Tutuklu muhalif liderlerin eşleri Avrupa’nın son diktatörü Lukaşenko’ya karşı

Belarus'u 1995'ten bu yana yöneten Devlet Başkanı Lukaşenko’nun, seçime girmelerine izin vermediği muhalif adayların eşleri birleşti. Lukaşenko’ya karşı yarışacak kadınlar, Belarus için demokrasi şansı olabilir.

ALİN OZİNİAN 05 Ağustos 2020 HABER ANALİZ

Belarus'taki şaibeli seçimlerden sonra muhalif liderler tehdit altında.

Belarus’ta 9 Ağustos’ta yapılacak seçimlere hazırlan Devlet Başkanı Lukaşenko’nun, seçime girmelerine izin vermediği muhalif liderlerin eşleri birleşti. Lukaşenko’ya karşı yarışacak kadınlar, Belarus için demokrasi şansı olabilir.

1994’dan bu yana, 5 dönem üst üste Belarus devlet başkanlığına “seçilen” Aleksandr Lukaşenko, 9 Ağustos’ta yapılacak devlet başkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Seçildiği takdirde anayasada değişikliklere gideceği tahmin edilen “ebedi” başkan, Mayıs’ta başlayan seçim kampanlarının ilk gününden bu yana muhalefeti sindirmeye çalışıyor.

Güçlü muhalif adaylarıın başkanlık yarışına girmelerini ”çeşitli nedenlerle” engelleyen “Demir yumruk” lakaplı Lukaşenko’nun işi gittikçe zorlaşıyor. “Avrupa’nın son diktatörü” olarak anılan Lukaşenko, yıllardır ağır insan hakları ihlalleri ve seçimlerde usulsüzlük yapmakla suçlanıyor. Sokaktaki eylemlerine devam eden muhalafet liderleri ve destekçilerinin kararlılığı halihazırdaki başkanı Ağustos’da oldukça zorlayacağa benziyor.

Mayıs ayında, muhalefet partilerinden aday olan Valery Tsepkalo ve Viktor Babariko’nun Belarus Seçim Komisyonu tarafından reddedilmesi üzerine Minsk’te eylemler başlamıştı. Seçim Kurulu, banker Viktor Babariko ile eski diplomat Valery Tsepkalo’ya farklı gerekçelerle adaylık vizesi vermemiş, Babariko’nun adaylığının ret gerekçesi mal varlığını beyan etmemesi olarak açıklanmıştı.

Tsepkalo ise adaylık için yüz bin imza yeterken 4 yüz 35 bin imza toplamış ama imzalardan sadece 75 bini geçerli sayılarak oyun dışı bırakılmıştı. Tsepkalo’nun “yurtdışından finansal destek aldığı” söylentileri de hükümet yanlısı basında yer aldı.

MUHALİFLER CEZAEVİNE

Seçime katılmaya “cüret eden” Babariko üzerindeki baskı,  daha önce yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Belgazprom bankasına yönelik vergi kaçakçılığı ve kara para aklama davasında “tanıklar üzerinde baskı kurduğu” iddiasıyla gözaltına alınmasına kadar vardı. 2 ay önce Lukaşenko’nun birçok rakibi, yüzlerce muhalifle birlikte cezaevine gönderildi.

Muhalif adaylardan belki de en popüleri, sosyal medya fenomeni Sergei Tikhanovsky, hükümet karşıtı gösterilere katıldığı için Mayıs ayında hapis cezası alınca, sürpriz bir gelişme yaşandı. Eşi Svetlana Tikhanovskaya, eşinin yerine seçimlere girme kararı aldı.

TSEPKALO, TİKHANOVSKAYA VE KOLESNİKOVA

Belarus halkının hatırı sayılır bir kısmı, 6. kez devlet başkanlığı hevesi ile yanıp tutuşan Lukaşenko’yu istemiyor. Bu yüzden muhalifler de Lukaşenko’nun karşısına çıkacak tek isim olan kadın aday Svetlana Tikhanovskaya’nın etrafında güçlerini birleştiriyor. Eşlerinin yarışa katılmadığı, tutuklandığı ya da yurt dışına kaçmak zorunda kaldığı için Viktoria Tsepkalo ve Maria Kolesnikova, Svetlana Tikhanovskaya’ya destek verdi ve Lukaşenko’ya karşı güçlerini birleştirdi.

KADINLAR KORKMUYOR

Tsepkalo, Tikhanovskaya ve Kolesnikova, “Eşitiz ve Kazanabiliriz” sloganıyla kendileri için “zavallı şeyler” diyen ve “Belarus Anayasası’nın bir kadın için yapılmadığını” söyleyen Lukaşenko’ya artık rakip.

Eşi cezaevinde olan ve güvenlik kaygısıyla çocuklarını ülke dışına gönderdiğini söyleyen Svetlana Tikhanovskaya, seçim konuşmasında, “Başlangıçta korkuyordum. Hükümetin seçimde kazanabilmek için neler yapacağını biliyorum ama artık korkmuyorum, yanımdaki kadınlar da korkmuyor” dedi.

Kendi eşi de cezaevinde olan Maria Kolesnikova, Tikhanovskaya’nın çok cesur bir kadın olduğunu, onun omuzlarındaki yükü paylaşmak için ittifak yapma kararı aldığını açıklamıştı. İttifakın diğer üyesi Veronika Çepkalo’nun eşi ise çocuklarıyla birlikte 24 Temmuz’da ülkeden ayrılmak zorunda kalmış, önce Moskova’ya oradan da Ukranya’ya geçmişti.

3 KADIN LUKAŞENKO’YU DEVİREBİLECEK Mİ?

Üç kadın, kampanyalarında kent kırsal ayrımı yapmadan orta sınıfı hedef aldılar ve başarılı da oldular. Muhalifler, Lukaşenko’dan kurtulmanın tek yolunun kadınlara destek vermek olduklarını anlıyor.

Svetlana Tikhanovskaya kısa sürede muhalefetin yeni umudu oldu. 7 milyon nüfuslu Belarus’ta, Tikhanovskaya için düzenlenen destek mitingleri ülkenin dört bir tarafına yayıldı. Ülkede gerçek bir değişim yaratmak istediklerini belirten üç kadının seçimler için tek vaadi var, kazandıklarında 6 ay içinde yeni ve adil seçimlere gitmek. Kısaca, 3 muhalif kadın “dertlerinin” ülke yönetmek değil, Lukaşenko’yu devirmek olduğunu açıkça belirtiyor.

Mitinglerde konuşan Tikhanovskaya, seçimlerde sosyal medyayı kullanarak her türlü seçim ihlalini ifşa edeceklerini, Lukaşenko’nun bu kez seçime hile karıştıramayacağını iddia ediyor.

WAGNER BAHANESİ İLE MUHALİFLER AVLANDI

Bölge uzmanlarına göre Rusya yeni hükümetin sürprizleri ile karşılaşmamak için seçimlerde Lukaşenko’nun galip gelmesini isteyebilir. Fakat Lukaşenko’nun zarar gören repütasyonu ve muhalefetin giderek güçlenmesi Rusya’nın açık bir tavır almasını engelliyor gibi gözüküyor.

Temmuz sonu Rusya ile Belarus arasında yaşanan olağandışı “Wagner gerilimi” de Rusya’nın önümüzdeki günlerdeki tavrının değişebileceğinin en önemli göstergelerinden oldu. Belarus, Rus özel askeri şirket Wagner Grubu’na mensup 33 paralı Rus askerinin “Belarus’u karıştırmak” için ülkeye geldiklerini ve gözaltına alındığını duyurdu. Seçimlerden önce “ülkede istikrarsızlığa yol açacak bir terör saldırısı için hazırlık yapmakla” suçlanan 200 kişi tutuklandı.

Kremlin bu iddiaları yalanlarken, ülkedeki muhalifler Lukaşenko’nun bunu seçim öncesi dönemde güvenlik önlemlerini hukuksuz şekilde uygulamak için yarattığı bir senaryo olduğunu, bu şekilde hem iç düşmanlar yaratıldığını hem de oluşan panik ve güvensizlik ortamında kolluk kuvvetlerinin keyfi hareket etmelerinin zeminin hazırlandığını belirtiyor.

