TFF Başkanı Nihat Özdemir’in tam bir yıl önce “9 senedir herhangi bir şikeye rastlamadık.” sözlerini Fenerbahçe Başkan Vekili Semih Özsoy, “3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz.” şeklinde cevaplamıştı. Özdemir de “Konunun saptırılması rezalettir.” demişti. Bu açıklamalardan bir sene sonra Hidayet Karaca'ya 1406 yıl ceza verildi.
Türkiye, 3 Temmuz 2011 sabahına Fenerbahçe ve o dönemki başkanı Aziz Yıldırım’ın merkezde olduğu şike operasyonuyla uyanmıştı. Başta Aziz Yıldırım olmak üzere bazı kulüplerden isimler gözaltına alınıp tutuklanmıştı. UEFA da Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men etmiş, yerine Trabzonspor’u dahil etmişti. Sonrasında birçok gelişme yaşanmış ve sonunda ‘kumpas’a çevrilen 3 Temmuz süreci kapatılmıştı.
Ta ki tam bir yıl önce Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Ekonomist Dergisi’nin Instagram canlı yayınına katılana kadar. Gündeme dair soruları cevaplandıran Özdemir, şikeyle ilgili bir soruya canlı yayında şu cevabı vermişti: “Birçok ülkede de böyle olaylar oldu. İtalya’da, İngiltere’de ve Fransa’da da oldu. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de böyle bir olayı yaşadık. Hepimizin bildiği gibi o sezonu, 2010-11 sezonunu yaşadık. 9 sezon geride kaldı. 9 senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık.”
Nihat Özdemir, Fenerbahçe için “Ben kulüp ismi vermedim. Neden alındılar ki?” demişti.
ÖZDEMİR, ŞİKE SÜRECİNDE FENERBEHÇE’DEN İSTİFA ETMİŞTİ
3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe Başkanvekili olan Nihat Özdemir; Asbaşkan Ali Koç, yönetici Ali Yıldırım ve Ünal Uzun’la birlikte Metris Cezaevi’nde Aziz Yıldırım’ı ziyaret etmiş, kısa süre sonra da başkanvekilliği ve yönetim kurulu üyeliği görevlerinden istifa etmişti. Özdemir, “Artık faydalı olacağımı düşünmüyorum. Fenerbahçe defteri benim için artık kapandı. Sevdam ile sağlığım arasında kaldım.” açıklamasını yapmıştı. Nihat Özdemir’in Metris ziyareti sırasında Aziz Yıldırım’a “Yönetim olarak bırakalım. Fenerbahçe seçime gitsin.” önerisinde bulunduğu ama bunun Yıldırım tarafından reddedilmesi üzerine istifasını verdiği öne sürülmüştü.
Semih Özsoy, Nihat Özdemir’in sözlerine FBTV’de cevap vermişti.
3 TEMMUZ BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Ekonomist Dergisi’nin Instagram canlı yayınındaki sözlerinin ardından Fenerbahçe tarafından Özdemir’e sert tepkiler gelmişti. Fenerbahçe Başkan Vekili Semih Özsoy, kulüp televizyonuna yaptığı açıklamada, “Bunun bir özrü olamaz. Neye hizmet ediyor bilmiyoruz ama eminim kendisi biliyordur. 3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz. Fenerbahçe’nin bu mücadelesinde geri adım atmayız. Bilerek veya bilmeyerek kimlere hizmet ediyor, bunu açıklaması lazım. Nihat Bey’in gerekeni yapması gerekiyor. Nihat Bey, Fetö’yü lanetlemeli ve Fetö’nün neresinde olduğunu anlatmalıdır.” ifadelerini kullanmıştı.
