HDP Milletvekili Koçyiğit, son dönemde mültecilere ve Kürt işçilere yönelik artan ırkçı saldırılar konusunda Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebiyle TBMM’ye önerge verdi. HDP, linç ve şiddet kültürünün hayatın her alanına yayıldığına dikkat çekti.
HDP Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Kürt mevsimlik tarım işçilerine yönelik artan saldırı ve cinayetler ile Suriyeli mültecilere yönelik işlenen cinayetlerin araştırılması için meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
“LİNÇ VE ŞİDDET KÜLTÜRÜ YAYILIYOR”
Koçyiğit, araştırma önergesi gerekçesinde, “Türkiye’de artan ırkçılık, gündelik yaşamın hemen her anına yayılmış durumdadır. Bu sorunun önlenmesi için gerekli önlemler alınmadığı sürece, toplumun birbirine karşı tahammül sınırının giderek yok olduğu, linç ve şiddet kültürünün giderek yayılması ve benimsenmesi sonucunu doğurduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.
SALDIRILARI SIRALADI
HDP’li Koçyiğit don dönemde Kürt mevsimlik işçilere yönelik saldırıları hatırlattığı önergesine şöyle dedi: “Geçtiğimiz günlerde; Mardin Mazıdağı’ndan Sakarya’ya mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaya gelmiş olan Kürt emekçilere yapılan saldırı neredeyse tüm demokratik kurumlar tarafından kınanmış ve sorumluların bulunması ve gereken cezayı almaları için çağrılar yapılmıştı.
Ne var ki çok geçmeden benzer bir olay bu kez Afyon’un Dinar ilçesinde, inşaatta çalışan Kürt emekçilerine karşı yapıldı. Yapılan ırkçı saldırı Özkan Tokay isimli Kürt gencin yaşamını yitirmesine sebep olurken beraberindeki iki kişinin de yaralanması ile sonuçlanmıştı.” Koçyiğit, 13 Eylül 2020 tarihinde Samsun’un Vezirköprü ilçesinde, fırında çalışmakta olan Eymenh Hammamı isimli Suriyeli mülteci çocuğun, ırkçı bir grup tarafından bıçaklandığını ve ardından yaşamını yitirdiğini de ekledi.
“FARKLILIKLAR, HEDEF GÖSTERİLİYOR”
Kılıç’ın önergesinde ayrımcı politikaların tolumdaki ayrışmayı arttırdığını vurgulayarak, “Tüm bu ırkçı ve ayrımcı politikalar halklar arasında kutuplaşmayı daha da arttırmaktadır. Farklı dile, etnik kökene, kimliğe, renge, cinsel yönelime sahip kişi veya topluluklar hedef olarak gösterilmekte, bu hedef göstermeler çoğu zaman, bu toplumsal kesimlere yönelik şiddete dönüşmektedir. Mevcut siyaset dili, çok kültürlü, çok kimlikli bir Türkiye coğrafyasına nefret tohumları ekmektedir.
Üzerimize düşen sorumluluk kapsamınca; bu ırkçı cinayetlerin ve saldırıların önüne geçebilecek, caydırıcı politikalar üretmek ve demokratik bir zeminde herkesin bir arada yaşayabileceği bir ülke inşa etmek adına adımlar atmalıyız. Yukarıda saydığım gerekçeler nedeniyle Mecliste bu konuyu araştırmak ve çözüm önerilerini sunmak üzere meclis araştırma komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederim” değerlendirmesinde bulundu.