Türkiye Barolar Birliği başkanlığına aday olan Erinç Sağkan: “TBB yönetim anlayışının bırakınız yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini korumayı tam aksine bir pozisyon alarak iktidarın bütün baskılarına, hukuksuzluklarına meşruiyet kazandıran bir dil ve eylem bütünlüğü içerisinde görüyoruz.”
Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) yeni başkanının seçileceği Genel Kurul’a sayılı günler kaldı. Koronavirüs salgını gerekçesiyle geçen yıl ertelenen TBB’nin 36’ncı Olağan Genel Kurulu, 4-5 Aralık’ta Ankara’da toplanacak.
TBB Başkanlığı görevini 2013’ten beri sürdüren Metin Feyzioğlu Genel Kurul’da yeniden aday. Feyzioğlu’nun karşısında ise muhalif baroların ismi üzerinde uzlaştığı Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan olacak.
Metin Feyzioğlu yönetimini iktidarın hukuksuzluklarına “çanak tutmakla” eleştiren Sağkan, 4-5 Aralık’ta TTB’nin kuruluşundan sonraki en önemli genel kurulunu yapacağını söyledi.
‘HUKUKSUZLUK HUKUK ELİYLE UYGULANDI’
Ankara Barosu Başkanı Sağkan, başkan adayı olduğu TBB Genel Kurulu’nda dair Mezopotamya Ajansı’na önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de son 4 yıldır çok ağır bir hukuksuzluğun mevcut olduğunu, bunun ise yine ‘hukuk’ eliyle uygulama konulduğunu dile getiren Sağkan, bu noktada ülke yurttaşlarının etkili ve Anayasa’da düzenlenmiş, teminat altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin koruyucusu olacak bir Barolar Birliği’ne ihtiyacı olduğunu söyledi. Sağkan, “Her şeyden önce bir meslek kuruluşu olduğumuzu unutmaksızın, öncelikle bu mesleğin ve meslektaşların sorunların çözümünde etkin bir Barolar Birliği’ni hayata geçirmekle birlikte, aynı zamanda temel hak ve özgürlükleri koruyan, adil yargılanma ilkesi başta olmak üzere en temel insan hakları koruyucusu, savunucu ve teminatı olacak bir Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Cumhuriyetini bir hukuk devleti olması noktasında bu dönem için çok ciddi bir ihtiyacı olan kamu kurumu ve meslek örgütüdür” dedi.
‘İKTİDARIN YANINDA POZİSYON ALDI’
TTB’nin olması gereken misyonunu bu sözlerle tarif eden Sağkan, devamında “Son yıllarda Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın kimliğinde özdeşleşen TBB yönetim anlayışının bırakınız yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini korumayı tam aksine bir pozisyon alarak iktidarın bütün baskılarına, hukuksuzluklarına meşruiyet kazandıran bir dil ve eylem bütünlüğü içerisinde görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘EN ÖNEMLİ KONGRE’
TBB’nin kuruluş genel kurulundan sonraki en önemli Genel Kurulu’nu yaşayacağını vurgulayan Sağkan, “Hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hem de bugün ekonomik bir kaos altında sürüklenen ve gerçekten tükenme noktasına gelen avukatlık mesleğinin savunma mesleğinin, sorunlarının çözülmesi anlamında avukatlar açısından çok tarihi bir Genel Kurul olacağını düşünüyorum” dedi.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Sağkan, adaylığının genel çizgisini ise şöyle açıkladı: “Öncelikle bir meslek örgütü olan Türkiye Barolar Birliği’nin, savunma mesleğinin sorunlarını çözümünde 150 bin avukatın, 81 baronun örgütlü gücüyle mücadele edebilecek güçlü bir TBB yaratmaktır. Aynı zamanda insan haklarını savunan, hukukun üstünlüğüne gerçekten inanan, içselleştirmiş ve bir hukuk devleti olmamız için mücadele edebilecek bir TBB’yi tekrardan yaratabilmektir.”
Yargının bu ülkede şimdiye dek bütün iktidarlar döneminde baskı altında olduğunu belirten Sağkan, ancak son 10 yılda bu baskının çok ağır ve en kılcal damarlarına kadar hissettikleri bir noktaya ulaştığının da altını çizdi.