Validen itiraf: Ceylanpınar’da iki polisi PKK değil başka polis öldürdü

KRONOS 31 Ağustos 2019 GÜNDEM

Ceylanpınar'da iki polisin öldürülmesi çözüm sürecinin bitirilmesine gerekçe olarak gösterilmişti

Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde 22 Temmuz 2015 tarihinde iki polisin şüpheli bir biçimde öldürüldüğü ve “çözüm müzakerelerini sona erdiren olay” olarak anılan cinayetlerin üzerinden 4 yılı aşkın bir süre geçti.

Tutuklanan sanıkların hepsi 2.5 yıl sonra beraat ederken, dosya ‘faili meçhul’ olma yolunda ilerliyor.

ÇÖZÜM SÜRECİNİN BİTİRMESİNE GEREKÇE OLARAK GÖSTERİLMİŞTİ  

Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, hükümet tarafından ‘çözüm sürecinin’ bitirilmesinin gerekçesi olarak gösterilen olaya dair önemli açıklamalarda bulundu.

Mezopotamya Ajansı’ndan Özgür Paksoy’a konuşan ve o dönem HDP Urfa Milletvekili olan Güven, iki polisin öldürülmesinin ardından Ceylanpınar’da ev baskınları sonucu gözaltına alınanların işkenceye maruz kalmaları üzerine Urfa Emniyet Müdürü’nü aradığını ve işkence iddiaları üzerine tartışma yaşadıklarını söyledi.

Güven, Emniyet müdürünün işkence iddialarına, “Ne bekliyordunuz, iki polisimizi öldürenlere çiçek mi vereceğiz?” şeklinde karşılık verdiğini ve bunun üzerine kendisinin “Haddinizi bilin işkence yaptığınızı kabul ediyorsunuz” diyerek telefonu kapattığını belirtti.

VALİ: OLAY SİYASİ DEĞİL

Leyla Güven, ardından konuyla ilgili aradığı Urfa Valisi İzzettin Küçük’ün ise kendisine hep iddia edilenin aksine bunun siyasi değil adli bir olay olduğunu söylediğini aktardı. Güven, Küçük ile aralarında geçen telefon görüşmesini şöyle anlattı:

“Urfa Valisine emniyet müdürünün yaklaşımını, işkenceyi aslında kabul ettiğini, bunun da bir suç olduğunu ve kendisinin bu konuya müdahale etmesini istedim. Vali, ‘Vekil hanım olay öyle değil. İşkence varsa ben ararım o emniyet müdürüne de haddini bildiririm. Tabi ki işkence olmaz olmamalıdır, ben takip edeceğim’ dedi.

‘OLAY ADLİ BİR VAKADIR’ 

Ve Ceylanpınar olayıyla ilgili de, ‘Bir de şunu bilmenizi isterim, o polisler aslında 3 arkadaşlardı. Onlardan bir tanesinin diğer ikisiyle aralarında bir husumet yaşanmış ve oradan ayrılmış. Hepsinde ayrı ayrı o binanın anahtarı varmış. Dolayısıyla bu olay siyasi bir olay değil. Bu adli bir vakadır. O polis öfkelendiği için 2 polisi bir gece kendi anahtarıyla kapıyı açarak öldürüp gidiyor. Biz olayın bu şekilde gerçekleştiğine dair duyum aldık. Dolayısıyla bu diğer söylenen şeyler doğru değil’ şeklinde itiraflarda bulundu.”

Güven, şöyle devam etti:

‘HER GÜN CENAZELER GELSİN Kİ…’ 

“AKP iktidarı bir çatışma süreci başlatmak istiyordu. 7 Haziran’da çok büyük bir yenilgi almıştılar. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında bir savaş başlatarak, aslında ‘her gün cenazeler gelsin ki biz bunun propagandasını yaparak milliyetçi cepheden tekrar oy devşirelim’ anlayışı ile yapıldığını düşünüyorum.”

‘ÇOK GÜÇLÜ BİR BARIŞ İRADESİ ORTAYA ÇIKMIŞKEN…’

Ceylanpınar olayının çözüm sürecine yönelik provokatif bir eylem olduğunu dile getiren Güven, ”Tam insanlarda umut gelişmişken, Sayın Öcalan 2013 Newrozu’nda çok güçlü bir irade ile ortaya bir barış projesi sunmuşken, olayın yaşanmış olması, Türkiye tarihinde Özal’dan bu yana birçok gelişmenin farklı şekillerde üzerinde durmamızı gerektiren bir durum ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Ceylanpınar olayıyla ilgili hakikatin araştırılması gerektiğini altını çizen Güven, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle tüm dünyada kalıcı barışın etkili olması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com