4 Temmuz 2011’de bütün gazetelerin birinci sayfasında şike iddiaları vardı.
ASIL REZALET KONUNUN SAPTIRILMASIDIR
Nihat Özdemir, gelen tepkiler üzerine Türkiye Futbol Federasyonu’nun resmi sitesinden yazılı bir açıklama yapmıştı. Özdemir, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Herkesin bildiği gibi 2010-11 sezonunda birçok kulüple ilgili şike tartışmaları olmuştur. Yayındaki sözlerimde herhangi bir kulübün veya kulüplerimizin ismi geçmemiş, imada bulunulmamıştır. Buna rağmen Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi tarafından konunun saptırılması asıl ‘rezalet’tir. Daha üzücü olan ise Fenerbahçe gibi güzide bir kulübümüzün ve köklü bir camianın bu anlayışla yönetilmesidir.”
Türk futboluna ve Fenerbahçe Kulübü’ne, şu anda Fenerbahçe Başkanı ve Başkan Vekili olan şahıslardan daha uzun yıllar hizmet etmiş olmak gurur madalyamdır. Semih Özsoy’un şahsımla ilgili itham ve saldırılarını esefle kınıyor ve ayıplıyorum. Benim, yıllardır Türkiye’ye nasıl hizmet ettiğimi herkes biliyor.”
“Fenerbahçe’ye nasıl hizmet ettiğimi, 2010-11 sezonunda yönetici olan, şimdiki Başkan Ali Koç, ‘Nihat Özdemir’in başkanlığında bu yönetim yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışmıştır’ diyerek özetlemiştir. Türkiye’ye ve Fenerbahçe’ye olan hizmetlerimi sorgulamak, başkan vekili olan şahsın haddine değildir. Göreve geldiklerinden bu yana sportif başarısızlıklarını sosyal medyanın yönlendirmesiyle örtmeye çalışanların bu tür açıklamalarına itibar edilmemesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”
Sonradan ‘kumpas’ olarak nitelenen 3 Temmuz sürecinin merkezinde Aziz Yıldırım vardı.
ALİ KOÇ, “BANK ASYA’YI İSTİYORUZ” DEMİŞTİ
Türkiye, 3 Temmuz 2011 sabahına Fenerbahçe ve o dönemki başkanı Aziz Yıldırım’ın merkezde olduğu şike operasyonuyla uyanmıştı. O dönem Fenerbahçe Asbaşkanı olan Ali Koç, UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi’nden men edildikten sonra 26 Ağustos 2011 tarihinde yaptığı açıklamada, “Futbolcuların kararını yönetimde değerlendirdik. Futbolcular, teknik heyet ve taraftarın isteği doğrultusunda Fenerbahçe’nin Süper Lig’de mücadele etmek istemediğini yarın (bugün) Futbol Federasyonu’na ileteceğiz. Futbolcularımız, Bank Asya 1. Lig’de devam etmemizi bizden istediler. Bu talebi federasyon yetkilileriyle konuşacağız, istişare edeceğiz. Bank Asya’da devam etmeyi ve bütün bu yaşananların son bulmasını istiyoruz. Bunun daha doğru olacağını düşünüyoruz.” diye konuşmuştu.
Trabzonspor, başta çok mücadele etmesine rağmen sonradan işin peşini bıraktı.
Sonrasında birçok gelişme yaşanmış ve sonunda ‘kumpas’a çevrilen 3 Temmuz süreci kapatılmıştı. Şike sürecinin en büyük mağdurlarından olan Trabzonspor bile, müzesine 2010-11 sezonuna ait sembolik şampiyonluk kupasını koymasına rağmen, işin peşini bırakmıştı.
HİDAYET KARACA’YA 1406 YIL CEZA
3 Temmuz süreciyle ilgili bugün bir gelişme daha yaşandı. Şike Davası’nın kumpas olduğu iddiası ile açılan davada mahkeme, eski Samanyolu TV Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’ya 1.406 yıl hapis cezasına hükmetti. Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’a da 1.972 yıl 10 ay hapis cezası kararı verildi. Soruşturmayı başlattığı iddiasıyla yargılanan eski polis memuru Lokman Yanık ise 161 yıl 8 ay hapse mahkûm edildi.
Hemen herkes şikenin gerçek olduğunu biliyor ama başta Trabzonspor olmak üzere kimse sesini çıkaramıyor. “Esas Hidayet Karaca ve diğer isimlere kumpas kurulmuştur.” diyemiyor.