Protestoların ardındaki itici gücü inceleyen Belaruslu gazeteci Tetyana Kalinovska, muhalefetin şimdiye kadar eğitimli kesimi hedef aldığını ama mevcut durumda protestoların omurgasını büyük oranda orta sınıf oluşturduğunu düşünüyor. Kalinovska’ya göre, pandemiden en çok etkilenen ve devletin yardım etmeyi reddettiği insanlar,  ekonomik koşulların daha da kötüye gitmesi ile artık muhalifler.

“HİLE YAPMAM AMA BELARUS’U DA VERMEM”

Seçimlerin öncesinde koronavirüse yakalan ve sağlığına kavuşan Lukaşenko, Pazar günkü konuşmasında “seçimlere hile karıştırmak gibi bir niyeti” olmadığı ama Belarus’u da başkalarına vermeyeceklerini belirtti. Belarus’ın güvenliği için, kendi hükümetinin kazanması gerektiğini iddia ederken, bölgedeki en sorunsuz ülkenin kendi ülkesi olduğunu söyledi.

Yüzde 70 oya sahip olduğunu belirten Lukaşenko’nun oy oranı henüz hiçbir anket ile kanıtlanmış değil, muhalefet ise Lukaşenko’nun seçimler şeffaf olduğu takdirde kaybedeceğinden emin gözüküyor.

Rus basınındaki analizinde Aleksey Melnikov ülkeyi bir iktidar değişiminin eşiğinde gördüğünü belirtti. Melnikov’a göre Lukaşenko artık seçimlerde hileler başvuramayacak ve 9 Ağustos’ta seçimi kaybedecek. Lukaşenko bu seçimi “çalmaya” kalkışırsa yüz binlerce insan sokaklara inecek ve Lukaşenko gitmek zorunda kalacak. Analiste göre, polis ve gizli servis dışında elinde hiçbir kozu kalmayan Lukaşenko’ya halk artık inanmıyor ve Belarus’a devrimi havası hakim.

ORDU’YU İNDİREMEZ, VENEZUELLA’YA KAÇAR

Eşi seçim yarışındaki muhalif Valery Tsepkalo Ukrayna’dan canlı yayında katıldığı bir programda, Lukaşenko’nun seçimlerde şansı olmadığını, eğer hileye başvurmaz ise kazanamayacağını belirtti. Tsepkalo’ya göre Lukaşenko seçimi kaybederse ya da hile karıştırırsa artık ülkede duramayacak çünkü sokağa asker indirmek gibi bir şansı yok.

Meydanların çok kalabalık olacağını söyleyen muhalif, ordunun halkın tarafına geçeceğinden emin konuşuyor. Gürcistan ve özellikle Ermenistan’daki “kadife devrim” hatırlanacak olursa Tsepkalo’ya hak vermemek elde değil. Tsepkalo muhalefetin şekillendiğini ve artık Lukaşenko için çemberin daraldığını söylerken, kaçabileceği tek yerin Venezuela olduğunu, Lukaşenko’yu ancak eski ve güvenilir dostu devlet başkanı Nicolas Maduro’nun kabul edeceğini söyledi.

Financial Times, Avrupa Birliği’nin seçim sonrası Belarus’un iç siyasette çalkantılı bir döneme girmesine hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. “Muhalefet seçim yolsuzluklarına dikkat çekmek için akıllı telefon ve sosyal medyayı kullanacak. Büyük çaplı bir yolsuzluk durumunda, seçim sonrası gösteriler büyük ihtimalle şimdikinden daha şiddetli olacak ve öngörülemez sonuçları beraberinde getirecektir.” diyen FT, Belarus’u sıcak bir ağustos ayı bekliyor olabileceği için AB üyesi ülkeler daha şimdiden olası bir tepkiye hazırlanması gerektiğini belirtiyor…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com