Prof. Karatepe: TÜİK’in ‘azalmış işsizlik verisi’ hepimizi şaşırttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Şubat ayında yüzde 13,6 olan işsizlik oranı mart ayında yüzde 13,2'ye geriledi. Prof. Dr. Yalçın Karatepe, 'Gerçeği yansıtmayan veri' başlıklı yazısında, "İşsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine göre azalmış olması hepimizi şaşırttı!" dedi.

KRONOS 12 Haziran 2020 EKONOMİ

Karatepe, ‘Ülke nüfusu artarken işgücüne katılımın azalmasının gerekçelerini sorgulamadan sadece ilan edilen orana bakarsak gerçek resmi göremeyiz’ dedi.

TÜİK’in açıkladığı işsizlik verilerine yönelik tartışma sürüyor. Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “Bir şeyi ölçmek istediğimiz zaman amacımızı açıkça ortaya koymalı ve kullanılan metodolojinin de o amaca hizmet edecek şekilde olmasına özen göstermelidir. Aksi takdirde ölçtüğünüz ile kast ettiğiniz aynı şey olmayabilir” dedi. Karatepe, “İşsizlik verilerine bu açıdan bakınca “ölçtükleri” şeyin gerçek durumu yansıtmadığını görüyoruz. Ülke nüfusu artarken “işgücüne katılımın” azalmasının gerekçelerini sorgulamadan sadece ilan edilen orana bakarsak gerçek resmi göremeyiz” ifadelerini kullandı.

TÜİK’E GÖRE MART AYINDA İŞSİZLİK GERİLEDİ

TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, mart ayında işsizlik oranı yüzde 13,2’ye geriledi. Şubat ayında işsizlik oranı yüzde 13,6 düzeyindeydi. Prof. Dr. Yalçın Karatepe, Birgün gazetesinde yer alan “Gerçeği yansıtmayan veri” başlıklı yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:

‘HEPİMİZİ ŞAŞIRTTI’ 

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayı işgücü verilerini açıkladı. Ancak açıklanan verilerin gerçek durumu ne kadar yansıttığı ciddi tartışma konusu oldu. İnsanların eve kapandığı, hizmetler sektörünün tamamen durduğu, üretimin düştüğü bir dönemde “işsizlik oranının” geçen yılın aynı dönemine göre azalmış olması hepimizi şaşırttı!

‘AÇIKLADIKLARI ORAN GERÇEK İŞSİZ SAYISINI GÖSTERMİYOR’ 

Ben lise öğrencisi iken iki sınıf arkadaşımın bir dersten aldıkları notları karşılaştırdıkları bir konuşmayı hatırlıyorum. O zaman notlar 10 üzerinden veriliyordu. Fizik dersinin yazılı notları açıklanmıştı. Sınavdan 10 üzerinden 2 alan arkadaşım 10 üzerinden 1 alana “ben senden yüzde yüz daha başarılıyım” diyordu. Söylediği doğru idi. 2, 1’den yüzde yüz daha büyük bir nottu. Doğru olmasına doğru idi ama sonuç değişmiyordu. İkisi de oldukça başarısızdı ve aldıkları not ile o dersten kalmışlardı. Benzer başarısızlığı TÜİK’in açıkladığı işgücü verilerinde de görüyoruz. Çünkü açıkladıkları oran gerçek işsiz sayısını göstermiyor.

Bir şeyi ölçmek istediğimiz zaman amacımızı açıkça ortaya koymalı ve kullanılan metodolojinin de o amaca hizmet edecek şekilde olmasına özen göstermelidir. Aksi takdirde ölçtüğünüz ile kast ettiğiniz aynı şey olmayabilir.

‘İŞGÜCÜ İÇİNDE SAYILMIYORLAR, DOLAYISIYLA İŞSİZ DE SAYILMIYORLAR’ 

İşsizlik verilerine bu açıdan bakınca “ölçtükleri” şeyin gerçek durumu yansıtmadığını görüyoruz. Ülke nüfusu artarken “işgücüne katılımın” azalmasının gerekçelerini sorgulamadan sadece ilan edilen orana bakarsak gerçek resmi göremeyiz. TÜİK’e göre mart ayında yaklaşık 2 milyon 200 bin kişi daha artık işgücüne dâhil değilmiş. Bu insanlar hayatın içindeler, temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundalar, bir gelir elde etmeleri lazım ama istatistiki olarak ölçenler açısından “işgücü” içinde sayılmıyorlar, dolayısıyla işsiz de değiller. Aslında işsizler! Ama istatistiklere dâhil edilmemişler. Böyle olunca da işsizlik oranı düşmüş (!) oluyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com