Hesap sormaya giden Erdoğan ‘hamd’ ile döndü, şimdi ne olacak?

Anlaşılan o ki, Biden Erdoğan ile görüşmekten onu dinlemekten ziyade ortaklığa devam edilmesi için neler yapılabileceğini aktardı. “Ne yöne gideceğine karar ver, seçtiğin yola uygun davran, Rusya ile flört konusunu bitir, Libya’dan çık, Doğu Akdeniz’de sorun çıkarma, sıkıştığında ABD’ye, Batı’ya küfretme, bizim de bir sabrımız var.” dedi.

ALİN OZİNİAN 15 Haziran 2021 HABER ANALİZ

ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki uzun süre beklenen ilk özel görüşme saat 19:00’da başladı ve 19:49’da sona erdi. Toplantının tercümanla yapıldığını hesaba katarsak en fazla 15-25 dakika konuşulmuş olabilir.

Toplantı iki devlet liderine göre de olumlu. Kim neye olumlu diyor, hangi sonucu sevindirici buluyor bu tabi biraz kafa karıştırıcı.

Burayı biraz açmakta yarar var, toplantıya gitmeden önce Erdoğan iki sorun hakkında – “ABD’nin YPG’ye desteğinin ve 24 Nisan’ın Biden tarafından Ermeni Soykırım’ı olarak anılmasının yarattığı üzüntünün” – hesabını sormaya, S-400 krizinin çözümüne ve Türkiye’nin Afganistan’da kalıp Kabil Uluslararası Havalimanı’nı koruma ve işletme teklifi hakkında görüşme yapılacağını açıkladı.

Diğer yandan, ABD tarafının görüşme onaylandığı ilk günden bu yana üzerinde konuşulacak konular hakkında farklı bilgi veriyor. Görüşmeden hemen önce açıklama yapan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Biden’ın uçağında gazetecilere Biden-Erdoğan görüşmesinin ana konularından bahsederken; Afganistan, Suriye, Doğu Akdeniz, Libya, S-400’ler ve insan hakları konusunu da gündeme getireceğini belirtmişti.

Yabancı basını takip edenler, ABD’nin iki ülke arasındaki sorunları “derin ve çetrefilli” olarak gördüğünü, bu görüşmeden bir “barış/ortaklık ya da anlaşma” değil en iyi şartlarda kısaca “sorunların nihai çözümü yerine stabil bir şekilde yönetilmesi” arzusu olduğunu gördüler.

Kısaca Batı’nın “Pozitif ajandası”, Erdoğan’ın yanlışarını yüzüne söylemek ve onun ne karar alacağını beklemek.

SOYKIRIM HAZIRLIĞI SALDIRI DEĞİL SAVUNMA İÇİNMİŞ

Erdoğan bunu bildiği halde, ya basiretsizlik ya da çaresizlikten son ana kadar iddialı söylemlerden vazgeçmedi. Elinin 24 Nisan konusunda güçlü olduğunu ve “hesap soracağını” farklı vesileler ile gündeme getirdi, görüşmeye gitmeden hemen önce “Türkiye rastgele bir ülke değil, Türkiye ABD ile NATO’da müttefik bir ülke; iki müttefikin kalkıp da bu konuda NATO ile yakından uzaktan alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşımın içine girmesi bizi üzmüştür” diyerek bunu gündem yapacağını tekrar etti.

Ama ne oldu? Toplantı sonrası Biden’ın Ermeni Soykırımını gündeme getirmediği için hamdetti.

Tabir yerinde ise, bu kadar belanın yanında bir de atalarından devr aldığı derdin karşınsa getirilmediği için hafifledi. Oysa bazı kaynaklara göre, Erdoğan Biden’a “Ermeni boksör Garbis Zakaryan’dan” bahsedecekti. Geçen yazıda oldukça detaylı bahsettiğim Zakaryan konusu, meğer Biden konuyu açıp, Erdoğan’ı suçlarsa kendini korumak için kullanacağı bir kartmış. Kısaca Zakaryan saldırı değil, müdafaa taktiği olarak çantaya konmuş.

Son bir haftadır, ABD basınında çıkan haberler neredeyse Türk basınında çıkan haberleri yalanlatan cinste. “Türkiye ile S-400 konusunda anlaşma” yok diyen makalelerin yanı sıra, uzmanları Türkiye’deki çözüm söylentilerini blöf olarak gördüklerini söylediler.

Görüşme sonrası Erdoğan yaptığı açıklamada “ S-400 füzeleri meselesinde Türkiye’nin görüşlerini ABD’ye aktardığını, bundan sonra tarafların Dışişleri ve Savunma Bakanları arasında konuyu görüşmeye devam edeceklerini” açıkladı.

S-400 SORUN DEĞİL, ÖNKOŞUL

Hatırlatmakta yarar var, ABD S-400’ler için F35 projesinden çıkarttığı Türkiye’ye halihazırda yaptırım uyguluyor. Kısaca Türkiye için önemli olan ABD’nin pozisyonunu değiştirmesi ki, bunun olmayacağı görüşmeden önce de çok netti.

Erdoğan’ın anlamadığı ya da anlamak istemediği bir şey var. S-400 konusu iki ülke arasında sorun değil, S-400 artık ABD tarafından bir önkoşul, bir şart, bir olmazsa olmaz. Tabi önkoşul derken ABD bağcı dövmek değil, üzüm yemek istiyor, bu yüzden şu işten vazgeçin derken kapıları tamamen kapatmıyor.

Özetle, Ermeni konusu hakkında hesap sorulamayan ABD’den S-400 konusunda da bir ilerleme mesajı yok. Peki geriye ne kalıyor? YPG konusu ve Afganistan.

ABD komutasındaki müttefik güçlerin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Türkiye’nin Kabil havalimanındaki rolünün ne olacağına ilişkin bir soruyu yanıtlayan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Kabil’deki uluslararası havalimanının hangi ülke tarafından işletileceği konusunda henüz karar verilmediğini belirtti. NATO müttefiklerinin Kabil’deki uluslararası havalimanında görevin nasıl yürütüleceği konusunda çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Stoltenberg, “Türkiye elbette burada kilit bir rol oynayacaktır” dedi.

ABD, YPG KONUSUNDA SABİT, KABİL İÇİN “BAKARIZ” DİYOR

Kabil meselesi, her ne kadar ABD’nin olumlu baktığı hatta istediği bir proje olsa da tüm bu bahsettiğimiz süreci tepetaklak ederek, ABD’nin pozisyon değiştirmesi için yeterli değil, bunun altını çizersek ilişkilerin gidişatını anlamak daha kolay olacak.

YPG konusunda ise değişiklik yok, olmayacağı da zaten belliydi. Tüm yapılan açıklamara bir tarafa, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ın Ankara’ya geçen haftalarda yaptığı ziyarette bu konu gündeme gelmişti.

Türkiye tarafından eleştirilen ABD-YPG ilişkisinin tek amacının IŞİD’i yenmek olduğunu belirten Sherman, Biden ve Erdoğan görüşmesine vurguda bulunmuş, S-400lerinin öneminin yanı sıra, Biden’ın özellikle insan hakları ve demokrasi konusunda Türkiye’nin nasıl bir yola gittiği konusundaki endişeleri dile getireceğini de belirtmişti.

Tüm bunların yanı sıra, Erdoğan’ın NATO toplantısına giderken Çin ile yeni bir SWAP anlaşması yaptığını açıklaması, Erdoğan ne NATO’yu ne de Biden’ı anlayamadığın en büyük kanıtı.

RUSYA VE ÇİN EN BÜYÜK TEHDİT

Brüksel’deki NATO zirvesinin hemen ardından, 30 üye ülkenin 2030 Stratejik Konseptini yayınlandı. 79 noktandan oluşan bildirde, NATO’nun önemi ve gelecekteki başarılarının devamı dışında 10’dan fazla noktada altı çizilen temel konu, Rusya ile Çin tehdit olarak görülmesi ve gelecek dönemlerde bu ülkelere gerekli politikanın uygulanacağı.

Şimdi NATO üyesi Türkiye’nin, daha önceki tüm uyarıların ardından bunun kağıda dökülmesi ardından daha fazla kör ve sağırı oynaması mümkün değil.

İkili görüşmede sadece tercüman vardı, bu diplomatik dilde “gerekirse sert konuşulmuş” olduğu anlamını taşıyor. Anlaşılan o ki, Biden Erdoğan ile görüşmekten ziyade ortaklığa devam edilmesi için neler yapılabileceğini aktardı. “Ne yöne gideceğine karar ver, seçtiğin yola uygun davran, Rusya ile flört konusunu bitir, Libya’dan çık, Doğu Akdeniz’de sorun çıkarma, sıkıştığında ABD’ye, Batı’ya küfretme, bizim de bir sabrımız var.” dedi.

Yabancı basın son dönemde Türkiye’yi “NATO’nun baş ağrısı” olarak tanımlayan bazı analizlere yer veriyor. Batı’daki muhalefet, ABD de dahil olmak üzere hükümetlerini Türkiye ile olan iyi siyasetleri konusunda eleştiriyor, yaptırım konusunu gündeme getiriyor.

Erdoğan bunlardan haberdar lakin kendisinin ve Türkiye’nin hala ABD ve NATO için eşsiz ve vazgeçilmez olduğunu düşünüyor. Önemli ülkelerin de yanlışlarının kriz yaratabileceğini ve bu krizlerin beklenmeyen stratejik değişikliklere yön vereceğini kabul etmemeyi seçiyor.

Diğer yandan Erdoğan bu görüşmenin zorlu geçeceğini başından beri biliyordu, yandaş basının tersine bu toplantıdan kökten bir çözüm çıkmayacağının farkındaydı. İstediği siyasetin, ekonominin yarattığı krizler derinleşirken, Marmara’nın bile müsilaj kusarak “yeter artık” dediği, Sedat Peker’in ifşalarından ne yapacağını tam kestiremediği günlerde biraz zaman, biraz soluk ve bir de “fotoğraf” alabilmekti.

Olivier Matthys / POOL / AFP

Evet, bir fotoğraf, Biden ile yan yana şık bir resim karesi, onu birkaç hafta ayakta tutabilirdi. Ne yazık ki onu da başaramadı, Batı basını görüşmenin ana görseli için, Erdoğan’ın ayağa kalkarken Biden’ın elini öper gibi gözüktüğü, küçümsendiği fotoğrafını kullandı.

ABD, NATO ve AB istedikleri mesajı Erdoğan’a verdiler, şimdi oturup Erdoğan’ın ne yapacaklarını bekleyecekler. Biz de onlar ile birlikte bekleyeceğiz.

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com