Herkül Millas: Gülen biyografisi Yunan okuru için keyifli bir sürpriz olacak

Gülen biyografisinin Yunancaya çevrilmesini değerlendiren Herkül Millas: Kitabı okuyanlar Gülen'in İslam dinini hayata geçirme ve yorumlama şeklinin çok farklı olduğunu, Yunanların okullarda öğrendikleri İslam fotoğrafına da benzemediğini görecekler.

UFUK YARDIMCI 12 Mart 2021 KÜLTÜR

Aydın ve yazar Herkül Millas

ATİNA – ABD’li tarihçi-yazar Prof. Jon Pahl tarafından kaleme alınan Fethullah Gulen: A Life of Hizmet isimli kitabın Yunanca çevirisinin tanıtımı yapıldı. Alanında uzman konukların katılımıyla gerçekleşen tanıtıma internet üzerinden binlerce katıldı.

Atina merkezli Papazisis Yayınları tarafından Aralık ayında piyasaya sunulan kitabın tanıtımı, ülkenin saygın kitabevlerinden Ianos işbirliği ile gerçekleşti. Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak üç dilde gerçekleşen etkinlik Ianos Radyo, Facebook ve Youtube kanallarından takip edildi.

Etkinliğin moderatörlüğünü Yunan Devlet Televizyonu ERT’den gazeteci-yazar Polidevfkis Papadopulos yaptı. Gülen ve ‘Hareketi’nin Yunanistan’da uzun yıllar önce medya, dış haberler ve Türkiye analizi üzerine çalışanlar ile akademisyen ve gazetecilerin dikkatini çektiğini belirten Papadopulos, 2016’dan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gülen’e yönelik suçlamaları ve binlerce Gülen takipçisinin Yunanistan’a sığınmaya başlaması üzerine yaşananlara odaklandıklarını söyledi.

“Kitap, Gülen’in düşüncelerini nasıl global bir yapıya dönüştüğünü anlamamıza fırsat verecektir” diyen Papadopulos, “Erzurum’dan çıkan fakir bir aile çocuğu vaizin Edirne, İzmir, İstanbul ve Pensilvanya’ya uzanan hikayesini çok ilgimi çekerek bu kitaptan öğrenmiş oldum.” dedi. Papadopulos, Türkiye’nin yakın tarihinde baskı, sürgün ve hapis yaşayan Gülen ve taraftarlarına Kemalistlerin yapmadıklarını, Müslüman bir iktidarın son 10 yılda saldır ve ortadan kaldırma girişimleri ile yaptığını söyledi.

“YUNANİSTAN’A DOSTLUK MESAJI ÖNEMLİ”

Moderatör Papadopulos, Gülen’in etkinlik için gönderdiği mesajını ise “Gülen’in nev-i şahsına münhasır, alçakgönüllü, mütevazı, uyumlu ve Yunanistan’a yönelik dostluğu bize bir şeyler ifade ediyor olmalı!” şeklinde yorumladı.

ÇEVİRMEN LİVAS: GÜLEN ÖZGÜVEN KAZANDIRDI

Çevirmen Ionio Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü Başkanı Doç.Dr. Sotiris Livas ise “Kitabın çevrilmesi ve bugün tanıtımının yapılması, bir anlamda, 1987’de Mardin, Van, Erzurum, Diyarbakır ve Gaziantep şehirlerini kapsayan 1 aylık gezimin durağı gibi diyebilirim. Bu ziyaretimde Nurcular ve cemaatlerin temsilcileri ile tanışma, ortamlarında bulunma fırsatı buldum. Daha o zaman İslam’ın önemini anlamış oldum.” dedi.

Livas, şöyle konuştu: “İslam’ı özel bir alana hapsetmeye çalışanlara karşı Gülen, İslam’ı kabuğundan çıkardı ve yeniden sosyal, ekonomik ve siyasi arenada Anadolu insanın özgüven kazanmasında sesleri oldu. Ayakları üzerinde durarak aralarındaki bağın kuvvetlenmesine yardımcı oldu.”

GÜLEN BİR MUCİZE VE DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİ

Livas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gülen’in çok çocuklu bir ailenin ferdi olarak Erzurum’un küçük bir köyünden çıkarak tüm bunları gerçekleştirmiş olması, başlı başlına bir mucize, çok büyük bir sessiz devrimdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Milyonlarca insanın doğrudan Gülen’den talimat almadan bir arı kovanı gibi çoğalarak ve inisiyatif alarak devamlı geliştiklerini belirten Doç. Dr. Livas, Gülen’in aşırılıktan uzak çok sesli bir İslam anlayışına sahip olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunu kabullenemediğini ve İslamcı tek adam iktidarını sürdürmesinin önünde engel olarak gördüğünü vurguladı.

MİLLAS: KİTAP SON 7 YILDA YAŞANANLARI ANLATIYOR

Kitabın Yunan okur için önemi üzerine bir konuşma yapan Herkül Millas, Türk-Yunan ilişkileri üzerine uzmanlığı, ondan fazla kitabı ve akademisyen kimliğiyle tanınıyor. Kendisinin Gülen Hareketi ile tanışıklığının 2002’de Zaman’da yazılar kaleme alarak başladığını söyleyen Millas, 13 yıl boyunca hareketin gelişim sürecini izleme ve çok sayıda insanı tanıma fırsatı bulduğunu ifade etti.

Millas şöyle devam etti: “Kitap bize, Türkiye’nin bildiğimiz tarihi, iddiaları, siyasi güçleri ve Erdoğan’ın her gün televizyon ve gazeteler kanalıyla söylediklerinden öte bilmediğimiz ya da tam anlayamadığımız yönlerini ve özellikle de son 7 yılda insan hakları ihlallerine yönelik neler yaşandığını anlatıyor.”

GERÇEK MUHALİF GÜLEN HAREKETİ

Türkiye’de insan hakları ihlallerinin daha çok Gülen taraftarları ve Kürtler üzerine yoğunlaştığını belirten Millas, “Gülen Hareketi, şimdilerde Erdoğan rejimine karşı en gerçekçi muhalefeti yapıyor. Bunu ülke içerisinden değil dışarıdan küresel bir ölçekte gerçekleştiriyor. Aralarında liberaller gibi diğer muhaliflerin de bulunduğu bu insanları, Almanya’da, Avrupa’nın birçok ülkesinde ve Amerika gibi demokratik batı ülkelerinde görebiliyoruz.” dedi.

Batı dünyasında yerleşik bu muhaliflerin çok anlaşılır ve ikna edici bir ses oldukları tespitinde bulunan Millas, batılı siyasiler, iktidarlar ve farklı kesimlerce makul bulunarak kabul gördüklerini söyledi. Bu anlamda Erdoğan rejimine karşı güçlü bir baskı unsuru haline geldiklerini anlattı.

Yunanistan ve genel olarak Hıristiyan dünyasında İslam’a yönelik önyargılar bulunduğunu anlatan Millas, kitabın okunması ile birlikte aynı Kur’an ve Peygambere inanan Gülen Hareketi’nin İslam dinini hayata geçirme ve yorumlama şeklinin çok farklı olduğunun görüleceğini ifade etti ve Gülen’in Yunanların okullarda öğrendikleri üzerinden hayallerinde canlandırdıkları İslam fotoğrafına tezat teşkil ettiğinin altını çizdi.

“Gülen taraftarlarının ortak bir tarafı var. Örnek ve model olarak Gülen’i liderleri olarak kabul ediyorlar. Onu izliyorlar. Bu insanları birleştiren bir kaldıraç görevi görüyor” diyen Herkül Millas sözlerini “Kitabı okuduğumuzda bildiğimiz Türkiye’den çok farklı, bilinmeyen ve bize yabancı bu insanları tanıyacağız. Kitabın okunması, Yunan okur için keyifli bir sürpriz olacaktır.” diyerek bitirdi.

Erdoğan iktidarının Gülen taraftarlarına yönelik baskılara ilişkin bir soru üzerine ise Millas, Türkiye rejiminin yakın tarihinde devamlı baskılar ve darbeler yaşandığını anlattı. İslamcıların yakın döneme kadar Kemalistler ve Solcuları rakip olarak gördüklerini, Gülen Hareketi gibi İslami bir muhalif harekete karşı çaresiz kaldığı tespitinde bulunan Millas, Erdoğan ve ailesinin karıştığı skandallar sebebiyle iktidarı kaybetmesi durumunda çok zorda kalacağını görerek iyice saldırganlaştığını anlattı.

PAHL: PROPAGANDA VE İFTİRALARIN HEPSİ YALAN

Kitabının Yunanca dilinde yayınlanmış olmasından ötürü onur duyduğunu belirten Amerikalı Prof. Dr. Jon Pahl, Türkiye hükümetinin propaganda ve iftiralarına karşı otantik Fethullah Gülen ve Hizmet mensuplarından bahsetmek istediğini belirterek konuşmasına başladı.

Türkiye hükümetinin Gülen ve Hizmet mensuplarına yönelik tüm suçlama ve iftiralarının büyük bir yalandan ibaret olduklarını söyleyen Pahl, 60 yıldır kamuoyu önünde yazan, konuşan ve öğrencilerine dersler veren Gülen ile ilgili, şiddeti ya da terörizmi cesaretlendirecek, korkuyu teşvik edecek en küçük bir kanıt gösterilemediğini, aksine verilerin bulunduğunu kaydetti.


 

Batılı terör uzmanlarının araştırmalarından örneklerle terör gruplarının özelliklerini sıralayan Pahl, Gülen’in anlayışı ve ona yöneltilen suçlamaların tam karşısında yer aldığını, müspet hareket ile bu yaklaşımın kuşatıcı şekilde hayata geçirildiğini anlattı. Pahl, “Gülen, Müslümanları, tutarlılık ve şeffafiyet içerisinde eğitim, dinler arası diyalog ve sosyal girişimlere dair erdemli davranışlarda bulunmaları yönünde teşvik etti.” ifadelerini kullandı.

HER ZAMAN TERÖRİZMİN KARŞISINDA YER ALDI

Gülen’in terörizme karşı onlarca açıklama ve kınama mesajının bulunduğunu örneklerle anlatan Pahl, İslam’ın barış dini olduğunu ve hangi gaye için olursa olsun teröre kesinlikle karşı olduğunu hatırlattı.

Gülen’in eski dünyanın çetin geçen kışının ardından muhteşem bir bahara uyanacağına ilişkin inancını yazdığı bir şiir ile dile getirdiğini anlatan Amerikalı yazar, Gülen’in kıyamet öncesi insanlığın şahit olacağı baharda zenginler ile fakirler arasındaki uçurumun kapanacağını, küresel zenginliğin ihtiyaçlara göre daha adil bir şekilde paylaşılacağını, temel insan hakları ve özgürlükler korunarak dil, ırk ve renk temelli ayrımcılığın son bulacağına inandığını ifade etti.

“Gülen’e göre insanlar daha erdemli olmayı sevgi, bilgi, diyalog, şefkat ve inanç temeline yaslanarak öğrenecekler.” diyen Prof. Pahl, acımasız Tiranların dünyasında böyle bir bahara ilişkin beklentilerin ütopik olarak düşünülebileceğini ancak her ne olursa olsun insanlığın er ya da geç ayrımcılıkların olmadığı adil ve barışçıl bir dünyada yaşama yolunu takip edeceğini vurguladı.

ASLANDOĞAN: MASKESİ DÜŞÜNCE ZULME SARILDI

M. Fethullah Gülen’in Ortak Değerler İttifakının (Alliance for Shared Values) onursal başkanı olduğunu belirterek sözlerine başlayan kuruluşun Başkan Alp Aslandoğan, Gülen Hareketi’inin tarihsel süreçteki yolculuğunu anlattı.

2003 yılında Türkiye’nin AB’ye üyelik adaylığını desteklediğini anlatan Aslandoğan, Erdoğan’ın 2011’deki üçüncü seçim zaferinden sonra 180 derece dönüş yaptığını ve otokratik bir yola girdiğini belirtti. Erdoğan’ın 2012 yılında Gülen’den başkanlık adaylığını açıkça desteklemesini talep ettiğini belirten Aslandoğan, teklif ettiği başkanlık sisteminin güçler ayrılığını ortadan kaldırmaya sebep olacağı gerekçesiyle bu teklifinin reddedildiğini söyledi. Daha sonra dershanelerin kapatılması ile başlayıp günümüze kadar zulüm sürecinin yaşandığını belirten Aslandoğan, insan hakları ihlallerinden örnekler verdi.

Bir soru üzerine Aslandoğan, her otokratik liderin sivil toplumu kontrol etmek istediğini söyledi. Aslandoğan, şöyle devam etti: “Hizmet ana toplum katmanlarından biri olduğu için ya tam anlamıyla kontrol edilmeli ya da bütünüyle ortadan kaldırılmalıydı. Kur’anı anlayan ve anlatan bir alim olarak Gülen, Erdoğan için daha büyük endişe kaynağıydı. Zira herhangi biri Erdoğan’ı eleştirdiğinde o kadar da endişe edilecek bir durum değildi. Ancak Gülen konuştuğunda bu daha fazla acıtan ve kendisini dinleyen çok fazla inançlı Müslüman vardı.”

Ortak Değerler İttifakının Başkanı Aslandoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de 2013’te yolsuzluk soruşturması başladığında, İslam dünyasının lideri olma hayali kuran Erdoğan’ın maskesi düştü. Nasıl olurdu da Müslüman dünyasının bir lideri bu kadar büyük yolsuzluğa karışabilirdi? Saygınlığını yitirdiği için kişisel olarak çok öfkelendi ve bugüne kadar uzanan zulümler yaşandı.”

YUNANCA’DA GÜLEN VE HİZMET HAREKETİNE DAİR KİTAPLAR

Kısa bir süre önce yayımlanan Pahl’ın kaleme aldığı Gülen biyografisinden önce, Fethullah Gülen’in İnsanlığın Özündeki Sevgi’ isimli kitabı, ‘Agapi ke Anektikotita’ (Sevgi ve Hoşgörü) adıyla Temmuz 2013’te piyasaya çıkmıştı. Eser, Yunanistan’da ‘M. Fethullah Gülen’ imzasıyla basılan ilk kitap olmuştu. Ülkenin köklü yayınevlerinden ‘I. Sideris’ tarafından basılan kitabın çevirisini ise eğitimini El Ezher Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı ile İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümlerinde tamamlayan usta çevirmen ve romancı Persa Koumoutsi yaptı. Koumoutsi, Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Mısırlı yazarlar Necib Mahfuz ve Yusuf Zeydan’ın eserlerini de Yunanca’ya kazandırdı. Eserin redaktörlüğünü ise Prof. Jon Pahl’ın kitabını da çeviren Doç. Dr. Sotirios S. Livas üstlendi. Livas, aynı zamanda Yunanistan’da Gülen  Hareketi’ne dair ilk akademik kitabı hazırlayan yazar olarak biliniyor.

Atina Üniversitesi Teoloji Bölümü Dekanı ve Karşılaştırmalı Dinler Felsefesi öğretim üyesi Prof. Dr. Marios P. Begzos ise kitabın Yunanca baskısı için 15 sayfalık bir önsöz yazdı.

Kitabın tanıtımı, Mayıs 2014 tarihinde düzenlenen “11. Uluslararası Selanik Kitap Fuarı”nda yapıldı. İlgi gören etkinlikte Yunanistan ve Türkiye’den konuşmacılar görüşlerini dinleyenler ile paylaştı.

“MEDENİYETLER DİYALOGU” KİTABI

Yunanca yayımlanan ve Fethullah Güleni’n düşünce dünyasını tahlil eden bir diğer eser yine Amerikalı bir akademisyen olan Jill Carroll’un “Medeniyetler Diyaloğu, Gülen’in İslami Öğretisi ve Hümanist Söylem” adlı kitabı. Mayıs 2014 yılında okurla buluşan bu kitap da “I. Sideris” Yayınları arasından çıktı.

“Diyalogos Politismon: O Anthropistikos Logos ke ta İslamika İdeodi tu Fethullah Gülen” adıyla yayımlanan kitabın çevirisini de Doç. Dr. Sotiris S. Livas yaptı. Yunanca baskı için Yunanistan’ın tanınmış kültür adamlarından yazar, tiyatrocu ve yönetmen Aleksandros Adamopoulos ise önsöz yazdı. Kitabın tanıtımı da yine Mayıs 2014 yılında “11. Uluslararası Selanik Kitap Fuarı”nda yapıldı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com