Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüyle ilgili süren soruşturmada beş yılın sonunda iddianame tamamlandı. Sanık 3 polis hakkında 6 yıla kadar hapis istenirken, PKK’lı olduğu öne sürülen bir sanık hakkındaysa 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapis cezası istendi.
Elçi, barikat kurulduğu ve hendekler açıldığı gerekçesiyle polis ablukasına alınan Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, 28 Kasım 2015 günü basın açıklaması yaptığı sırada vurularak öldürüldü. Soruşturma Elçi’nin “PKK’lı teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada başına isabet eden kurşunla yaşamını yitirdiği” savı üzerine temellendirildi.
Demirören Haber Ajansı’nın (DHA) haberine göre iddianamede, Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği ve polis memurları Ahmet Çiftaslan ile Cengiz Erdur’un öldüğü olaylar 41 sayfada ayrıntılı şekilde anlatıldı.
İddianamede, “Elçi’nin vurulduğu ateş hattında, Uğur Yakışır ile Yakışır’ın yaraladığı sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.’nin olduğu” belirtildi.
İddianamede “Polislerden hangisinin Elçi’nin ölümünden sorumlu olduğunun tespitinin mümkün olmadığı,” savunuldu. İddianamede “polislerin kuvvetli suç şüphesi altında oldukları” kaydedilirken, “2 PKK’lı teröristin silahından çıkan mermilerden birinin de Elçi’ye isabet etmiş olabileceği” belirtildi. İddianamede sanık polisler M.S., F.T. ile S.T.’nin bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istendi.
PKK örgütüne mensup olduğu iddia edilen Yakışır’ın ise “2 polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak” gerekçeleriyle 3 kez ağırlaştırılmış müebbet, Elçi’yi olası kastla öldürmekten 20 yıl, polis memuru S.T.’yi öldürmeye teşebbüsten 20 yıl, izinsiz silah bulundurmaktan 5 yıl olmak üzere toplam 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapsi istendi.
