Sanatın suç dosyası

Sanat piyasasında bir yandan suç oranı artıyor, bir yandan da suçla ilişkili rakamlar büyüyor. Sahtecilikten yağmaya, hile ve vergi suçlarına pek çok suç sanat piyasasında işleniyor. Bu konuda yayımlanan yeni bir kitap düzensiz işleyen piyasanın suçu nasıl kolaylaştırdığını örneklerle anlatıyor.

RÜYA KARLIOVA 25 Ocak 2022 KÜLTÜR

Sanat suçu kapsamına pek çok şey giriyor: Sahtekârlıklar, kara para aklama, yasadışı trafik, yasadışı kazı, kültürel sömürü, hırsızlık… Elbette başka organize suçlarla da birleşebiliyor sanat.

2020 yılında Interpol tarafından yayımlanan rapora göre kuruma üye 72 ülkede aralarında resim, heykel, madalyalar ve arkeolojik parçalar olmak üzere 854.742 kültürel yasadışı nesne ele geçirildi. UNESCO rakamlarına göre aynı yıl yasadışı kültürel mülk ticareti 10 milyar dolar civarındaydı.

Sanat eseri suçları konusunda güvenlik kurumlarının kurduğu birimler çok da eskiye dayanmıyor. 1969 yılında İtalya’da ilk birim kurulsa da, FBI sanat suçları ekibini 2004’te kurmuş. Bunda ABD’nin Irak’taki varlığı sırasında yaşanan kaos ve yağmaların etkisi büyük. 2003 yılında Bağdat Ulusal Müzesi’nden 15 bin antika eser yağmalanmıştı.

Sanat ve suç nadiren gündem olsa da, büyük çaplı hırsızlıklar hâlâ yaşanıyor. Örneğin, pandeminin başında, 2020’de Hollanda’da geçici olarak kapalı olan bir müzeden bir Vincent van Gogh tablosu çalınmıştı. Uzmanlar sanat piyasasının oldukça düzensiz olduğunu ve suça çok elverişli olduğunu dile getiriyorlar. Interpol sanat piyasasını “kirlenmiş” olarak nitelendiriyor. En çok sanat suçu ise sahtecilik alanında yaşanıyor. Örneğin, 2015-2016 yıllarında Türkiye-Lübnan bölgesinde elde edilen arkeolojik eserlerin üçte biri sahte çıkmış.

MİLYARLARCA DOLARLIK KARA EKONOMİ

Stefan Koldehoff ve Tobias Timm’in İngilizceye yeni çevrilen Art and Crime (Sanat ve Suç) adlı kitabı sanat dünyasında sahtecilik, yağmacılık ve hileyi ele alıyor. Dünyadan sanat suçları örnekleriyle piyasanın düzensiz işleyişini gözler önüne seriyor. Kitabın yazarları özellikle Avrupa sanat dünyasında oldukça etkili olan Alman gazeteciler. Milyarlarca dolarlık karanlık bir ekonominin izini süren kitap sanat suçlarının cezasız kaldığını ortaya koyuyor.

Sanat suçlarının aslında bir Agatha Christie polisiyesinden farkı yok. Bugün sanat piyasasında rakamlar da çok yükseldiği için uzmanlara göre piyasa suça daha elverişli hale geliyor.

Kitapta en çok üstünde durulan konu eski eserlerin küresel pazarı. Bugün pek çok Batı müzesinde kimi yağmalanmış olan Doğu kültürüne ait eserlerin bulunduğu biliniyor. Pek çok Avrupa ülkesinde ve ABD’de bu eserlerin geri gönderilmesi için girişimler sürüyor.

Diktatörlerin ülkelerini terk ederken kaçırdıkları sanat eserleri de ayrı bir başlığın konusu. Örneğin, Filipinler cumhurbaşkanı ve eşi, Ferdinand ve Imelda Marcos’un ülkenin zenginliğini kullanırken biriktirdikleri sanat eseri koleksiyonunun büyük bölümünün şimdi nerede olduğu bilinmiyor.

Kitaba göre bazı müzeler sanat eseri kaçakçılığına göz yumuyor, bazı müzelerin ise yeterince güvenlik altyapısı yok.

İngilizceye Paul David Young tarafından çevrilen kitap Seven Stories Press tarafından yayımlandı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram