KHK’lılar: Sistemin en büyük yarasıyız, görünmemizden korkuyorlar

KHK mağdurlarının sesini duyurmak için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen ancak geçtikleri her yerde polis baskısıyla karşılaşan Cemal Yıldırım, Muhammed Semih Karaoğlu ve Resul Kalyoncu KHK’lıların her yerde olduğunu, iktidar tarafından görünür olmalarının engellenmeye çalışıldığını anlattı.

KRONOS 09 Eylül 2020 GÜNDEM

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun ‘ÖFG TV’sine konuk olan KHK’lı Cemal Yıldırım ile Muhammed Semih Karaoğlu ve hak savunucusu Resul Kalyoncu, İstanbul’dan Ankara’ya yaptıkları yürüyüşü ve KHK’lıların sorunlarını paylaştı.

Programda üçlünün İstanbul-Ankara yürüyüşü ve KHKlar başta olmak üzere hak ihlalleri konuşuldu. Programda Gergerlioğlu’nun sorularına cevap veren hak arayışlarının cevaplarından öne çıkan yorumlar şöyle:

“RAHATSIZLIĞIN KAYNAĞI, MÜCADELE ISRARIMIZ” 

Cemal Yıldırım: “Sayın vekilim, bildiğiniz gibi aslında işten atıldığımdan bugüne bir mücadele yürütüyorum. Barışçıl eylem yürütüyorum. Ankara’da bildiğiniz gibi emniyetin sürekli bize yönelik gözaltları var. Ankara’da garip bir baskı zinciri var. Ankara; Türkiye’nin diğer illerinde olduğundan farklı bir tavır sergiliyor. Rahatsızlığın kaynağı bizim baskılara rağmen kendi sesimizi duyurmakta ve haklarımız için mücadele etmekteki ısrarımız zannediyorum.”

Resul Kalyoncu: “Ölümü gösterip sıtmayla razı edilmiş bir halk var. Ortada bir suç işlenmişlik yok, insanın korkması için evvela suç işlemesi lazım. Bu insanlar suç işlemediklerine inanıyorlarsa neden bir araya gelmekte çekiniyorlar anlam veremiyorum.”

“DEMOKRASİ SAVAŞI ORTAK MÜCADELE İLE KAZANILIR”

Cemal Yıldırım: “Bizlerin biz KHK’lıların ve OHAL mağdurlarının kendimiz dışında bu süreci değiştirebilecek başka bir güç yok. Bizler kendi sorunlarımıza sahip çıktığımız ölçüde değiştirebileceğiz. Özellikle kamuoyunun önünde görünebilir olmamız gerekiyor, bugün eğer KHK problemini bu ülke halkının yüzde 46’sı halen tam olarak bilmiyorsa problemin bir çoğu bizde aslında biraz da. Biz KHK’lılarda. İğneyi ilk önce kendimize, çuvaldızı önce kendimize batırmamız gerekiyor, bizler sokağa çıkıyoruz, çeşitli engellemeler oluyor vs. Bu eylemlilik sürecinde de çok ciddi bir baskı ile karşılaştık, bu aslında sistemin en büyük yarasının yine KHK ve OHAL mağdurlarının olduğunun göstergesi.

Cemal Yıldırım’ın ya da 3 kişinin sokağa çıkması ile çözülmeyecek ben bunu gayet iyi biliyorum, buradaki diğer arkadaşlarım da biliyor. Biz bir şey değiştireceksek bu ülkede demokrasi problemi olan, insan hakları ile problemi olan herkesin birleşip ortak bir mücadeleye kazanılacağını düşünüyorum. Bu nedenle başta KHK’lılar olmak üzere demokrasi ve insan hakları ile problemi olan herkesi faşizme karşı, AKP faşizmine karşı ortak mücadeleye davet ediyorum. Aksi taktirde bizler kazamayacağız.”

“ÇOK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VAR”

Semih Karaoğlu: “Muhafazakâr bir aileden yetiştirildim ve bize hak arama kültürünün ne olduğu öğretilmedi? KHK’lıların birçoğu bu görüşte olduğu için bence bir kabul edilirlik, bir kanıksama oluşmuş olabilir. Kader kabul edilebilme durumu olabiliyor, ben bu sebeple sanki mücadele biraz zayıf oluyor, basit kalıyor gibi düşünüyorum. Bu yüzden herkesin dediğim gibi önce şapkasını önüne koyup bir kendi özeleştirisini yapması lazım. Önemli olan benim ne düşündüğüm değil, önemli olan neyin gerçek olduğu.

Çok büyük bir adaletsizlik var. Sadece KHK’lı meselesi değil, bunu yaşıyoruz. Ben takipsizlik aldım, aslında yargıda aklandım ama bunu dile getirmiyorum çünkü diğer insanlar ne sebeplerle ceza aldıklarını biliyorum. Yasal bir bankaya para yatırmakla, sendikaya üye olmakla ceza alınıyorsa bu ülkede hukuk, adalet ölmüş demektir. Yani ben aklandım kenara çekileyim nasıl olsa işime, görevime iade edilirim düşüncesinde olmadığım ve olmayacağım. Herkes için mücadele etmeye devam edeceğim.”

“KORKU KADAR CESARET DE BULAŞICI”

Resul Kalyoncu: “Korkunun ne kadar bulaşıcı olduğunu bilenler cesaretin de bulaşıcı olduğunu bilmeli. Korkmamaları lazım. Burada bir haklı bir talep var. Bu talebi dile getirmek için alanlara çıkmasında bir araya gelme konusunda çekinmemeli. Gerçekten bu insanlar zor durumda, “Ağacın kökünü yesinler” dediler mesela, beni en çok rahatsız eden cümlelerden biri o. Aileler çocuklarını gözleri önünde yavrularını bir gecede onların terörist ilan edilip işlerinden atılmasıyla cefalar, anneler babalar da var, kolay bir şey değil bu.

“KAMUOYU BASKISI OLUŞMASINDAN ÇOK KORKUYORLAR”

Semih Karaoğlu: “Haklıyız çünkü biz soruşturma dahi geçirmeden, işlerimizi kaybettik, özgürlüklerimiz elimizden alındı. Bunun normal bir açıklaması yok. Biz burada suçsuz olduğumuzu göstermekten korkuyorlar. Bir kamuoyu baskısı oluşmasından çok korkuyorlar. Ve bunun için her durumu engellemeye, her türlü zorbalığa karşı bizleri korkutarak engellemeye çalışıyorlar! Bu da bizim ne kadar haklı olduğumuzu, bizlerin ne kadar doğru bir iş yaptığını gösteriyor.

Resul Kalyoncu: “Koca devlet 3 kişiden çekinmez, korkmaz da yani sadece bir infial uyandırır, maksadıyla diğer ölü taklidi yapmış mağdur arkadaşların. Bu haklı direnişe, haklı yürüyüşe ses vermelerinden çekindi, bize böyle 3 kişi tutarak hani hem toplumun gazını alarak hem de böyle bir şekilde bize Ankara’ya kadar gelmemize müsaade etmelerinin sebebi 3 kişiyi geçmiyorlar, çok güzel, bu şekilde bir baskıladıklarını düşünüyorum.

“KAHRAMAN DEĞİLİZ, BİZLER KENDİ HAKLARINI SAVUNAN İNSANLARIZ”

Cemal Yıldırım: “Bu mücadelenin sürekliliği önemli. Biz 4 yıldır mücadele ediyoruz. Bu mücadele sırasında gözaltına alınıp, tutuklanan arkadaşlarımız oldu Yüksel Caddesi’ndeki arkadaşlarımız. Bizleri yalnız bırakmasın kimse. Herkesin kendi sorununa sahip çıkması gerekiyor. Bizler kahraman değiliz, bizler kendi haklarını savunan insanlarız, tüm dostlarımızı arkadaşlarımızı kendi haklarına sahip çıkmaya davet ediyorum çünkü AİHM ile anlaştı bu ülke, AİHM’den umut beklendi, AKP’nin dönem dönem çıkardığı yasalardan umut beklendi, seçim dönemlerinden umut beklendi.

Umut bizde. Hiçbir şeyin bahanesi yok, Semih 2 aylık işe girmişti, 10 gün izin alarak yanıma geldi. Çalışmak bahane değil, evet kendimizi geçindireceğiz, ancak herkesin yapabileceği bir katkı vardır bu mücadeleye. Lütfen arkadaşlarımız taşın altına elini soksunlar. Kimseden başka bir şey beklemesinler.”

“BİZ HER YERDEYİZ” 

Semih Karaoğlu: “Düzce’den yürüyerek bir benzinlikte bir ihtiyaç molası vermiştik ve orada da bir tır şoförünün KHK’lı olduğunu gördük sohbet esnasında. ‘Ben de KHK’lıyım’ dedi. Yani biz her yerdeyiz. O kadar büyük bir aileyiz. Her yerdeyiz. 100 binden fazla insanın ihraç edildiği, kamu üzerinde, diğer sektörlere bakarsak bu rakam 2 katına çıkabilir. Bugün aileleri, çocukları ile milyonlardan bahsediyoruz. Korkunun hiçbir şeye faydası yok. Direne direne direne kazanacağız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com