi.
ANTALYA VALİSİ’NDEN “YUMURTA KAFA”
Sosyal medyadan yaptığı paylaşımların altına yorum yapan takipçisine ‘Yumurta kafa’ diye hitap eden Antalya Valisi’yle ilgili de hiçbir işlem yapılmadı. Aksine bu vali önemli bir ile atanarak ödüllendirildi. Yaptığı toplantıda öğretim üyesine hakaret eden rektörle ilgili de idari ve hukuku hiçbir işlem yapılmadı. İktidar bilinçli bir şekilde vatandaşı aşağılayan, öteleyen, küçümseyen davranışları görmezden geldi.
Bu kadın Uşak Valisi Funda Kocabıyık’mış. Tamam da yanındaki kim?
Sabah sabah tövbe estağfirullah…pic.twitter.com/2KG5KtXHw6— Mehmet Bekaroğlu (@MBekaroglu) April 1, 2020
Son olay ise Denizli’de meydana geldi. Denizli Valisi Ali Fuat Atik ise koronavirüs denetimleri sırasında vatandaşı azarladı ve işyerinin kapatılması talimatını verdi. Valinin vatandaşa yönelik sözleri ve işyerini kapatma talimatı vermesiyle ilgili görüntü sosyal medyada gündem oldu. Vali Atik yazılı bir açıklama yaparak ‘üslup hatası’ yaptığını belirterek ‘özür’ diledi.
ÖNCE SOYLU ÖZÜR DİLEDİ
Bir süre önce Giresun’da meydana gelen sel bölgesinde trafiğin sıkışmasına yol açan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sosyal medya üzerinde yoğun tepki gösterilmişti. Soylu, daha sonra açıklama yaparak, “Özür diliyorum, olmamam gereken bir yerdeydim” demişti.
Bir dönemde bürokratların vatandaşa karşı kullandığı kaba, aşağılayıcı ve hakarete varan söylemlerine üstü örtülü destek veren iktidarın sözcülerinin ve bürokratlarının söylemleri birden niye değişti? Vatandaştan özür dileme noktasına nasıl geldiler?
ÖZÜR DİLEMEK HATA YAPTIĞINI KABUL DEĞİL, MESELEYİ BÜYÜTMEME TAKTIĞI
Ülkede uzun süredir etkileri hissedilen ekonomik kriz giderek derinleşiyor ve bundan en fazla dar gelirli kesim etkileniyor. İktidar sözcülerinin ve iktidara yakın bürokratların birden vatandaş karşısında geri adım atma pozisyonuna girmelerinde krizden kaynaklanacak tepkilerin büyüme korkusu bulunuyor. Bu oranın ekonomik krizin etkileri artıkça daha da düşeceği tahmin ediliyor.
AKP’NİN OY ORANI DÜŞÜYOR, KENDİ SEÇMENİ ERDOĞAN’DAN UZAKLAŞIYOR
Metropol araştırma şirketi tarafından Eylül ayında yapılan kamuoyu araştırmada AKP’nin oy oranı yüzde 32, AKP’ye destek veren MHP’nin oy oranı ise 7,3 belirlendi. Bu oran Ağustos ayında yüzde 31. 3 olarak bulunmuştu. Metropol Araştırma şirketine göre vatandaşların yüzde 53’ü eylül ayında Erdoğan’ın görev yapış tarzını onayladı. AKP’li seçmenin yüzde 11’i ise bunu onaylamadı. Bu oran Ağustos ayında yüzde 47,9’a düşmüştü. “Bu ülkenin ekonomik sorunlarını kim çözebilir?” yönündeki bir soruya ise “Erdoğan çözer” diye cevap verenlerin oranı yüzde 21,5 oldu.
Güçlü zamanında daha çok hücum eden ve surda gedik açılmasın diye Soma’da vatandaşın tekmelenmesine bile geri adım atmayan iktidar son dönemde zaman zaman savunmaya geçmek zorunda kalıyor.
İktidarın sözcüleri ve gözde bürokratlarının vatandaşın tepkisi karşısında geri atması hata yaptıklarını kabul etmelerinden değil, stratejik bir plana dayanıyor. Vatandaş tepkisinin büyüyerek iktidara yönelik bir muhalefete dönüşmesinden korkuluyor.
Türkiye’de ekonomik göstergeler giderek kötüleşiyor. Haziran 2018 ile Haziran 2020 arasında enflasyon yüzde 30 artmasına rağmen aynı dönemde konutlarda elektrik fiyatları yüzde 58; doğal gaz fiyatları ise yüzde 60 artış gösterdi. Dolar kuru da son 3 senede yüzde 128 artarak 3,4’ten 7,8’e kadar yükseldi.
