Türk Toraks Derneği, pandemi ilan edilen hastanelerde tedavi gören Covid 19 hastalarıyla ilgili geniş kapsamlı bir çalışma yaptı. Dernek, hastanelerdeki özellikle göğüs hastalıkları uzmanlarından en az 25 hastayla ilgili teşhis, tedavi, semptomlar, kullanılan ilaçlar, hastanın günlük durumu, yoğun bakım serüveni ve sonrası gibi detaylar olmak üzere bilgi istedi.
Covid 19 hastalarını tedavi eden doktorlar da hastanın hastaneye yatış anından taburcu olduğu güne kadar ki tüm bilgileri tek tek not aldı ve rapor halinde Toraks Derneği’ne sundu. Dernek de Türkiye’nin her yerinden gelen yüzlerce hastayla ilgili bilgiyi derleyerek proje halinde Sağlık Bakanlığı’na ulaştırdı.
YÜZLERCE SAYFA BİLGİ TOPLANDI
Derneğin amacı, ilk vakanın görüldüğü Çin’den başlayarak, Avrupa, ABD ve son olarak Türkiye’deki seyrini karşılaştırmalı olarak Sağlık Bakanlığı’nın bilgi arşivinde bulunmasını sağlamak ve Koronavirüs sonrası bu bilgileri hem bilim insanlarıyla paylaşmak hem de hastalığın ve hastanın hangi aşamalardan geçtiğini arşivlemekti. Yüzlerce sayfa veride sadece doktorların görüşleri değil, aynı zamanda hastalarla yapılan görüşmeler, hastanın gün be gün hissettikleri gibi özel durumlar da var. Koronavirüs’ün ilk günlerinden bu yana canla başla çalışan sağlıkçıların aynı zamanda vakit ayırarak tıp camiası için son derece değerli olan bu bilgilerin yer aldığı projenin Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden reddedildiği ortaya çıktı.
TÜM SÜREÇ RAPORLANDI
Türk Toraks Derneği Başkanı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Bayram, Sağlık Bakanlığı’nın çalışmalarını neden veto ettiğini Kronos’a açıkladı. Prof. Dr. Bayram, “Sağlık Bakanlığı’nın bu kadar kıymetli bir projeyi neden reddettiğini anlamak mümkün değil. Bakanlığın bilimsel çalışmalar için bir prosedürü var. Bakanlığa sunulan her çalışma elbetteki belli bir incelemeden geçiyor. Kurullar değerlendiriyor vs. Ama bu veriler doktorların, uzmanların bire bir hastalarıyla yaptığı görüşmeler ve tüm teşhis, tedavi gibi en ince ayrıntıları kapsıyor. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı böyle bir çalışmayı kabul etmedi, anlamak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
GENİŞ KATILIMLI ÇALIŞMA YAPTIK
Bakanlığın çok merkezli çalışmaları kendi koordinatörlüğünde yürütmek istediğini söyleyen Prof. Dr. Bayram, “Bilimsel çalışmalarda evrensel ve etik kurallar var. Eğer biz bu verileri bir kaynak vasıtasıyla yapmış olsaydık, sizi finanse eden kurum projenizi görmek isteyebilirdi uygun mu değil mi diye. Ancak bu tamamen gönüllülük esasına dayanan ve derneğimizin bir çalışması. Biz de geniş katılımlı çalışma yaptık. Sağlık Bakanlığı da benzer bir çalışma yapacak ya da yapıyor. Çalışma için bizim doktorlarımızdan yardım alıyorlar. Sonuçta biz de devlet sırrı paylaşmıyoruz” dedi.
REDDETMENİN MANTIKLI BİR GEREKÇESİ YOK
Türkiye’deki başarının Çin ve İtalya’daki veriler ışığında gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Hasan Bayram, “Bu araştırmayı yapan bilim insanları dünyadaki tüm verilerle Türkiye’deki olguları karşılaştırdı. Bilim insanlarının araştırma özgürlüğü var, istediği çalışmayı yapar. Uluslararası çalışmaları da araştırır ve karşılaştırır. Sağlık Bakanlığı’nın bu çalışmayı reddetmesi için mantıklı bir gerekçe ya da yasal bir zemin yok. Bize ‘Projeniz çok merkezli’ dediler. Böyle bir gerekçe olamaz, reddediyoruz” açıklamasında bulundu. Çalışma için herhangi bir kurumdan kaynak talebinde bulunmadıklarını üzerine basarak söyleyen Prof. Dr. Bayram, “Zaten para gerektiren bir proje değildi. Çok az miktarda bir harcamamız oldu onu da derneğin kaynaklarından karşıladık” dedi. Prof. Dr. Bayram, projenin ayrıntılarının önümüzdeki hafta Çarşamba günü Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türk Toraks Derneği’nin ortaklaşa düzenleyeceği bir toplantıyla kamuoyuna açıklanacağını da söyledi.
NORMALLEŞME İÇİN ERKEN
Prof. Dr. Bayram, Türkiye’de normalleşmeyle ilgili olarak da “Epidemiyologlar ve enfeksiyon uzmanları daha iyi bilir ama bana göre erken başlatıldı. Normalleşme adı altında risk oluşturacak adımlar atıldı. Özellikle AVM gibi kapalı alanların açılması büyük risk. Bizim dışımızdaki ülkelere de bakacak olursak yeni olguların ortaya çıktığını görüyoruz. Örneğin Çin ve Almanya’da virüsün yeniden yükselişe geçtiğine ilişkin haberler alıyoruz” dedi.
