3 yıl 1 ay hapis cezası verilen Hozan Canê, kendi şahsında Kürt müziği, sanatı ve kültürüyle ilgilenen sanatçılara gözdağı verildiğine dikkat çekerek, bu baskılarla sanatçıların korkutulamayacağını söyledi.
Kürt sanatçı Hozan Cane, 23 Haziran 2018 tarihinde Edirne’nin Enez ilçesinde gözaltına alındı. Cane, IŞİD’in Ezidiler’e yönelik saldırılarını konu alan “74’üncü Şengal Fermanı” filminde elinde silah olan bir sahne gerekçe gösterilerek, “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı.
2 YIL TUTUKLU KALDI
Bir süre Edirne Cezaevi’nde tutulduktan sonra İstanbul’da bulunan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Cane, yaklaşık iki yıl boyunca tutuklu kaldı ve yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Ardından Cane, tutuklu bulunduğu süreçte avukatları aracılığıyla hakkında verilen cezaya itiraz etti. İstinaf Mahkemesi, Ağustos 2020 tarihinde “örgüt üyeliği” suçlamasına dair “açık ve net kanıtlar görülemediğine” hükmetti. Canê, kararın ardından 1 Ekim 2020 tarihinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
5 YIL CEZA DAHA
Yeniden başlayan yargılamanın karar duruşması, dün Edirne 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Hozan Canê’ye ait olduğu iddia edilen sosyal medya paylaşımları ile müzik kliplerinin konusu gerekçeleriyle, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla 5 yıl ceza verdi. Mahkeme, Canê’ye verdiği cezayı, “Yardımın niteliği, adli sicil kaydı, yargılama esnasındaki davranışlarını” göz önünde bulundurarak, 3 yıl 1 ay 15 güne indirdi.
‘BASKILARLA KORKUTAMAZSINIZ’
Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Aslan’ın haberine göre, hakkında verilen cezaya dair konuşan Hozan Canê, yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Hapis cezasıyla kendi şahsında Kürt müziği, sanatı ve kültürüyle ilgilenen sanatçılara gözdağı verildiğini kaydeden Hozan Canê, bu baskılarla sanatçıların korkutulamayacağını ifade etti.
Kürt müzisyenlere dönük tehditlerle boyun eğmeyeceğini vurgulayan Canê, cezaya itiraz edeceğini aktararak, hem yargılama hem de tutuklu bulunduğu süre içerisinde maruz kaldığı hak ihlallerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacağını belirtti.