DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası, Kocaeli Gebze’de Kuzey Marmara Otoyolu viyadük inşaatında üç işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetine ilişkin açıklama yaptı.
Dev Yapı-İş olayın “elim bir kaza” olmadığını ve “göz göre göre işlenen iş cinayeti” olduğunu belirtirken, “Burada bir ekipman, denetim hatası ve ihmal var” diyen Dev Yapı-İş İstanbul Avrupa Yakası Sorumlusu Hasan Oğuz da çok daha fazla işçinin göçük altında kalmış olabileceğini kaydetti.
Dev Yapı-İş İstanbul Avrupa Yakası Sorumlusu Hasan Oğuz, olaya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
‘EKİPMAN VE DENETİM HATASI’
Köprü ayağının iskelesi monte ediliyor ve betonun bir kısmı dökülüyor. Daha önceki dökülen beton kurumamış. Kurumadığı için de üzerine beton eklemesi yaptığı zaman iskelenin, yani viyadük ayağı çöküyor. Normalde bir iskelenin yani, viyadüğün ‘T’ şeklindeki ayağının tek seferde bile o miktarda boşaltmış olsanız bile o iskelenin onu taşıyabiliyor olması gerekiyor. Ayrı ayrı zamanlarda dökmek bir tedbirdir ama dediğim gibi tek seferde boşaltıldığı takdirde de kaldırabilecek güçte olması gerekiyor. Burada bir ekipman, denetim hatası var.
Bir diğer nokta ise betonun dökülmesinde acele edilmiş. Siz yazın bir kazık çakıp beton döküp kat çıktığınız zaman, o kalıbı bir haftada söküyorsanız kışın bunu iki haftaya çıkarmanız gerekir çünkü hava koşullarından kaynaklı o beton daha geç tutar, daha oturur. Erken sökerseniz göçmeler yaşanır, büyük bir ihtimal olarak. Böyle de bir ihmal var.
‘TALİHSİZ KAZA DEĞİL, PATRONUN KÂR HIRSI’
Dev Yapı-İş de konuya ilişkin açıklamasında, viyadüğün çökmesinin “elim bir kaza” olmadığını, “göz göre göre işlenen iş cinayeti” olduğunu belirtti.
İşçilerin “talihsiz kazalar” sonucu hayatını kaybetmediğini kaydeden Dev Yapı-İş, patronların kâr hırsı yüzünden iş cinayetlerinin yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
‘ÇOK HIZLI İLERLEYEN BİR İNŞAATTI’ SÖZLERİ İTİRAFTIR
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in başına verdiği “çok hızlı ilerleyen bir inşaattı” demeci adeta bu cinayetin itirafı olmuştur. Çünkü inşaatlarda iş cinayetlerinin önüne geçilmek isteniyorsa önemli olanın inşaatın ne kadar çabuk bitmesi değil iş güvenliği önlemlerinin sağlanarak güvenli bir şekilde işin tamamlanması olmalıdır. Ancak inşaat işçisinin hayatı hiçe sayılarak inşaatlar hızlıca bitirilmek isteniyor. Burada devlet yetkililerinin de sorumluluğu ve sorumsuzluğu devreye giriyor.
‘NE ZAMAN Kİ TOPLUMDA İNFİAL YARATACAK İŞÇİ ÖLÜMLERİ OLUR…’
Çalışma Bakanlığı yaşanan çökme sonucunda müfettişlerin olay yerine gönderildiğini açıkladı. Ancak inşaat işçileri çok iyi biliyor ki çalışma müfettişleri işin yapıldığı zaman inşaatlara denetleme için uğramaz. Ne zaman ki toplumda infial yaratacak işçi ölümleri yaşanır müfettişler adeta göstermelik bir biçimde şantiyeye gönderilir. Maalesef bugün en az 3 işçi arkadaşımızın hayatına mal olan çökmeden sonra da bu durum böyle oldu.
Türkiye’nin dört bir yanından her gün inşaat işçisi arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz. İnşaatlar patronların kâr hırsı ve devletin denetimsizliği nedeniyle işçi arkadaşlarımıza mezar oluyor.
ÇÖZÜM, ‘ÖLMEK İSTEMİYORUZ’ DİYEN İŞÇİLERİ TUTUKLAMAK DEĞİL
DİSK/Dev Yapı-İş Sendikası olarak ‘Artık yeter’ diyoruz. İş cinayetlerine karşı çözüm, ölmek istemiyoruz diye isyan eden işçileri ve sendika yöneticilerini tutuklamak veya yaşanan iş cinayetlerine yayın yasağı getirmekte değil. İşçinin hayatını, sağlığını, güvenliğini, çalışma koşullarını ve haklarını önceleyen bir çalışma yaşamıyla sağlamaktır. Bunu da ancak işçiler olarak örgütlü mücadelemizle sağlayabiliriz.
