İhraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’si kendisini Türkiye’de güvende hissetmiyor

Risk Altındaki Akademisyenler (SAR), 15 Temmuz sonrasında görevden ihraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’sinin Türkiye’de kendisini güvende hissetmediğini açıkladı. Yüzde 93’ü ise göreve dönseler bile üniversite ortamında saldırıya maruz kalacaklarını düşünüyorlar.

KRONOS 18 Kasım 2020 GÜNDEM

15 Temmuz sonrasında, "Barış Bildirisi"ni imzalayan 406 akademisyen dahil toplam 6 bin 81 akademisyen ihraç edildi.

Risk Altındaki Akademisyenler (SAR), 15 Temmuz sonrasında görevden ihraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’sinin Türkiye’de kendisini güvende hissetmediğini açıkladı. Yüzde 93’ü ise göreve dönseler bile üniversite ortamında saldırıya maruz kalacaklarını düşünüyorlar.

SAR yayınladığı “Free to Think (Düşünmekte Özgür) 2020” raporunda dünyada akademik özgürlüğü korumak için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Türkiye için ayrı başlık açılan rapora göre, son beş yılda akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü ciddi şekilde zarar gördüğü,  kampüslerde korku ve otosansür yayıldığı belirtiliyor.

Raporda Türkiye’de akademisyenler üzerindeki baskının “Barış için Akademisyenler” davasıyla birlikte “dramatik bir şekilde” Ocak 2016’da başladığı belirtiliyor. Raporda, “Barış Bildirisini” imzalayan 2 bin 200’den fazla akademisyene “idari ve cezai soruşturmalar başlatıldığı, uzaklaştırma cezaları verildiği ve akademisyenlerin işten atılarak kara listeye alındığı” kaydedildi.

6 BİN 81 AKADEMİSYEN İHRAÇ EDİLDİ

Euronews.com’da yer alan habere göre, Raporda 15 Temmuz sonrasında, “Barış Bildirisi”ni imzalayan 406 akademisyen dahil toplam 6 bin 81 akademisyen, mahkemede doğrulanmayan keyfi suçlamalara dayanılarak olağanüstü hal kararnameleri ile ihraç edildiği belirtiliyor. Raporda, akademik istihdam ve sivil hizmetten ömür boyu yasaklanan ve pasaportlarına kararname ile el konulan bu akademisyenler, kariyerlerini, geçim kaynaklarını ve hayata yeniden başlama yeteneklerini kaybettiği belirtildi. Bu durumun yaygın olarak “sivil ölüm” olarak kabul edildiği kaydedildi.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d İhraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’si kendisini Türkiye’de güvende hissetmiyor

d İhraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’si kendisini Türkiye’de güvende hissetmiyor

d İhraç edilen akademisyenlerin yüzde 97’si kendisini Türkiye’de güvende hissetmiyor

Raporda, “bu rakamlara bakılarak Türkiye’nin görevden alınan akademisyenleri için iyimser olmak için hiçbir neden yok.” deniliyor. Görevden alınanların yüzde 97’si Türkiye’de güvende hissetmiyor
Raporda kararnamelerle işten çıkarmalar, “bireyleri temel bir kişisel güvenlik duygusundan mahrum bırakan, hayat hikayelerinde derin izler bırakan sosyal ve politik bir damgalama eylemi” olarak nitelendiriliyor.

Görevden alınan akademisyenler arasında kalıcı tehdit duygularının yoğun yaşandığı ve yüzde 97’sinin Türkiye’de kendilerini “güvende hissetmediği” belirtiliyor. Yüzde 93’ü Komisyon tarafından akademik pozisyonlarına geri dönseler bile üniversite ortamında “daha fazla sindirmeye maruz kalacaklarına” inanıyor.

AKADEMİSYENLER DAMGALANDI

Devlet hizmetinden ve akademik işlerinden ömür boyu men edilmiş olan ihraç edilen akademisyenlerin, günlük yaşamlarında büyük zorluklarla karşılaştıklarına dikkat çekilen raporda ‘damgalamanın gerçek ve görünür olduğu” belirtildi.

RUHSAL RAHATSIZLIK ARTTI

Raporda, ihraç edilen akademisyenler arasında ruhsal ve duygusal bozukluk oranının, genel nüfus içindeki aynı yaş gruplarına göre çok daha yüksek olduğu sonucuna varılıyor: “Hatta bu, işkence mağdurları arasındaki benzer rahatsızlıkların oranına yakın. Bir tıp kurumuna danışanların çoğuna depresyon (yüzde 47), anksiyete bozukluğu (yüzde 31) ve travma sonrası stres bozukluğu (yüzde 21) tanısı kondu.”

AKADEMİSYENLERİN YÜZDE 49’U GÖREVDEN ALINMA KORKUSU YAŞIYOR

Araştırmaya göre, akademisyenlerin yarısı (yüzde 49), olağanüstü hal kararıyla görevden alınma korkusu yaşadıklarını bildirdi: “Akademisyenlerin yüzde 54’ü yayınlarında, yüzde 57’si akademik etkinliklerde uzman bilgi ve görüşlerini paylaşmaktan çekiniyor. Katılımcıların yüzde 34’ü sınıfta, yüzde 31’i akademik yayınlarda ve okullarda, yüzde 32’si profesyonel toplantılarda ‘Kürt sorunu’, ‘Ermeni soykırımı’ ve LGBTQ + hakları gibi “hassas konulardan” kaçınmak için otosansür uyguladıklarını söylüyor. Yüzde 84’ü de sosyal medya paylaşımlarında hükümeti ve politikalarını eleştirmeleri durumuda intikam almaya maruz kalma endişesi taşıyor.”

BOŞU BOŞUNA ADALET BEKLİYORLAR

Raporun sonuç bölümünde ihraç edilen akademisyenlerin hak arayışının sonuç vermediği şu ifadelerle eleştiriliyor: “Beş yıllık bir baskının ardından, bugün Türkiye’deki akademik özgürlük ve ifade özgürlüğü ciddi şekilde zarar gördü. Kampüslerde korku ve otosansür yayılırken, Olağanüstü Hal sırasında haksız yere ihraç edilen akademisyenler, görünüşe göre boşuna hala adalet bekliyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram