Manavgat’taki büyük yangında hasar görev evlerin yıkımı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından özel bir şirkete verildi. Evlerini kendi yıkmak isteyenlere sadece iki gün süre veren şirket, bazı köylüleri de “kendiniz yıkarsanız devletten yardım alamazsınız” diyerek ikna ediyor.
Antalya Manavgat’ta günler süren orman yangınında binlerce hektarlık alan yok olmuş, onlarca köy de yanmıştı. Yangının ardından ağır hasarlı olduğu belirlenen evlerin yıkımı içinse Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir şirketle anlaştı. Şirket evleri yıkmaya başladı. Ancak evlerini kendileri yıkmak isteyenlere sadece iki gün veriliyor. Bu durumda evi yıkıp molozu kaldırmak imkansız olduğu için şirket devreye girip kendisi yıkıyor. Şirketin, bu yıkımı bakanlıkla yaptığı anlaşma çerçevesinde ücretsiz yapıtığı iddia ediliyor, ancak bir şartla: Yanmış taş evlerin kesilmiş, hazırlanmış taşlarını ve inşaattan çıkan demiri de alıyor.
Manavgat’ın başta 30 haneli Evrenseki ve Kalemler mahalleleri başta olmak üzere birçok köyde vatandaşlar, şirketin bu tutumu karşısında ne yapacağını bilemez durumda. Evlerinin molozlarını vermek istemeyen köylüler, kendileri 2 günde yıkıp enkazı kaldıramayacağı için zor durumda kalıyor. Yangın nedeniyle mağdur olan köylüler, ikinci kez mağduriyet yaşıyor.
‘EVİ YANAN KÖYLÜNÜN ELİNDE TOKİ HAYALİ DIŞINDA BİR ŞEY KALMADI’
Konuyu kamuoyuna duyuran avukat Dilara Yılmaz, “3 hafta önce Manavgat’ta orman köyleri yandı. Şirketler devlet adına yanan evlerin yıkım işlerine başladı. Evleri yıktıktan sonra moloz ve evlerin taşlarını köylüden izinsiz götürmeye başladı. Evi yanan köylünün elinde TOKİ hayali dışında bir şey kalmadı” diyor.
‘ŞİRKETLER YIKIM KAŞRILIĞINDA MOLOZLARI VE TAŞLARI ALIP GÖTÜRÜYOR’
Devlet ile yanan evlerin yıkım işlerini üstlenen şirketler arasında bir anlaşma olduğunu savunan Avukat Yılmaz, “Şirketler yanan köy evlerini devlet adına devletten para almadan yıkacak. Karşılığında yıkılan evlerin molozlarını ve evlerin taşlarını alıp götürebilecek!” dedi. Avukat Yılmaz, “Zaten yangın herkesi mağdur etti, onun üzerine devletten yetkilendirilmiş bir şirketin kalan şeyleri de elimizden almaya çalışması çok rahatsız edici” ifadelerini kullanıyor.
‘DEMİRLERİ VE TAŞLARI ALIYORLAR’
Yılmaz, yıkıma gelen şirketin yetkili olduklarını söylediklerini aktararak, “Şöyle diyorlar: ‘Biz yıkarsak molozları biz alıyoruz, bizim oluyor.’ İnsanlara bundan vazgeçme hakkı verilmiyor. Ağır hasarlı raporu verildiği zaman yıktırmak zorundasınız. Aynı gün dilekçe vermek zorunda, iki gün içinde kendi evini kendi imkânlarınla yıkma taahhüdünde bulunuyorsunuz. Ve o da çok zor. İki gün içinde yıkılmazsa yine yıkma hakkı onlara ait. Evlerin içinde demirler var, o demirleri alıp satmak için anlaşmış. Ve de kesilmiş, hazırlanmış, ev yapımına uygun taşlar. Yani köylünün yanan evi üzerine, onun malları, taşları, demirleri ve diğer şeyleri üzerine anlaşma yapılmış” şeklinde konuştu.
ŞİRKET ‘BİZ YIKMAZSAK DEVLETİN YARDIMLARINDAN FAYDALANAMAZSINIZ’ DİYOR
Kronos’un Evrenseki Mahallesi’nden ulaştığı ve ismini vermek istemeyen bir köy sakini de yıkım haberini doğruladı. Köy sakini, kendileri gibi 1,5 kilometre uzaklıktaki Kalemler köyünde de benzer bir durumun yaşandığına dikkat çekerek, şunları anlattı: “Yangın dolayısıyla mağdur olanlar, yangından kalanlar üzerince ikinci kez mağduriyet yaşıyorlar. Eski taş evler var. O taşlar da alınıp götürüyor. O taşların da ayrıca bir değeri var. Götürdükleri yerde ayıklatıp o taşları satacaklar veya kullanacaklar. Köylüler de çok fazla karşı gelemiyor. Karşı gelenler kendi eşyalarını, demirini çıkarıyor. Ama şirketler elemanları ve bakanlık elemanları, kendi çıkarlarını gözetmek için her türlü yöntemi kullanmaya çalışıyorlar. Komşumuza ‘biz şimdi yıkmazsak sonra devletin yardımlarından faydalanamayacaksınız’ diye el altından tehdit de ediyorlar.”
“YANAN EVLER SIRADAN DEĞİL, ÖZGÜN TAŞ İŞÇİLİĞİ İLE YAPILDI”
28 Temmuz Çarşamba günü başlayan Manavgat yangınının ilk önce kendi evlerini yaktığını kaydeden Evrenseki Mahallesi sakinleri devletin yangın sonrası 15 ile 50 TL arasında yardım yapacağını vaad ettiğini ve bu miktarın bir kısmının banka hesaplarına yattığını da belirtiyor. Evrenseki ve çevresindeki yerleşim yerlerindeki evlerin tarihi değeri de olduğu ve özgün taş işçiliği ile dikkat çektiğini ifade eden köylüler, destek verilirken bu yönünün de gözetilesi gerektiğini belirtiyor.
