‘Ücretlerin asgari kısmı vergiden muaf olsun’

KRONOS 13 Kasım 2019 EKONOMİ

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, Meclis’e sunulmak üzere hazırladıkları ortak talepler metnini imzaladı. Ortak metinde, çalışanların net ücretinin enflasyon ve artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azaldığına dikkat çekilerek, gelir vergisi tarife basamakları ve oranlarının acil olarak emekçiler lehine güncellenmesi talebinde bulunuldu.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, çalışan üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve vergide adaletin sağlanması talebiyle Türk-İş Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı düzenledi. Üç konfederasyonun ortak hazırladığı metin, DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu tarafından okundu.

VERGİLERİN YÜKÜ GİDEREK AĞIRLAŞIYOR

Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenlerin oluşturduğu vurgulanan açıklamada, ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunduğu belirtildi.

NET ÜCRET YIL SONUNA DOĞRU AZALIYOR

Kamu ve özel sektördeki milyonlarca işçi ve memurun gelir vergilerinin kaynağından kesinti yapılarak ödendiğini anımsatıldığı açıklamada, şöyle denildi:

“Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle işçiler üzerindeki ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azalıyor. Bu vergi düzeni adil değildir.”

Açıklamada, vergi sisteminin sosyal adalete, anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun olmadığı vurgulanarak, şu değerlendirme yapıldı:

ÇALIŞANLARIN ÖDEDİĞİ VERGİLER SOSYAL ADALET İLE BAĞDAŞMIYOR 

“Anayasayla bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir. TBMM’ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. Bu teklifte, ücretliler lehine olan ‘ayırım ilkesi’ yaklaşımı yine gözetilmiyor. Çalışanların 2005’de gelir vergisi tarifesine uygulanan yüzde 15-20-25-30-35 gelir vergisi oranı, 2006’dan bu yana yüzde 15-20-27-35 olarak maalesef daha yüksek uygulanıyor. 2005’te gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 katına denk gelmektedir. Çalışanlar, her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor. Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor.”

‘ACİL OLARAK ÇALIŞANLAR LEHİNE GÜNCELLENMELİDİR’ 

“Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir” talebinde bulunan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısmın vergiden muaf olmasını istedi.

TALEPLER

Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oranın yüzde 10 olması gerektiğini belirten üç konfederasyon, diğer talepleri ise şöyle sıraladı:

–Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır.

–Ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi yüzde 25’lik götürü gider indiriminin yapılmasını öneriyoruz.

–İşçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerinin gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Zira benzer harcamalar, beyanname usulü ile vergiye tabi mükellefler tarafından gelir vergisi matrahından mahsup edilebilmektedir.

–Bireysel doğal gaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1’e düşürülmelidir. Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır.”

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram