‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

Türkiye tarihi, aynı zamanda bir ‘mal varlıklarına’ el koyarak ‘sermayenin el değiştirmesi’ tarihidir. Peki, Türkiye’de bugüne kadar kimlerin malvarlıklarına el konuldu? Hangi gazetecilerin mallarına el konuldu?

YAVUZ GENÇ 11 Ekim 2020 GÜNDEM

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar’ın malvarlığına ve banka hesaplarına el koyma kararı verdi.

Son olarak MİT tırları davasından yargılanan gazeteci Can Dündar ile SBK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’a ait şirketlerin malvarlığına el konmasıyla gündeme geldi. Türkiye’nin, yabancısı olmadığı, dönem dönem gündeme gelen, azınlıklara, genellikle de hükümetlerin ‘karşıtlarına’ karşı uygulanan acımasız ve bir o kadar da ‘iştah kabartan’ bir yöntem, kişilerin malvarlıklarına el konulması. İştah kabartıyor, çünkü bu yolla sermaye el değiştiriyor, yeni paralı sınıflar ortaya çıkıyor, imtiyazlı birtakım kişiler çok uzun yıllar ve emekle ancak ulaşılabilecek noktalara kısa yoldan ulaşma imkânı buluyor.

ERMENİLERİN GERİDE KALAN MALLARI…

Mal varlıklarına el konulması meselesi Cumhuriyet’ten de eski, önemli ve ‘çok su götürür’ mahiyette bir konu. 1915’te Anadolu’dan sürülerek Suriye çöllerinde katledilip yok olan 1,5 milyonun üzerinde Ermeni’nin ‘geride kalan’ malları, bugün de Türkiye için tabu konulardan biridir. ‘Soykırım oldu mu olmadı mı?’ tartışmasının tam göbeğinde de bu geride kalan malların hikayesi yatıyor bir anlamda. ‘Soykırımı’ kabul edecek bir devlet, milyonlarca Ermeni’ye ait malların da hesabını vermek zorunda kalacak…

RUM’UN, ERMENİ’NİN, YAHUDİ’NİN GÖNDERİLMESİYLE BİRDEN ZENGİNLEŞEN ANADOLU AHALİSİ

Benzer şekilde mübadele, pogrom ya da çeşitli sebeplerle Anadolu’dan göçertilen 1 milyonun üzerindeki Rum’un da ‘geride kalan’ malları ‘gizemini’ koruyor. Ermeni, Rum ve Yahudi’lerin gönderilmesiyle ‘elde edilen’ malların Müslüman ve Türk vatandaşlara verilmesine ilişkin tarihi kayıtlarımız zengin içeriklerle doludur. Asla açıklanmayan ATASE arşivleri başta olmak üzere, gayrimüslimlerin göçertilmesiyle Anadolu’dan birden bire zenginleşen, konaklara, evlere, hanlara, hatta tapulu kiliselere sahip olan on binlerce ‘yeni zengin’in zenginlik kaynağı birkaç nesil sonrasına uzanamıyor, nedense. Bu konuda bugün Türkiye’nin önde gelen ailelerinden bazılarının zenginlik kaynağı, zaman zaman cılız bir şekilde gündeme gelebiliyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

 

HANEDANIN MALLARI…

Osmanlı devletinin yıkılarak, yerine Anadolu’da yeni bir Cumhuriyet’in kurulmasıyla, yüzyıllardır bu toprakları yöneten hanedanının malvarlıkları da gündeme geldi. Hanedan üyelerinin ülkeden çıkarılmasıyla, hem kendi şahsi malları, hem de eşleri, çocukları, şehzadelerin, torunların üzerindeki mallarla ilgili süren tartışma ve davalar bugün de sürüyor. Süren davalarda mallarının bir bölümüne kavuşan hanedan üyeleri de bulunuyor. Medyada sık sık hanedanın eski üyelerinden kimilerinin miras davaları gündeme geliyor. 1949 yılında ‘padişah malları millete intikal etmiştir’ diye bir karar çıkarıldı. Böylece hükümdarlık üzerinden gelen mallarda hak iddia etme imkânı ortadan kaldırıldı. Hak iddia edebilen, şahsi mallar üzerinden etti.

