TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı.
Kamuoyunu yakından ilgilendiren ve muhafeletin içeriğine karşı çıktığı ceza infaz düzenlemesi Meclis’te görüşülmeye başlandı. AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı düzenlemeye ilişkin başta insan hakları dernek ve vakıfları olmak üzere birçok STK’dan tepki geldi. Ceza düzenlemesinin iktidar ve ortağının hazırladığı şekliyle Meclis’ten geçmemesi konusunda günlerdir ses yükselten Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) eş Başkanı Eren Keskin, tasarıyı Kronos’a yorumladı.
‘7-8 KİŞİLİK KOĞUŞLARDA 30 KİŞİ VAR’
Ceza infaz düzenlemesinin Meclis’ten bu içerikle geçmesine karşı çıkan Prof. Dr. Fincancı, “Bu siyasi mahkumların ölüm fermanıdır” dedi. Fincancı, “Bugün Samsun Bafra Cezaevi’nde bir kişinin Koronavirüs’ten öldüğü haberini aldık. Cezaevleri kapasitesini çoktan aştı. 300 bine yakın mahpus var, 7-8 kişilik koğuşlarda 30 kişi yaşıyor. Bu durum aslında insanların ölüme terk edilmesi anlamına geliyor. Yeni düzenlemenin siyasileri ya da ‘terör suçlularını’ kapsamaması kamu vicdanı adına yaralayıcıdır ve utanç vericidir. Kamusal hayatı tehdit eden insanlar ortalarda dolaşacak, düşünceleri, yazdıkları ve fikirleri nedeniyle cezaevine sokulan insanlar ölüme terk edilecek” dedi.
‘AMAÇ CEZAEVLERİNDE NÜFUS AZALSIN’
Cezaevlerinde yalnızca nüfusun azaltılmasına yönelik değil, sağlık açısından da önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Fincancı, “Koşullar iyileştirilmeli, biz siyasiler çıksın, adli mahkumlar örneğin tecavüz, katil, kadın ve çocuğa yönelik şiddet uygulayanlar kalsın demiyoruz. Ama cezaevi koşulları iyileştirilsin, eşitlik barındıran bir düzenleme yapılsın. Ne suç işlemiş olursa olsun insanın sağlıklı yaşam hakkı elinden alınmasın diyoruz” açıklamasında bulundu. Şiddet içeren suçlara karışmamış, yaşam hakkını ihlal etmemiş, hangi inançta ve hangi düşüncede olursa olsun herkesin infaz düzenlemesinden yararlanması gerektiğini belirten TİHV Başkanı, “Kronik hasta, hamile ya da doğum yapmış kadın, çocuk, engelliler, yaşı ilerlemiş insanların bir an önce çıkması gerekiyor” dedi.
‘DÜŞMANLIK POLİTİKALARIYLA TOPLUMU AYRIŞTIRIYORLAR’
Sağlık çalışanlarına şiddet yasasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Başkan Prof. Dr. Fincancı, “İktidarın muhalefetin hazırladığı düzenlemeyi reddedip kendi tasarılarıyla Meclis’e gelmesi düşmanlık politikasından başka bir şey değil. Bu bir yarış değil, büyük zorluklarla çalışan sağlık çalışanlarını tehlikeye atmak demektir. Ama iktidar inatla toplumu düşmanlıklar üzerinden ayrıştırıyor” ifadelerini kullandı.
‘DEVLET BAŞKA YER TAHSİS EDEBİLİR’
Ceza infaz düzenlemesi ve sağlıkta şiddet yasasına ilişkin sesini yükselten bir diğer STK da İnsan Hakları Derneği… Dernek eş Başkanı Eren Keskin ise ceza infaz düzenlemesine ilişkin Anayasanın 10. Maddesini hatırlatarak şunları söyledi: “İnsan hakları savunucuları herkesin eşit olduğu 10. Maddeyi hatırlatıyor. Türkiye’de her zaman infaz hukuku, siyasilerin karşısında oldu. Bu kez de çıkartmak istedikleri yasa, siyasileri kapsamıyor. Türkiye, uluslararası sözleşmelere göre hareket etmeli ve infazda da eşitliği sağlamalı. Korona nedeniyle uygulama ½’ye indiriliyor, oysa infaz da eşit olmalı. Cezaevlerinden Koronavirüs’ün yayıldığına dair haberler geliyor. Yaşam hakkını savunuyorsak cezaevleri boşaltılmalı.” Eren Keskin, tecavüz, cinayet, kadın ve çocuğa yönelik şiddet suçundan cezaevinde bulunanlar için ise devletin başka yerler tahsis edebileceğini gerekirse ev hapsine alınabileceklerini belirtti.
