Korona günlerinde memleketimden kaçak insan manzaraları

YAVUZ GENÇ 02 Mayıs 2020 YAŞAM

ANKARA – 2007-2008 yılları arasında Türkiye’de büyük bir kuş gribi krizi yaşandı. Bir salgın kuşgillerden tavukları, kazları, ördekleri kırıp geçiriyor, pek çok ilde on binlerce hayvan itlaf ediliyordu. O günlerde özellikle kırsal kesimde tavuklarını kestirmek istemeyenler hayvanları bulundukları yerlerin uzağına kaçırıyor, saklıyorlardı. Tavuklarının hastalık taşımadığını, itlaf edilmemesi gerektiğini düşünen vatandaşlar, hayvanları dağlara kaçırıyordu…

Salgın bu sefer insanlar için tehlikeli, bilindiği kadarıyla tavuklar, kazlar, ördekler şimdilik güvende. Koronavirüs salgını dünyayı etkisi altına aldıkça, ona karşı önlemler de sertleşiyor. Dünyanın neredeyse tamamı değişen oranlarda sokağa çıkma yasaklarıyla tanıştı, toplu bulunulan her yer tenhalaştı, restoranlar, cafeler, kitapçılar, salonlar, kuaförler, alışveriş merkezleri, mağazalar kapandı. Önlemler arttıkça, birtakım ‘uyumsuzluklar’ da baş göstermeye başladı. Karantinayı delmek için akla hayale gelmeyecek ilginç fikirler ortaya çıkıyor. İşte edebiyatımızın mizah ustası Aziz Nesin’in kaleminden çıkmış gibi gülümseten insan manzaraları…

KAÇAK GÖÇEK BERBERLER…

Koronavirüs önlemleri kapsamında Türkiye’de faaliyet gösteren tüm berber ve kuaför dükkânları kapatıldı. Bir buçuk aydır dükkânları açamayan berber esnafı zor durumda. Ancak en az onlar kadar evlerinde saç sakal birbirine karışanlar da mağdur! Bu iki taraflı mağduriyet, ortaya ilginç tıraş manzaralarının çıkmasına neden oluyor. Türkiye’nin pek çok şehrinden polislerin kaçak tıraş yapılan yerlere baskın yaptığı haberleri geliyor. Geceleri sokaklarda dolaşan bekçiler de geç saatlerde gizlice açılan berberlere aman vermiyor! Yakalanan dükkân sahiplerine ayrı, müşterilere ise ayrı cezalar veriliyor. Bursa, İstanbul, Antalya, Denizli, Samsun gibi illerde polisin baskınlarıyla kaçak şekilde tıraş yapan berberler ‘suçüstü’ yakalandı. Sivas’ta ise boş bir arazide kaçak tıraş yapan berberle müşterisi, bir başka ‘duyarlı’ vatandaşın jandarmaya ihbarıyla kıskıvrak yakalandı! Gece dükkânı açıp ‘hatırlı’ müşterilerini kıramayan berberler de mevcut. Evde kendi imkânlarıyla ya da eşinin, çocuğunun yardımıyla saçını tıraş edenleri ise hiç saymayalım. ‘Berberlerin parası helaldir’ dedirten görüntü çok fazla.

KÖYLERDEN DAĞLARDAN YÜRÜYEREK ŞEHİRDEN KAÇANLAR…

30 büyükşehir ile Zonguldak’ta uzun zamandır şehre giriş çıkışlar kontrol altında. Ne girilebiliyor, ne de çıkılabiliyor, istisnalar haricinde. Özellikle her yıl Mart ayıyla birlikte büyük şehirleri terk ederek memleketlerine giden yaşlılar için durum artık dayanılmaz bir noktaya ulaşmış durumda. 65 yaşa getirilen sokağa çıkma yasağıyla evlerde adeta mahsur kalan yaşlılar, memleketlerine gidebilmenin de türlü yollarını arıyor. Şimdiki örneğimiz Ankara’dan: Şehir merkezinden Kahramankazan ilçesindeki köyüne gitmek isteyen yaşlı bir teyze ‘artık dayanamıyorum’ diyerek evde terör estirmeye başlayınca, çocukları toplanıp bir çözüm düşündüler. İlle de köyüne gitmek isteyen teyzenin derdine bir çözüm bulundu ama biraz meşakkatliydi. İlçeye varmak için polisin, jandarmanın, zabıtanın kontrol ettiği ana yolların aksine, dağlardan, bayırlardan, köy yollarından yürüye yürüye şehirden çıkmayı başardılar! Köyüne ulaşmak için büyük çaba sarf eden teyze, en nihayetinden amacına ulaştı. Ahir ömründe kaçak şekilde şehirden çıkan teyzenin köyde tavuklarıyla mutlu olduğu öğrenildi.

ARABA BAGAJINDA ÇOCUK SAKLAYANLAR…

Yine Ankara’dan bir ilginç korona hikâyesi: Çocuklara getirilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle zor durumda düşen bir aile, henüz şehirlerarası yolculuk yasaklanmamışken Ankara’dan çıkmak için hazırlık yapar. Ama ailenin tek çocuğu sorundur. Yolda, belde olur da polis çevirmesi olursa ceza yemekten korkan aile, arabanın bagajını düzenler, minderi serer çocuğu yerleştirir. Eline şarjı full bir de telefon verilir ki sıkılmasın. Yolda, kimsenin görmediğinden emin olunan mola yerlerinde, hafifçe açılır bagaj kapısı, çocuk nefeslenir, sonra devam edilir. Nihayet Karabük’e kadar sorunsuz bir şekilde giden aile koşarak bagajı açar. Bir kaçakçılık hikâyesi de böylece sona erer…

PARTİ VERENLER, DEPODA HALAY ÇEKENLER, ÇADIR GECE KULÜBÜ

Medyaya da yansıyan haberlere göre İstanbul Büyükçekmece’de bir grup gizlice bir evde buluşup parti yaptı. Çektikleri videoların sosyal medyada paylaşınca Emniyet’e ihbar edilen gençler tek tek tespit edildi, ifadeleri alındı, pişman olduklarını söylediler. Bir başka haber ise Düzce’den geldi. Patronlarının doğum gününü kutlamak için fabrikanın geniş deposunda biraraya gelen işçiler halay çekerek kutlama yaptı. Aralarından biri halay görüntülerini sosyal medyada paylaşınca, 15 kişiye 3 bin 150’şer lira ceza kesildi. Ankara’dan ‘bu kadarına da pes’ dedirten görüntüler ortay çıktı. Yenimahalle Ostim Sanayi Bölgesi’nde Koronavirüs yasağını ihlal edip bir çadır depoda toplanarak eğlenen 14 kişi, ihbar sonucu polis operasyonuyla yakalandı. Kadınlı erkekli grubun, bulundukları mekanı gece kulübüne çevirdiği gözlendi. Bir anda polisi ve kameraları karşılarında gören kaçaklar, neye uğradıklarını şaşırdı.

OKEY OYNAMAK İÇİN FABRİKADA BULUŞANLAR…

Kahvehaneler kapanınca pek çok erkeğin bir numaralı aktivitesi okey de raflara da kalktı haliyle! İstanbul Sultanbeyli’de okeysizliğe daha fazla dayanamayan bir grup, bir tekstil fabrikasını gece yarsı açarak masayı kurdu, oyuna başladı. Kendilerini gizlemek için epey çaba sarf ettiler ancak, meraklı bir göz onları tespit ederek polise ihbar etti. Masada, ellerinde okey taşlarıyla suçüstü yakalanan okeyseverler aldıkları cezalarla başları önlerinde eğik, yüzlerini gizleyerek fotoğraflardan kaçındılar. Konya Selçuk ilçesinde ise bir apartmanın bodrum katında toplanan kişilerin okey oynadığını tespit edildi. Polisin baskınıyla kıskıvrak yakalanan 16 kişiye ceza kesildi.

HOROŞ DÖVÜŞTÜRMEKTEN AYRI, KORONA’DAN AYRI CEZA YİYENLER…

Yozgat’ta ise çok daha ilginç bir olay yaşandı. Sorgun ilçesinde horoz dövüşü yaptıranlara şok baskın yapıldı. Gelen ihbar sonrası belirtilen adrese operasyon düzenleyen polis ekipleri, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilere horoz dövüştürmekten bin 250 lira, koronavirüs kurallarını ihlalden ise 3 bin 150’şer lira, toplamda 92 bin 400 lira para cezası uygulandı. Operasyonun ardından ele geçirilen 11 horoz ise Yozgat Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim edildi. Bulundukları yerin kapısında duvar dibine yüzleri duvara dönük, elleri kelepçeli olarak sıraya dizilen şüpheliler yüzlerini saklamak için büyük çaba sarf etti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com