MENDERES’İN AİLESİ AVUKAT TUTACAK PARA BULAMAMIŞTI

27 Mayıs 1960’taki askeri darbe sonrasında Demokrat Parti yöneticilerine de benzer bir uygulama yapıldı. Özellikle Menderes ailesinin el konulan malları nedeniyle ‘avukat tutmakta zorlandıkları’ Aydın Menderes tarafından dile getirildi. Paraları olmadığı için Yassıada’da yargılanan mensuplarına avukat tutamayan Demokrat Partililer, 1964’te çıkarılan bir afla bu malların bir kısmına ancak kavuşabildi. Bu davadaki malların durumu son olarak geçtiğimiz Haziran ayında TBMM’de Yassıada yargılamalarını geçersiz kılan yasanın geçmesiyle bir kez daha gündeme geldi. Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun itibarlarını iade etmeyi amaçlayan yasada Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin uğradıkları manevi zararların, hazine tarafından karşılanması kararlaştırıldı. Bu kişilerin mal varlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararların da giderileceği kaydedildi.

Zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları için Cumhurbaşkanı tarafından bir komisyon kurulacak. Maddi zararların karşılanması talepleri karara bağlanırken uğranıldığı kesin olan ancak aradan geçen zaman sebebiyle tutar yönünden tespiti teknik olarak mümkün olmayan zararlar açısından hakkaniyete uygun bir miktarın ödenmesine karar verilecek. Menderes’in el konulan meşhur Çakırbeyli Çiftliği, o dönemde Meclis kürsüsünde sıkça gündeme gelmişti.

15 TEMMUZ: YÜZLERCE ŞİRKET, BİNLERCE KİŞİNİN MAL VARLIKLARINA EL KONULDU

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaatine mensup kişilere ait 885 şirkete el konularak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredildi. Bu şirketlerin aktif büyüklüğünün 60 milyar TL civarında olduğu söyleniyor. Önceleri kayyumlar aracılığıyla yönetilen şirketler daha sonra, Eylül 2016’da yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile TMSF’ye devredildi. Darbe girişiminin ardından yargılanan veya yurtdışına çıkan binlerce kişiye ait mal varlıklarına da el konuldu.

54 GAZETECİ VE YAZARIN MALVARLIĞINA EL KONDU

Gazeteci Can Dündar’ın malvarlığına el konulması, bir gazetecinin mallarına el konulmasının ilk örneği değildi. Daha önce onlarca gazetecinin mallarına el konulmuştu. 22 Aralık 2016 tarihinde medyaya yansıyan haberlere göre İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, Gülen cemaatine yönelik soruşturma kapsamında yargılanan 54 gazeteci, yazar ve medya çalışanının mal varlığına el konmasına karar verdi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

d ‘Sermayenin el değiştirme’ hikâyesi: Kimlerin malvarlıklarına el konuldu?

 

O 54 gazeteci, yazar ve medya çalışanı şöyle: “Zafer Özsoy, Yüksel Durgut, Veysel Ayhan, Şeref Yılmaz, Şenol Kahraman, Süleyman Sargın, Şahin Alpay, Sevgi Akarçeşme, Sedat Yetişkin, Ömer Karakaş, Osman Nuri Öztürk, Oktay Vızvız, Nuriye Ural, Nevzat Güner, Mümtazer Türköne, Mustafa Ünal, Murat Avcıoğlu, Mehmet Akif Afşar, Mehmet Kamış, Lale Kemal, Kemal Soydemir, Hüseyin Döğme, Hilmi Yavuz, Hamit Çiçek, Hakan Taşdelen, Fevzi Yazıcı, Faruk Akkan, Faruk Kardıç, Erkam Tufan Aytav, Melih Kılıç, Ekrem Dumanlı, Cuma Kaya, Cevdet Türkyolu, Bülent Korucu, Bülent Keneş, Ali Bulaç, Ali Ünal, Ali Akbulut, Alaattin Güner, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Metin Sekizkardeş, Zeki Önal, Osman Nuri Arslan, Metin Tamer Gökçeoğlu, Mehmet Özdemir, İhsan Duran Dağı, Hamit Bilici, Behçet Akyar, Adil Gülçek, Abdullah Katırcıoğlu, Abdullah Aymaz, Hüseyin Turan, İbrahim Karayeğen, Mehmet Özdemir.”

12 EYLÜL’DE PARTİLERİN MALVARLIKLARINA EL KONULDU

12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanlar ise siyasi partilerin malvarlıklarına el koydu. Kapatılan partilerin malları hazineye devredildi. Dönemin Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, parti binalarını kendi üzerlerine yaparak el koymaya karşı önlem almışlardı. 12 Eylül darbecileri onların kişisel mallarına dokunmadı.

SON GAZETECİ ÖRNEĞİ CAN DÜNDAR

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar’ın taşınır, taşınmaz mal varlığı ile banka hesaplarının tamamına el konulmasına karar verdi. Dündar el koyma kararının ardından, “Dost ve düşman bilsin ki, bütün kayıplarımıza rağmen doğru bildiğimizi cesaretle, inançla, inatla söylemeye devam edeceğiz. Son nefesimize kadar…” demişti.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram