Avusturya’da MİT adına Kürt siyasetçi Berivan Aslan’ın yanısıra çeşitli isimlere yönelik suikast hazırlığındayken yakalanan Feyyaz Öztürk’ün ifadeleri nedeniyle hapis kalan Topuz’un avukatı mahkemede, Öztürk’ün Türkiye’den ‘bir şekilde’ kaçırıldığını söylemişti.
Avusturya’da polise gidip teslim olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) adına çeşitli suikastlar yapması için emir aldığını itiraf eden Feyyaz Öztürk ismine Türk kamuoyunun yabancı olmadığı ortaya çıktı. Kürt siyasetçi Berivan Aslan’ın yanısıra gazeteci Peter Pilz’e suikast yapmak üzere emir aldığını anlatan Öztürk, Türkiye’de hale tutuklu bulunan ABD Konsolosluk görevlisi Metin Topuz’un davasında da savcının en çok üzerinde durduğu ifadeleri veren ‘tanık’tı. Peki Feyyaz Öztürk kimdir? Feyyaz Öztürk Türkiye’den nasıl kaçırılmıştır?
Gülen cemaati mensubu polis ve savcılarla ‘irtibatı’ olduğu gerekçesiyle casusluk suçlamasıyla tutuklanıp ardından hakkındaki tüm iddialar düşünce ‘örgüte yardım’dan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ABD İstanbul Konsolosluk görevlisi Metin Topuz’un, Feyyaz Öztürk’ün ifadesiyle tutuklandığı ortaya çıktı. 28 Haziran 2019 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcı, Feyyaz Öztürk’ün tanık olarak ‘çok önemli bilgilere’ sahip olduğunu açıklayarak onun ifadesinin alınmasını istemişti.
‘ÇOK ÖNEMLİ TANIK’ 9 OCAK 2018’DE YURTDIŞINA ÇIKMIŞ
Duruşma savcısı, daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Feyyaz Öztürk’e ulaşılamadığını ve mahkemeye gelen yazıya göre bu tanığın 9 Ocak 2018’de yurt dışına çıkış yaptığına ilişkin kayıt bulunduğunu hatırlatarak, soruşturma aşamasında alınan beyanlarına göre tanığın anlatımlarının sanık Topuz’a yüklenen suçlara yönelik büyük önem arz ettiğini ve önemli iddialarda bulunduğunu dile getirdi.
“METİN TOPUZ’U TANIYORUM” DEMİŞTİ
Davanın başında ifadesi alınan ve iddianameye de giren ifadelerinde Feyyaz Öztürk, ABD Adalet Bakanlığı’na bağlı Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA)’inde muhbir olarak çalıştığını iddia ettiği dönemde Metin Topuz ile tanıştığını anlatmıştı. Feyyaz Öztürk, 2008 yılında Fatih Başsavcılığına şikâyette bulunduktan sonra Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden bir müdürün kendisini arayarak “Amerika ile ne hesabın varsa gör ama bu işe hizmet erlerini karıştırma” diyerek tehdit ettiğini iddia etmişti. Öztürk, Metin Topuz’un ‘polis amiri Tufan Ergüder’e FETÖ’nün dernekleşmeye hız vermesi gerektiğini, bu sayede örgüte para aktarılmasının kolaylaşacağını söylediğini’ de anlattı.
YANDAŞ MEDYADA ‘FEYYAZ ÖZTÜRK’ HABERLERİ
Feyyaz Öztürk’ün, ABD Konsolosluk çalışanı Metin Topuz’u Gülen cemaati mensuplarıyla ‘irtibatlı’ olduklarını önemli tanık olarak ifadesinde dile getiren sözleri yandaş basında da genişçe yer almış, “İşte o itiraflar” başlıklarıyla manşetlere çekilmişti. 19 Ocak 2019 tarihli Star gazetesinde Kemal Gümüş imzalı “ABD, FETÖ’yü Topuz’la yönetmiş” başlığıyla verilen haberde tanık Feyyaz Öztürk’ün beyanları ‘önemli delil’ denilerek okura sunulmuştu. Sabah gazetesinin 19 Ocak 2019 tarihli, Nazi Karaman imzalı haberinde de yine Feyyaz Öztürk’ün iddialarına yer verilmiş, Öztürk’ün önemli tanık olarak söylediklerinin Gülen cemaatiyle Metin Topuz arasındaki ilişkiyi ‘belgelediği’ vurgulanıyordu.
TOPUZ İDDİALARI REDDEDEREK, ÖZTÜRK’Ü HİÇ GÖRMEDİĞİNİ BEYAN ETMİŞTİ
Duruşmada sanık Metin Topuz ise tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk isimli şahsı tanımadığını ve hiçbir zaman görmediğini savunmuştu. Topuz, “Benim hakkımdaki iddialarını da reddediyorum. Bahsettiği şahısları da hiçbir zaman görmedim, ilişkim olmadı. Telefon görüşmem de herhangi bir görüşmem de bulunamamıştır, tespit yapılamamıştır. Hakkımda, 2004, 2006 ve 2008 yıllarında adli mercilere şikayette bulunduğuna dair beyanı var. Bu beyanla ilgili birimlere sorular soruldu ve birimler de böyle bir şikayetin olmadığına dair evrak gönderdi mahkemeye. Bütün iddialarını reddediyorum” demişti.
AVUKAT ÖZTÜRK’ÜN KAÇIRILMIŞ OLABİLECEĞİNİ İDDİA ETMİŞTİ
Söz alan sanık avukatlarından Selman Ali Baş, tanık olarak dinlenilmesi istenen Feyyaz Öztürk’ün kolluk ifadesinden 3 ay sonra ülkeyi terk ettiğini ve mahkeme huzurunda dinlenilmesinden kaçtığını ya da kaçırıldığını anlatmıştı. Avukat Baş, “”Bu adam bir sebeple kaçıyor veya kaçırılıyor, uzaklaştırılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde tüm imkanların kullanılmasına rağmen mahkemede tanık olarak dinlenilmesine muvaffak olunamayan bir adamın, bulunduğu belirtilen İtalya’dan istinabe yoluyla beyanı alınmaya çalışılacak. Bu ifadenin alınmaması gerekçe gösterilerek tutukluluğun devamı istenecek” demişti. Davada, avukat Baş’ın da belirttiği gibi tanık Feyyaz Öztürk’ün ifadesinin alınamadığını belirtilerek tutukluluğun devamına karar verilmişti.
‘EN ÖNEMLİ TANIK’ ÖZTÜRK’Ü DİNLEMEKTEN VAZGEÇEN MAHKEME TOPUZ’A 8 YIL 9 AY CEZA VERMİŞTİ
11 Haziran 2020 tarihinde yine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar açıklandı. ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz hakkındaki ‘örgüt üyeliği’, ‘casusluk’, ‘gizliliği ihlal’ gibi suçlamalardan beraat ederek, ‘örgüte yardım’dan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Tutukluluğun devamına karar veren mahkeme heyeti, İtalya’da yaşadığı iddia edilen ‘en önemli tanık’ Feyyaz Öztürk’ün dinlemesinden de vazgeçmişti.
EGEMEN BAĞIŞ VE ZAFER ÇAĞLAYAN DA DAVAYA KATILDI
Davanın karar duruşmasında Çek Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ve eski Bakan Zafer Çağlayan da ‘suçtan zarar gördüklerini’ belirterek davaya katılma talebinde bulunmuştu. Mahkeme heyeti, Bağış ve Çağlayan’ın katılma taleplerini “Kişisel verileri kaydetmek” ve “Gizliliğin ihlali” suçları yönünden kabul etmişti. Davada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere dönemin Meclis Başkanı Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski bakanlar Bekir Bozdağ, Faruk Çelik ile Mehdi Eker’in de aralarında olduğu çoğu eski bakan ve siyasetçi 30 kişi mağdur ve müşteki olarak yer alıyordu.
