HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargının bugüne gelmesinde en kritik rolü oynayan isimlerden. Ülkeye hukuk geldiğinde ilk hesap sorulacak isimlerden biri olacağı kesin.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül’ün icraata geçirilip geçirilmeyeceği belli olmayan yargı reformu açıklamaları kamuoyunda büyük ilgi gördü. Peki, Türk yargısının bu duruma gelmesinin baş sorumluları birden ne tür bir aydınlanma yaşadılar da bu açıklamaları yaptılar?
Siyasete haksızlık etmeyelim, Türk yargısının bu duruma gelmesinde siyasiler kadar yargı mensuplarının ilkesiz tavırları da etkili oldu. Mesela, 2014 yılından bu yana yargıda çok etkin bir konumda bulunan HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz. Muhaliflere hukuk değil ‘düşman hukuku’nu uygulayan bir bürokrat. Kendisini basına ve çevresine sosyal demokrat olarak tanıtan Mehmet Yılmaz, muhafazakâr, dindar, milliyetçi bürokratlarından daha fazla iktidara ve AKP’ye hizmet etti.
Mesela, birçok haksız tutuklamanın yolunu açan Bylock programının keşfeden oydu. Bylock’un ne olduğunun bilinmediği 2016 ekim ayında “Bylock bizim en güçlü delilimiz. Örgüt elemanları dışında başkaları tarafından kullanılabilen bir program olmadığı net. Kullandığı belirlenenler arasında, Danıştay, Yargıtay üyeleri de var, eski HSYK üyesi de var” sözlerini sarf etti. Sonrasında Bylock, en önemli delil kabul edildi. Oysa o tarihe kadar mahkemelerden, üst mahkemelerden alınan bir karar yoktu. Hukuksuz bir şekilde suç isnad etti ve uygulamaya soktu. O kadar güçlüydü ki bu ‘delil’ Yargıtay üyelerinin kendi içtihatlarını görmezden gelmelerine neden oldu. Balyoz davasında verdikleri kararı unutan Yargıtay ve AYM, Bylock’u “terör örgütü üyeliği” için en önemli delil kabul etti.
Yılmaz, açıkça hukuksuz ve delilsiz tutuklanan ‘HSK (o dönemde HSYK) üyelerini de terör örgütü üyesi ilan ettikten sonra “Hata yaparsak yaptığımız hatadan döneriz” deme pişkinliğini de gösterdi.
YÜRÜTMEDEN ‘ÖZÜR’ DİLEDİ
‘Sosyal demokrat’ hukukçu Yılmaz, Hidayet Karaca ve tutuklu 75 polise tahliye veren hâkimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer’e soruşturma açmakta ‘geç kaldığı için’ özür de diledi. Anımsatalım, Erdoğan’ın “HSYK toplantısı geç kaldı” sözlerinin ardından Mehmet Yılmaz, ” Kamuoyundan özür diliyorum. Araya hafta sonu girmesi nedeniyle kararımız gecikti” demişti.
HÂKİMLERE ‘KARAR VERMEDEN BİZİMLE İSTİŞARE’ EDİN DEDİ
Mehmet Yılmaz, hâkimlere karar vermeden önce kendileriyle istişare etmeleri gerektiğini de söyledi. Evet, HSK’nın hazırladığı bir kitapçıkta Gülen Cemaati davalarında sanıkların tahliyesi konusunda kendileriyle istişare yapılması gerektiği açıkça yer aldı. Yılmaz, böylece mahkemelere “dosya dışında bizde başka deliller var” demiş oluyor ve insanların tahliyesinin engellenmesini istiyordu.
Yılmaz, katıldığı toplantıda ‘yargıda kumpas devri bitti’ demekten çekinmedi. Mahkemelere bilgi notu getiren kişilerin görüntülü olarak medya organlarında yer almasına sesini çıkarmadı. Kritik bütün davalara aynı isimleri görevlendirerek davaları yönlendirdi. İstanbul’daki önemli davaların hepsine aynı hâkimi görevlendirdi ve hiçbir açıklama yapmadı. Anayasa Mahkemesi, AİHM kararlarını uygulamayan birinci derece yargıçlarını ödüllendirilmesi sağladı. Sonra operasyonu tamamlayan isimlerin Yargıtay’a üye olması veya bakanlıkta üst düzey bürokrat olmasını sağlayan işlemlere imza attı.
12 EYLÜL’ÜN YAPAMADIĞINI YAPAN İSİM OLDU
Belki de en başından başlamak gerek. 15 Temmuz gecesi 2 bin 745 yargı mensubunu açığa alan HSYK’nın başkanvekili Yılmaz’dı. Gittiği her yerde 4 binin üzerinde hakim ve savcıyı ihraç etmekle övündü. 2014 yılı HSK seçimleri öncesinde Mersin’de katıldığı bir toplantıda “2500 hakim ve savcıyı ihraç edecek misiniz, seçimi kazanırsanız?” sorusuna “12 Eylül’de bile yapılmadı. Onların yapmadığını biz mi yapacağız” demişti oysa. Evet 12 Eylül’ün yapamadığını yaptı yargıda.
Kamuoyu araştırmalarında Türk yargısına güveni Afrika ligine düşüren Yılmaz “Mutlak tarafsız, hiç kimseden talimat almayan, vicdanı hür, beyni özgür, bilgili hakim ve savcı” vurgusu yaptıkça, talimat almadan karar veremeyen bir yargı düzeninin mimarlarından oldu.
Muhalefetim yargıya yönelik eleştirilerini duymazdan gelen Yılmaz, iktidar temsilcilerinden en üst perdeden yönetilen eleştirilere sosyal medya hesabından biat ile cevap verdi.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargının bugüne gelmesinde en kritik rolü oynayan isimlerden biri. Ülkeye hukuk geldiğinde ilk hesap sorulacak isimlerden birisi olacağı kesin.
MEHMET YILMAZ KİMDİR?
Mehmet Yılmaz, 1961 yılında Bolu’nun Gerede İlçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra 1987 yılında Amasya Hâkimliği, 1989 yılında Doğanhisar Hâkimliği, 1993 yılında Adalet Müfettişliği, 1998 yılında Adalet Başmüfettişliği görevlerinde bulundu. 2010-2014 yıllarında Hâkimler Savcılar Kurulu Başmüfettişliği görevini yürüten Mehmet Yılmaz 2014 tarihinde Hâkimler Savcılar Kurulu Üyeliğine seçildi. Halen Hakimler ve Savcılar Kurulu 2. Daire Başkanı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili olarak görev yapıyor.
