‘İtirafçı’ yüzbaşıya 22 yıl hapis istemi gerekçesi: Örgütsel planla ihbarcı oldu

15 Temmuz sonrası 'itirafçı' olan ve çok sayıda kişiyi ihbar eden eski yüzbaşı Yavuz hakkında 'gözaltına alındığı andan itibaren çok fazla bilgi vermeye çalışmasının' planlı bir örgütsel eylem olduğu gerekçesiyle 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.

KRONOS 02 Ağustos 2020 GÜNDEM

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, Gülen cemaatinin ‘TSK yapılanması’ iddiasıyla istifa eden yüzbaşı Murat Yavuz hakkındaki ankesörlü-sabit kontörlü hat soruşturmasını tamamladı.

İddianamede, Yavuz’un 15 Şubat 2016’da, Jandarma Genel Komutanlığında yüzbaşı rütbesiyle görev yaparken istifa ettiği, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak çok sayıda kişiye ilişkin teşhis yaptığı için serbest bırakıldığı anımsatıldı.

İddianamede, şüphelinin TSK mensubu subay olması ile kimlik ve teşhisinin kolay olması, hakkında hiçbir beyan, teşhis ve istihbarı bilgi bulunmaması, sivil iken sözleşmeli olarak TSK’ye ‘sızdırılması’, emrinde çalıştığı eski Jandarma KOM Şube Müdürü Birol Abbas’ın örgüt üyesi olması… mobbinge maruz kaldığını söyleyerek bir anda istifaya karar verdiği hususlarının araştırıldığı belirtilerek, bu kapsamda, şüpheli ile aynı dönem çalışan mesai arkadaşlarının tanık olarak ifadelerinin alındığı, hiç birinin şüphelinin istifasına anlam veremediklerini aktardıkları anlatıldı.

Şüphelinin istifasının da kişisellikten çok ‘örgütsel bir plan’ dahilinde olduğunun savunulduğu iddianamede, Yavuz’un 1999-2000 yıllarında ‘örgüt’ içerisinde bulunduğunu bildiği kişilerin isim, soy isim ve teşhise yarar bilgilerini hatırladığı ancak 2019 yılına kadar görüşmeye devam ettiği “Yavuz” kod isimli kişinin sadece kod ismini bildiği ve hakkında başka bir şey bilmediğini belirttiği kaydedildi. İddianamede, bu nedenle şüphelinin halen ‘örgüt’ içerisinde görev aldığı ve kendi gibi örgütte halen görevde bulunan “Yavuz” kod isimli kişinin teşhise yarar bilgilerini paylaşmadığı iddia edildi.

İddianamede, şüphelinin, 16 Temmuz 2016’da sabah saatlerinde havalimanından evine gittiği ve gider gitmez içerisinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e ait dini kitapların bulunduğunu beyan ettiği flash belleğini korktuğu için tuvalete attığını beyan ettiği anlatıldı.

İddianamede, “Dini kitaptan bile korkan şüphelinin darbe teşebbüsünden kısa bir süre sonra ‘mahrem imamı’yla görüşmeye gitmekten ve 2019 yılına kadar bu örgütle görüşmelere devam etmekten çekinmediği düşünüldüğünde, içerisinde dini kitapların olduğunu beyan ettiği flash bellekte, dini kitaplardan ziyade darbe teşebbüsü veya örgütün kripto yapısı ile ilgili bilgi ve belgelerin olabileceği değerlendirilmiştir.” denildi.

Şüphelinin gözaltına alındığı andan itibaren örgüt üyeliği suçlaması ile ilgili çok fazla bilgi vermeye çalışmasının 15 Temmuz 2016 günü darbe teşebbüsündeki faaliyetlerini perdelemek yani “Bildiğim her şeyi anlattım.” algısı yaratmak maksadıyla olabileceği değerlendirilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

İddianamede, bu nedenlerle şüpheli Murat Yavuz’un beyanının etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilemeyeceği vurgulanarak, şüphelinin “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan 15 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram