Herkesin yüreği ağzında

Eski Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz’ın “Bu gece saat 12.00’den sonra teyakkuza davet ediyorum. Bu gece saat 00.00’da Resmî Gazeteyi takip edin, ekonomi açısından olağanüstü bir şey olacak.” sözleri döviz krizinin tuzu biberi oldu.

Dolar 11,04 TL’den 11,27 TL’ye kadar yükselirken, Yılmaz birkaç saat sonra sözlerinin herhangi bir bilgiye dayanmadığını belirtti. Yılmaz açıklama mesajının altında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sarf ettiği sözleri de paylaştı.

“BU GECE BİR ŞEY OLABİLİR, RESMÎ GAZETE’Yİ TAKİP EDİN!”

Yılmaz’ın cümleleri aynen şöyle: “Ben sizleri bugün cuma dolayısıyla bu gece saat 12.00’den sonra teyakkuza davet ediyorum, Resmî Gazete’yi takip etmenizi tavsiye ediyorum. Bu gece bir şey olabilir. Olduğu zaman da Türk Lirası’nın üzerine nasıl daha fazla bir sıkıntının geleceğini görürsünüz. 12.00’den sonra Resmî Gazete’yi takip edin diyorum ve herkese iyi hafta sonları diliyorum.”

DURMUŞ YILMAZ SIRADAN BİR İSİM DEĞİL

Yılmaz’ın cümleleri arasında hâlâ “muğlak ve endişe verici” ifadeler var. Kuvvetle muhtemeldir ki eski Merkez Bankası başkanı ve 30 yıla yakın ekonomi bürokrasisinde vazife ifa etmiş bir isim olarak Durmuş Bey’in kulağına bazı bilgiler gelmiş.

Bizim kulağımıza gelenler bile “pes” dedirtiyorsa Yılmaz’a kim bilir hangi vahim planlar aktarılıyordur.  Amma velakin resmiyet kazanmadan kulağına çalınan bilgileri ifşa etmek istemiyor olabilir.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önündeki kararları imzalamadan risk almak istemediği için Durmuş Bey de ihtimal dahilinde beyanlarda bulunmuş olabilir.

HER NE DUYDUYSA MECLİS’TE MUHATAPLARINA SORMALIYDI

İlk bakışta makul bir izahat gibi görünse de esasında katılımcı demokrasi tam aksini söyler. 84 milyonun tasarruflarından maaşına kadar bütün gelirlerini, malını mülkünü, hasılı istikbalini birebir etkileyecek bir karar alınacaksa bunun TBMM’de müzakere edilmemesi “skandal” değilse neye skandal diyeceğiz?

Durmuş Bey’in daha önceki unvanları sebebiyle gülüp geçilecek iddialar değil bunlar. Durmuş Bey her ne duyduysa TBMM’de iktidar ve muhalefet milletvekilleri ile bunu müzakere etmeliydi.

VATANDAŞA RAĞMEN BÖYLE BİR KARAR ALINAMAZ

Gece yarısında olağanüstü bir şey olacaksa vatandaşın bunu bilmeye hakkı yok mu? Türkiye tipi ucube başkanlık sisteminde Saray zaten halka bilgi verme lüzumu hissetmiyor. Erdoğan’ın gönlünden geçen gece yarısında yürürlüğe giriyor.

Hâl böyle iken şimdilik iddia mesabesinde bile olsa Durmuş Yılmaz duyduklarının ekonomi üzerindeki muhtemel etkilerini tane tane anlatmalıydı. Son bir defa “Yapmayın efendiler, memleketi ateşe atmayın!” çağrısında bulunmalıydı.

Doların bir anda 20 kuruştan fazla fırlamasına sebebiyet verecek kadar ciddi bir krize yol açan ilk beyanlar, “Ben ‘olacak demedim, ‘olabilir’ dedim” sözleri ile geçiştirilemez.

Kriz esnasında Twitter hesabımda şunları dile getirmiştim: “Şu saat itibarıyla iktidarı ve muhalefeti bir an için siyasi kimliklerini bir kenara bıraksın. Bu millete bunu reva göremezsiniz. Millete rağmen karar mı alacaksınız? Dövize mi el koyacaksınız? TBMM’de bu kadar vahim iddialar konuşulmayacak da ne konuşulacak? Hem iktidar hem de muhalefet milletvekilleri millete hesap vermek mecburiyetinde olduğunu hatırdan çıkarmamalı.”

BANKALARDAKİ DÖVİZE EL Mİ KONULACAK?

“Bu gece döviz mevduatı başta olmak üzere Kambiyo Rejimi’ne dair radikal bir karar alınacak mı?” sorusunu yönelterek, Cumhurbaşkanlığı’nın derhal izahatta bulunması gerektiğini kaydetmiştim.

Usul ve üslup hatalarının altını çizip, “Bu gece yarısı ne olabilir?” sorusuna cevap verelim. Sadece ihtimalleri yazabiliyorum. Zira elle tutulur tek bilgi yok. Tek bildiğimiz, iki üç tweette geçen ifadeler. Durmuş Bey’in tashih ettiği şekli ile “Olağanüstü bir şey olabilir.” sözünden hareketle ihtimalleri sıralayalım.

Durmuş Bey, “Olağanüstü şey.” derken Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yerine yardımcısı Nureddin Nebati’nin tayin edilmesi ihtimalini kastetmiş olamaz. Zira başkanlık sisteminde bakanların varlığı ile yokluğu arasında fark yok.

Elvan üç hafta evvel Amerika dönüşünde kendisi istifa etmiş, ancak “Şimdilik bekle.” cevabını almıştı.

En “olağanüstü şey” hükûmetin Kambiyo Rejimi’ni değiştirmesi olur. Serbest dalgalı kur rejimine son verip, 2001 Krizi’nin banisi sabit kur rejimine geçebilir.

Döviz kurunu Merkez Bankası belirler, döviz büroları kapanır. Türkiye gibi dışa açık bir ekonomide böyle bir karar felakete yol açar. Bugünkü krizi mumla ararız.

DÖVİZ PİYASALARI 1989 ÖNCESİNE Mİ DÖNECEK?

Döviz mevduatına müdahale edilecekse, mevduat belli bir fiyat üzerinden TL’ye çevrilecekse ve dövizini çekmek isteyenlere belli vade şartı konulacaksa bu saatten sonra herkese geçmiş olsun. Bankalar kapandı. Şeffaflık, hesap verilebilirlik nerede kaldı? 1989 yılı öncesine dönülür Kambiyo Rejimi açısından…

Muhalefet bile “Resmî Gazete’yi takip edin.” diyor. Çok yazık, çok.
Döviz alım-satım işlemlerine belli tahditler getirilebilir. Dövizden alınan vergi artırılabilir. Döviz bulundurmak yasaklanabilir.

Esrarengiz konuşmalara bakılırsa Ankara’da kimsenin umurunda değil bu kriz. Millet Godot’yu bekler gibi Resmî Gazete’nin yayımlanıp web sitesine yüklenmesini bekliyor.

Gece yarısında milleti perişan edecek bir karar Resmi Gazete’de yayımlanırsa tarih nezdinde en az iktidar kadar muhalefet de bundan mesul tutulacak.

Ne biliyorsanız açıklayın ve milleti yanınıza alıp bunu engelleyin. Cumhurbaşkanlığı’nın bu vahim söylentilere açıklık getirmesi lazım. Geçen her dakika kriz büyüyor. İnsanlar tedirgin. Gelin görün ki feryat etmenin bir faydası yok. Geliyor, gelmekte olan.

Herkes malına mülküne sahip çıksın! Şu hâle bak. Herkes milletin önünde milletle alay ediyor.

Tekrar edeyim: Gece yarısını niye bekliyoruz? Milletin kendisini etkileyecek bir kararı önceden haberdar olma hakkı yok mu?

————————

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/