Muammer Güler ve bir aile portresi: Senin önüne yatarım Goldsmith!

Gazetecilik motivasyonu hiç eksilmeyen Adem Yavuz Arslan geçen hafta durduk yerde ortalığı karıştırdı, Reza Zarrab’ı buldu ya! Bana da iş çıkardı. Sevgili Adem Yavuz terk-i diyar eyletmişler sana. Rahat dursana. Cari açığın yarısını kapatan büyük vatanperver Reza’dan ne istiyorsun? Zaten çok üzerine gittiniz, üzdünüz garibi, adını falan değiştirmek zorunda kaldı. Hatta kendini ata filan vermiş.

Olmuyor böyle!

Ben en baştan söyleyeyim Adem Yavuz Arslan’un müthiş gazetecilik başarısı şapka çıkarılacak cinsten. Herkes haberi evirdi çevirdi, hatta Sözcü namlı gazete ile Cumhuriyet isimli tefrika ‘Terörist Adem Yavuz Arslan Reza Zarrab’ı buldu’ diye verdi haberi. Sözcü bir gün sonra da manşetten çaktı Arslan’ın haberini. Yani utanmasalar bir de ‘Özel Haber’ logosu koyacaklardı üstüne. Sürgün bir gazetecinin yaptığı haber ya al tepe tepe kullan. Ne ala memleket!

AT TUTKUSU DA ALTIN MERAKI DA DEVAM EDİYOR ANLAŞILAN REZA’NIN 

Haberde herkes gibi benim de en dikkatimi çeken Reza Zarrab’ın yeni adında ‘Goldsmith’i tercih etmesi oldu. Köftehorun eski soyadı Zarrab’tı malum. Zarrab bildiğimiz ‘Sarraf’ın Acem hali. Altın işi yapan yani. Abi orada da soy adına bir çeyrek takmışa benziyor. İçinde var altın tutkusu yani.

İran asıllı Türkiye vatandaşı Reza Zarrab’dan milyonlar dolar rüşvet aldıkları ortaya çıkan dört bakan (soldan sağa): Egemen Bağış, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Zafer Çağlayan.

Şimdi siz bu girizgahtan sonra diyeceksiniz ki, ‘Aha Fikri Doğan Reza Zarrab’ı yazacak’ Bilemediniz. Bugün ters köşe olsun size. Zarrab’ın eski yeni halini hepiniz biliyorsunuz zaten. Ben mevzuyu Reza’nın eski kankası Muammer Güler’e getireceğim. Neden mi? E 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında adı geçen 4 bakandan 3’ü hala göz önünde. Makaracı Egemen Bağış Prag’a büyükelçi oldu. Avrupa’yla ‘ailenin’ ticaretini organize ediyor. Erdoğan Bayraktar arada bir çıkıp ‘Onları yargılamayın beni yargılayın. Yüce Divan’a da giderim, savcıya da bildiğimi anlatırım’ diye yırtınıyor. Allah’tan aklı selim (!) sahibi savcılarımız Bayraktar’ı ciddiye almıyor da ortalık yeniden karışmıyor. Devrin ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hala piyasada aktif zaten. Sorun Bakalım kendinize Muammer Güler nerede? 25 Aralık 2013’te istifa ettikten sonra yer yarıldı adam içine girdi sanki. Hiç ses seda yok kendisinden. Dedim bir bakalım Muammer Güler kimmiş, neciymiş, nerelerdeymiş.

Muammer Güler, Denizlinin Çal İlçesinde Kaymakam olarak göreve başladı.

YILLIKTA YAZIYOR, 6 ARKADAŞIYLA 5 DAMACANA SARAP İÇMİŞLİĞİ VARMIŞ

‘Boyunsuz Vali’ lakaplı Muammer Güler, 1949’da Mardin’den duhul eylemiş dünyaya. Mahmut Muhtar beyle Latife hanımın ikinci çocuğu olan Muammer, 5 yaşında ailesiyle birlikte Ankara’ya göçmüş. İlk, orta ve liseyi Ankara’da okuyan Muammer Güler, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirmiş. Üniversite yıllığında Muammer Güler’le ilgili en çok dikkat çeken şey, 6 arkadaşıyla 5 damacana şarap içmeleriymiş bir gecede ki yıllığa da bunu yazmışlar. 1972’de mezun olan Muammer Güler, bir sürü ilçede kaymakam vekilliği ve kaymakamlık yaptıktan sonra İçişleri Bakanlığı Personel Daire başkanlığına atanmış. Valiliğe de Niğde’de başlayan Güler, Kayseri, Gaziantep ve Samsun’dan sonra 2003’te İstanbul Valisi olarak atandı. Muammer Güler’in medyatik olma süreci de burada başladı. Garip çıkışları, hızlı konuşması ve kısacık boynuyla dikkat çeken Güler, 1 Mayıs’ların unutulmazları arasına girdi ilk önce. 2004’ten 2007’ye kadar her 1 Mayıs’ta Taksim’i kapatan Güler, emrindeki polislere ‘şiddet kullanmaktan çekinmemelerini’ söylemekle suçlandı. Allah var Muammer Güler de iddiaları boşa çıkarmamak için az çaba harcamadı. Özellikle 2005 ve 2007 1 Mayıslar’ında polis Taksim’e çıkmaya çalışanları deyim yerindeyse kılıçtan geçirdi. Hatta 2007 1 Mayıs’ta kafelerde oturan turistler bile polis dayağından kurtulamadı.

YOLSUZLUK DOSYALARI 17-25 İLE BAŞLAMADI MUAMMER GÜLER VE AİLESİNİN

Hrant Dink cinayetinde İstanbul Valisiydi kendisi mesela. Hatta Dink’e suikast yapılacağının çok önceden ‘Valilik ve emniyete’ bildirildiği ama iki kurumun da ‘ölü taklidi yaptığı’ iddia edilmişti. Dink suikastınde herkesin ‘kusurlu’ olduğu iddia edilirken, Vali Güler ‘es’ geçilmişti nedense. Papa geldiğinde görüşmenin olacağı alan yerine bütün İstanbul’u kapatan adamdı kendisi mesela. Başka ülkede istifa sebebi olacak o rezillik de sümenaltı edilmişti yine.

Siz şimdi ‘’Buraya kadar olanları hepimiz biliyoruz’’ diyeceksiniz. Haklısınız da. O zaman çoğunuzun bilemeyeceği yerden devam edeyim. Herkes Muammer Güler ve ailesinin yolsuzluk sürecinin 17-25 Aralık döneminde olduğunu sanır. Oysa Muammer Güler ve oğlu Barış, daha 2003’te İstanbul’a geldiklerinde çarkın içine girmişlerdi. Seneler 2008’i gösteriyordu. Daha AKP hakkında yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmamıştı. Ufak tefek ‘yolsuzluklar’ da ‘O kadarcık olur canım’ diye görmemezlikten geliniyordu. Tuzla’da büyük bir yolsuzluk operasyonu başladı. İddianameye göre vurgunun boyutu 2 milyar euro’ydu. Tuzla’nın iki belde belediye başkanı AKP’li Hilmi Yıldız ve CHP’li Orhan Ekşi elele vermişler ‘kamu arazisini’ parsel parsel satıyorlardı. Hilmi Yıldız Akfırat’ın, Orhan Ekşi Orhanlı’nın belediye başkanıydı. Bölgedeki kamu arazilerinin imar durumları belediyelerde encümen eliyle değiştiriliyor ve satılıyordu. Alanlar arasında kimler yoktu ki?

‘UZİLİ ÇETE OPERASYONU’NDA DA DOKUNAN OLMADI BARIŞ GÜLER’E

Bakanlar, belediye başkanları, çok tanıdık iş adamları falan filan. İşte bu müthiş yolsuzluğun başında iki isim vardı. Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’ın oğlu Enes Yıldız ve İstanbul Valisi Muammer Güler’in oğlu Barış Güler. 2009’da ‘arazi çetesine’ operasyon yapıldı. Medyaya ‘Uzili Çete’ olarak yansıyan operasyonda Hilmi Yıldız, Orhan Ekşi, Enes Yıldız gözaltına alındı. Ancak ne hikmetse her operasyonda adı geçen Barış Güler’e dokunan olmadı. Halbuki iddianamelerde Barış Güler’in Formula 1 pistinin yapım işinden, bölgede satılan arazilere kadar her konuda işin içinde olduğu yazıyordu. Üstelik Barış Güler’in kendi adına 200 dönüm arazi tapusu bile ortaya çıkmıştı. Yine iddianameye göre Barış Güler ilişkileri kuruyor, takıldığı noktalarda baba Muammer Güler devreye giriyordu. Akfırat operasyonunda o kadar çok ‘önemli’ şahsın adı geçti ki, dava kısa süre içinde kapatıldı.

Eski bürokrat ve siyasetçi, eski İstanbul valisi ve İçişleri Bakanı Muammer Güler

Neyse sözü uzatmayalım Muammer Güler 2010 yılına kadar İstanbul Valiliği yaptıktan sonra Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na atandı. E baba oğul bu kadar büyük badirelere adları karışmasına rağmen tereyağından kıl çeker gibi kendilerini kurtarmışlardı. Bu maharet elbette birilerinin dikkatini çekecekti. 2011 senesi Muammer Güler’in, bürokratlıktan siyasete zıplama yılı olarak tarihe geçti. Memleketi Mardin’den milletvekili adayı olan Güler, artık Meclis’teydi.

‘SENİN ÖNÜNE YATARIM REZA’ LAFI TÜRK SİYASETİNİN UNUTULMAZLARI ARASINDA

Ocak 2013’te İdris Naim Şahin’in yerine İçişleri Bakanı olarak atanan Muammer Güler, elbetteki geçmişten gelen tecrübeyle adını 4 yolsuz bakan arasına yazdıracaktı. Çünkü oğul Barış, sürekli olarak faaldi. Tarihe 17-25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu olarak geçen yüzyılın hırsızlığı, malumunuz AKP tarafından ‘Hükümete Darbe’ olarak sayılıp ‘şimdilik’ kapatıldı. İşin ilginci muhalefet de yolsuzluk olduğunu kabul ediyor ancak operasyonu yapan polis ve savcıları, hükümet ağzıyla ‘darbeci’ olarak anıyordu.

Muammer Güler’in tapeleri de diğerleri gibi ortalığa saçıldı haliyle. Baba-oğul Güler’ler bu kirli ilişki ağının da tam ortasındaydı. Mesela Reza Zarrab, Muammer Güler’i arıyor, ‘Bana operasyon yapabilirler’ diyordu. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in cevabı tarihe geçiyordu: Ben varken sana kim dokunabilir! Senin önüne yatarım Reza!

SORU: ‘OĞLUM EVDE NE VAR?  CEVAP: ‘PARA VAR BABA, 1 TRİLYON KADAR’

Mesela bir tapede Muammer Güler oğlu Barış’a soruyordu. ‘Oğlum evde ne var?’ Oğul Güler ‘Biraz para var’ diyordu. Muammer Güler tekrar soruyordu, ‘Biraz ne kadar?’ Oğlun cevabı müthişti: 1 trilyon kadar baba! Mesela bir tapede ‘işlerini yapmayan bir polis müdürü için, ‘Defterini dürerim o pez….n, sürerim o it oğlu i…’ diyen adamdı Muammer Güler.

İşin ilginci Barış Güler’in evinde milyonlar, para sayma makineleri falan bulunmuştu. Oğul Güler gözaltındaydı. Tapelerde Muammer Güler’in Reza Zarrab’la konuşmaları vardı ve baba Güler istifa etmemişti. Çünkü tek başına istifa kararı alabilecek durumda değildi. Ancak dönemin başbakanı istifasını istediğinde yani 25 Aralık’ta istifasını verebilecekti.

Reza Zarrab ABD’de yakalanıp hakim karşısına çıktığında, ‘İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’i şirketime danışman olarak aldım. Bazen WhatsApp üzerinden bazen de yüz yüze görüşüyorduk’ diye ifade vermişti.

HALK BANKASI KAPALIÇARŞI SUBEDE M.G. ADINA KAYITLI 908 BİN TL NE İŞ? 

17-25 Aralık operasyonlarının ardından istifa eden Güler, her zaman yaptığı gibi ortadan kayboldu çok uzun süre. Hele 2014’te AKP’lilerin alkışlar ve mutluluk pozları eşliğinde ‘temize çıkarılınca’ yoklara karıştı kendisi. 2011’de Halkbank’taki vurgunda adı geçti Güler’in. Hani Halk Bankası’nın Kapalıçarşı Şubesi’nin içi boşaltılmıştı ya. Ne hikmetse Muammer Güler’in de o bankada hesabı vardı. Banka müdiresi müşterilere ait 4 milyon lirayı zimmetine geçirmişti. İşte o paranın 908 bin lirası M.G. adına kayıtlıydı. Neden öyle yazdım? Çünkü iddianamede herkesin adı açık açık yazılırken bir isim M.G. diye geçiyordu. Muammer Güler yıllar sonra o paranın kendisi ve aile fertlerinin olduğunu kabul etti. Ancak diğer mağdurlar devletten imdat beklerken, Güler’in parasına kavuştuğu iddialarına cevap vermedi.

ÜÇ VAKTE KADAR BEKLEYİN GÜLER AİLESİ BİR SKANDALLA DÖNÜŞ YAPACAK 

Aradan epey zaman geçti Muammer Güler, 2019’da Meclis’in açılışında ortaya çıktı. Saçları beyazlamış, kilo vermiş ve yorgundu. Ondan sonra da çok adı sanı duyulmadı ortalıkta. Bir ara Alanya’da villalar yapan oğlunun battığı yazılıp çizildi ama arkası gelmedi haberin.

Siz yine de temkinli olun. Öyle ortalıkta yoklar falan demem sizi aldatmasın muhterem kari. Şahsi kanaatim Muammer Güler ve oğlu ne zaman kayıplara karışsa, bir skandalla dönüş yapar. Üç vakte kadar bekleyin.