‘Fahrettin Altun’un iddialarının yanına nanik yapan bir emoji konsa yeridir’

'Ahmet Taşgetiren: Bu işleri tv kanallarının özgür iradeleri ile yapıyor olduğu iddiasına gelince bu dünyayı azıcık bilen bir insan için bu iddianın yanına nanik yapan bir emoji konsa herhalde yerinde olur. Bunu Fahrettin Altun’un da bildiği kesindir.'

KRONOS 31 Mayıs 2020 GÜNDEM

Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşlanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un ”Her bir medya kuruluşu özgürce görüşlerini ve yayın tercihlerini yansıtmakta… faaliyetlerine bir kısıtlama olmaksızın devam edebilmektedir’ açıklamasını ‘bu iddianın yanına nanik yapan bir emoji konsa herhalde yerinde olur’ diyerek eleştirdi.

Taşgetiren, ‘Şayet bu özgürlükse medyanın… “özgür biçimde kendi kendini köleleştirmeyi tercih ettiği” sonucuna varmak gerekiyor. Hizaya gelmiş bir medya yapısı… hizaya gelmekte gecikenlerin ahizenin öteki ucunda ağlatıldığı ve hepsi de “özgürce belirlenmiş!” medya!’ ifadelerini kullandı.

Ahmet Taşgetiren şu görüşlere yer verdi:

Cumhurbaşkanının her konuşmasının tüm haber kanallarında veriliyor olması, mesela “İletişim Başkanı” olarak Fahrettin Altun ya da AK Parti propaganda birimleri tarafından nasıl karşılanıyor, bilmiyorum. Bunun mesela insanlarda 40 öğün bal ile kaymak yeme tadı verip vermediği, pırt diye devreye giren bir Cumhurbaşkanı konuşmasının seyirciyi -mesela gençleri- nasıl etkilediği konusunu masaya yatırmak “Acaba sayın Cumhurbaşkanı üzülür mü?” gibi bir cesaret meselesi olarak değerlendirilmemeli, derim ben. Azıcık iletişim hassasiyeti olan bir kişi – ekip, Muharrem İnce’nin tepkisini bu işlere yeniden bakmak için fırsat olarak bile değerlendirebilir, diye düşünüyorum.

Bu işleri tv kanallarının özgür iradeleri ile yapıyor olduğu iddiasına gelince bu dünyayı azıcık bilen bir insan için bu iddianın yanına nanik yapan bir emoji konsa herhalde yerinde olur. Bunu Fahrettin Altun’un da bildiği kesindir. Ama bazı rejimlerin dili çok açık bilinen gerçeklerin bile böyle ifadelendirilmesi örnekleriyle doludur.

Medyanın özgürlük sorununa gelince bir nanik emojisi de burası için gerekiyor.

Şayet bu özgürlükse medyanın çok çok geniş bir kesiminin “özgür biçimde kendi kendini köleleştirmeyi tercih ettiği” sonucuna varmak gerekiyor. Hizaya gelmiş bir medya yapısı. Özel sermaye yapıları oluşturulmuş, özel kadrolar oluşturulmuş, hizaya gelmekte gecikenlerin ahizenin öteki ucunda ağlatıldığı ve hepsi de “özgürce belirlenmiş!” medya! Ne garip, alternatif kanallarda farklı ses arayan ve azıcık ışıltı gördüğünde heyecanlanan bir Türkiye var diğer yanda.

Şöyle sorayım: Yukardan bir irade, tam da Fahrettin Altun’un söylediği gibi “Bundan böyle herkes özgürce yayın yapabilir” gibi bir açıklama yapsa ve medya buna gerçekten inansa medya yapısı bugünkü gibi mi olur? En özgür yazanın bile kendi kendisine uyguladığı “Oto sansür” olgusu niye var Türkiye’de?

Bunu bir âkil devlet adamı yargı için söylemişti: “Yukardan bir irade ‘Yargı özgürce karar versin’ gibi bir açıklama yapsa, yargı camiası da bunun sahici bir tavır olduğuna inansa yargıdaki adalet sorunu çözülür.”

Muharrem İnce bir çarpıklığı patlatmış oldu. Provokasyonsa budur.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com