İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ekibinin kirli ilişkilerinden rahatsız olan istihbarat, terör ve organize birimlerinde çalışan uzman personeller; karakol, ekipler gibi genel hizmet sınıfında çalışmak istiyorlar. Tedbir için getirilen yeni yönetmelikte ise 10 yıl boyunca ilgili branştan ayrılamayacağınız söyleniyor.
Sedat Peker’in dokuzuncu videosunda, hakkında kara para aklama suçundan yakalama kararı bulunan Sezgin Baran Korkmaz’ın yurtdışına kimlerin yardımıyla kaçtığını öğrendik. Tıpkı kripto para vurguncusu Thedox’un sahibi Faruk Fatih Özer’in yurtdışına kaçtığı gibi.
Sedat Peker, Sezgin Baran Korkmaz’ın operasyon öncesinde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu tarafından telefonla aranarak İçişleri Bakanlığına çağırıldığını ve Süleyman Soylu’nun Korkmaz’a “senin hakkında tahkikat yapıldı, yurt dışına çık. Yukarının haberi var.” dediğini ve ertesi gün Korkmaz’ın yurtdışına kaçtığını anlatıyor.
ÖRGÜT İÇİ BİR TABİR: YUKARISI
Öncelikle Peker’in tarifini yaptığı örgüt yapısı içerisinde Erdoğan’ın “yukarı” şeklinde kodlandığını anlıyoruz. Bunu dinlediğimde, aklıma doğrudan 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonları geldi. 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında Reza Zarrab’ın rüşvet listesi ortaya çıkmış ve “cash to yukarı” olarak kodlanan kişiye 2.1 milyon euro rüşvet verildiği listede yer alıyordu.
Neyse gelelim asıl konumuza. Peker’in söylemlerinden, Süleyman Soylu ve Emniyet teşkilatının üst kademesinde yer alan adamlarının, hakkında soruşturma yürütülen kişilere rüşvet karşılığında operasyonları haber verip yurtdışına kaçmalarını sağladıklarını anlıyoruz. Ancak şunu da biliyoruz ki, emniyet teşkilatı içerisinde halen görevini layıkıyla yapmaya çalışan yüzlerce personel çalışmakta. Geniş kapsamlı ve uzun soluklu soruşturmalar ise mutlak surette birçok personelin katılımı ile yapılabilmektedir. Düşünün ki bu soruşturmalarda görev alan polisler, her operasyonda takip ettikleri kişilerin yurtdışına kaçtıklarını görüyor. Ahlaklı şekilde görevini layıkıyla yapmaya çalışan polislerin artık bu durumdan rahatsız oldukları kulağıma gelmeye başlamıştı.
Emniyet teşkilatı içerisinde konuşulanlara göre; özellikle Terörle Mücadele ve Organize branşlarında çalışan personel, Süleyman Soylu yönetimindeki üst düzey kadronun ve Organizeden sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu’nun suçla mücadele yöntemlerinden hoşnut değiller. Bu birimlerde çalışan birçok uzman ve branşlı personel, işlenilen suça ortak olmamak amacıyla branştan çıkmak için dilekçe veriyor. Yani İstihbarat, terör ve organize birimlerinde çalışan uzman personeller; karakol, ekipler gibi genel hizmet sınıfında çalışmak istiyorlar.
YÖNETMELİK NEDEN DEĞİŞTİRİLDİ?
Kısa süre öncesinde Anadolu Ajansının geçtiği bir haberle bu duyumlarımın doğru olduğunu anladım. Haberde; Emniyet Hizmetleri Sınıfı Branş Yönetmeliğinde değişiklik yapıldığı, buna göre 10 yıl boyunca branştan ayrılmanın yasaklandığı yazıyordu. Düşünün ki; eğer mali şubede çalışıyorsanız, Süleyman Soylu ve ekibinin rüşvet çarkına dahil olmak istemediğiniz için mali şubeden ayrılıp başka bir birimde çalışmak istediğinizde, 10 yıl boyunca bu branştan ayrılamayacağınız söyleniyor.
POLİSLER SOYLU’NUN KİRLİ İLİŞKİLERİ NEDENİYLE TERÖR, MALİ VE ORGANİZE BİRİMLERİNDE ZORLA ÇALIŞIYOR
Normal şartlar altında Terör ve Kaçakçılık birimleri emniyet personelinin çalışmak istediği birimlerdir. Polisler bu birimlerden ayrılmak için değil, buralarda çalışmak için dilekçe yazarlar. Ancak Soylu ve ekibinin girdiği rüşvet ilişkileri artık o kadar ayyuka çıkmış ki, polisler bu birimlerde zorla çalıştırılır hale gelmişler.
Soylu ve ekibi yaptıkları bu yönetmelik değişikliğiyle, Kaçakçılık ve Terör branşından ayrılmak isteyen polisleri hem suçlarına ortak etmeye devam etmeye hem de emniyet içerisinde yaşanacak bir patlamayı önlemeye çalışıyorlar.
Düşünün ki ülkemizde terörle, mafyayla, uyuşturucuyla mücadele edecek birimlerde çalışan polisler, çıkartılan yönetmelikle bu birimlerde zorla çalıştırılıyor. Zoraki görev yapan bu polislerin yaptığı soruşturmaların ne kadar hukuki olacağı da işin ayrı bir boyutudur.
