Piyasaları sarsan iddia

6 ayda bir Merkez Bankası'nın başına yeni bir isim tayin ediliyor... Merkez Bankası 2001 Krizi’nde Uluslararası Para Fonu (IMF) kredisi mukabilinde siyasetten olabildiğince bağımsız hâle getirilmişti. O kale de düştüğüne göre serbest piyasanın salâsı okunabilir.

TURHAN BOZKURT 07 Ekim 2021 YAZARLAR

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun tıpkı selefleri Naci Ağbal, Murat Uysal ve Murat Çetinkaya gibi görevden azledileceği iddiası krizin tuzu biberi oldu.

Merkez Bankası’nın bağımsızlığının kâğıt üzerinde kaldığını bilmeyen yok. Ancak 6 ayda bir TCMB’nin başına farklı bir isim tayin edilmesi işin suyunu çıkarmak değilse nedir? Çemişgezek Mal Müdürü bile koltukta daha uzun müddet kalıyor.

Kavcıoğlu, 20 Mart 2021 tarihinde Naci Ağbal’ın yerine TCMB Başkanlığı’na tayin eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018 yılında kendi imzasıyla yayımladığı kararname ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kanuna rağmen lağvetmişti.

Kanuna göre başkanın görevden alınması “vatana ihanet” suçu haricinde mümkün değil. Ya istifa ya da vefat hâlinde başkan tayin edilebiliyor. Buna rağmen Erdoğan 10 Temmuz 2019’da Murat Çetinkaya’yı, 8 Kasım 2020’de Murat Uysal’ı, 20 Mart 2021’de ise Naci Ağbal’ı görev süreleri dolmadan azletti.

Kanunda olmayan bir yetkiyi kendi kendine tanıdığı hakla kullanan Erdoğan’ın başına getirdiği isim kim olursa olsun Merkez Bankası’ndan kendi siyasi hedefleri doğrultusunda kararlar almasını bekliyor. “Faiz inecek.” dediyse inecek. Karşılıksız para basılacaksa bir an bile tereddüt edilmeyecek.

İstanbul Ataşehir’de atıl vaziyetteki Finans Merkezi’nin müteahhitlerine can simidi atılacaksa atılacak. Kanunda bankanın genel merkezinin “Ankara” diye belirtilmesinin de hükmü yok.

LİYAKAT DEĞİL, SADAKAT BELİRLEYİCİ

Erdoğan’ın bir dediğini iki etmedikten sonra cümle âlem karşı çıksa Merkez Bankası başkanlığı koltuğunda oturan zat için endişeye mahal yok.

Amma velâkin düne kadar sadakatinden şüphe etmediği için Banknot Matbaası’nın başına getirdiği kimselerin farklı meclislerde Erdoğan’a rağmen beyanlarda bulunması kendi idam fermanını imzalamaktan farksızdır.

Çetinkaya, Uysal ve Ağbal liyakatten ötürü değil, Erdoğan’a sadık oldukları için tercih edilmişti. Faiz indiriminde kürekleri aheste çekmek ya da emrivaki ile faizi yüzde 19’a çıkarmak Erdoğan’ın kırmızı çizgisinin ihlaliydi. Erdoğan kurallarını ihlal etmenin bedeli olarak maç devam ederken soyunma odasına gönderildiler.

Benzer şekilde “bileti erken kesilecek” iddiası da koltukta 6 ay eşiğini yeni geçen Şahap Kavcıoğlu hakkında konuşuluyor. Erdoğan’ın “Faizler inecek.” talimatını geç de olsa 23 Eylül’de tatbik eden Kavcıoğlu’nun 21 Ekim’de nasıl bir karar alınacağı son derece kritik.

Piyasalardan evvel Kavcıoğlu’nun ikbali için kritik olacak. Faiz indirimine devam etmekten başka çaresi yok.

YENİ BAŞKAN SEMİH TÜMEN Mİ OLACAK?

Kavcıoğlu Londra’dan yükselen “Faizleri artırın.” itirazına boyun eğip faizi yüzde 18’de sabit tutarsa muhtemelen yerine Prof. Dr. Semih Tümen getirilecek. Kendisini şimdiden telefonla arayıp tebrik eden AKP’liler bile varmış!

Erdoğan, Tümen’i 25 Mayıs’ta Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olarak tayin etmişti. Erdoğan’a Kavcıoğlu mu, Tümen mi daha yakın? Başka bir ifadeyle iki yakından en yakın olanı kim?

Esasında Kavcıoğlu’nun mazisi Erdoğan ile daha fazla kesişiyor. İkisinin önceliğinin iktisat bilminin icapları değil, Erdoğan’ın “günah keçisi” aradığında damadı Berat Albayrak’ın bile gözünün yaşına bakmadığını hatırdan uzak tutulmamalı.


 

Yine gece yarısı kararnamesi ile TCMB’nin başkanı değiştirilirse Saray darbesinin ekonomiye etkileri ne olur? Artık benzer soruların hiçbir hükmü kalmadı.

1 Amerikan Doları, 10 TL olmuş… Borsa İstanbul 1.000 puanın altına düşmüş… Yabancı yatırımcı 9 ayda net 1,4 milyar dolarlık hisse satıp Türkiye’yi terk etmiş… Kasada açık -51 milyar doları bulmuş…

Türkiye, Kamboçya ve Papua Yeni Gine gibi ülkelerle aynı lige düşmüş… Son 8 yılda fert başına gelir 12 bin 400 dolardan 9 bin doların altına inmiş…

Bütün bunların hiçbir kıymeti yok. Erdoğan’ın siyasi hedefine hizmet etmeyen kurumların ya da şahısların da kıymeti harbisi yok.

Merkez Bankası 2001 Krizi’nde Uluslararası Para Fonu (IMF) kredisi mukabilinde siyasetten olabildiğince bağımsız hâle getirilmişti. O kale de düştüğüne göre serbest piyasanın salâsı okunabilir.

————————-

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/