Erdoğan’ın ‘gizli özne’si: Ömer Çelik

Ömer Çelik, ketum kelimesinin TDK’daki tam karşılığıdır. Erdoğan, yıllarca bakanlık görevi vermedi ona ama yanından da hiç ayırmadı. ‘Fotoğraflarla Erdoğan’ diye bir albüm yapılsa albümde Erdoğan’dan sonra en çok görünen Ömer Çelik olurdu.

FİKRİ DOĞAN 21 Mart 2021 PORTRE

Yazdığım en zor portrelerden biri bu. Kendime karşı büyük savaş verdikten sonra Ömer Çelik’i yazmaya karar verdim çünkü. Ömer Çelik’i yazmak zor. Çünkü o, ketum kelimesinin TDK’daki tam karşılığıdır. Bir bilinmezlik, bir gizem, bir sırlar dünyasıdır. Yine de… Vaktinde biraz teşrik-i mesaimiz oldu da hakkında bir-iki kelam edecek kadar söz sahibi sayıyorum kendimi.

AYŞE ARMAN’A ‘AŞK, KADIN VE PURO’ AÇIKLAMASI UNUTULUR MU?

Hakkında çok şey bilmez insanlar. Çoğuna göre Erdoğan’ın sağ koludur Ömer Çelik. Kimine göre akıl hocası. Kimine göre tam bir görev adamıdır. Kimilerine göre işini yapar hayatına bakar. Aslında tam anlamıyla ‘İçişlerinde bağımsız, dışişlerinde Erdoğan’a bağlı krallık’tır Ömer Çelik. Herkesle muhatap olmaz, herkesle oturup kalkmaz. İnsanlara mesafeli ‘yürüyen karizma’ pozlarındadır kendisi. Öyle boğuk, ‘g’lere baskılı, Adana aksanıyla yaptığı konuşmalar bile gizem katar kendisine.

Unutulur mu? 2005’te Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuşan Çelik, Arman’ın deyimiyle ‘Hollywood yıldızı’ gibi giyinerek gelir röportaja. “Yeryüzünde 3 şey insanın ayağını yerden keser: Kadın, puro ve motosiklet” der o söyleşide. İçki konusunda da ‘isteyen içer’ der o zamanın rahatlığıyla. Choiba marka puro içen Çelik’in o tarihte 3 tane de ‘pahalı’ motosikleti vardır. Söyleşiden öğreniriz. Ömer Çelik, iş düşkünlüğünü de şöyle anlatır o ünlü söyleşide: “Sorumluluk sahama düşmüş bir görevi, büyük bir konsantrasyonla, hatta kendimi hırpalayacak kadar iyi yaptığımda kuşkusuz zevkli bir vakit geçirmeyi hak ederim… Mesela bir puro yakarım…”

‘ERDOĞAN KİMDEN VAZGEÇMEZ, KENDİSİNDEN’

Bilenler bilir, Erdoğan’ın dünya üzerinde önemsediği tek insan kendisidir. Çok yakınındaki bir siyasetçiye zamanında ‘Erdoğan kimden vazgeçemez?’ diye sormuştum. Bana hiç düşünmeden, ‘Kendinden’ deyip eklemişti, ‘Sen bugüne kadar kimseye gitme ya da kal dediğini duydun mu?’

Hakkı vardı duymamıştım. Duyan olduğunu da sanmıyordum. Şimdi el yükseltip soruyorum: Ömer Çelik’ten vazgeçer mi? Bunun cevabını kolay değil ama bildiklerim ve okuduklarıma göre asla.

İsterseniz sebebini de açıklayayım da merakta kalmayın. AKP 20 senedir var. İlk kurucular kurulunu hatırlayın, ilk milletvekillerini, ilk bakanları, ilk MKYK üyelerini… İsimleri hatırlayın… Hatırlayanların kendi kendilerine ‘Hakikaten yaaa’ dediğini duyar gibi oluyorum. Abdullah Gül’den Yaşar Yakış’a, Sami Güçlü’den Abdüllatif Şener’e… onlarca hatta yüzlerce isim sayarım size şimdi ‘yok’ olan… Erdoğan’ın belediye başkanlığı dönemindeki ‘vefa grubundan’ kaç kişi kaldı? Toplasanız bir elin parmakları kadar etmez. Sağdan sola Binali Yıldırım falan… Peki Ömer Çelik bu listelerin neresinde? Ömer Çelik listelerin hiçbir yerinde. Çünkü o listeler üstü bir isim.

Erdoğan ve Ömer Çelik’in ‘tanıştırılması’ çok eskilere dayanır. Hatta baştan başlayalım. Yusuf amcadan olma, Dudu anneden doğma bir Adanalıdır kendisi. Öyle çok yaşı da yoktur, 1968 doğumludur sayın vekilimiz. Motor teknik lisesi okuyup ‘yörenin deyişiyle moturcu’ olacakken, birden ilham gelmiş Adana Erkek Lisesi’ne aldırmış kaydını. (Motorculuk sevdası bitmemiş ama oraya da geleceğiz)

YENİ ŞAFAK’TAKİ AŞK YAZILARI ÇOK ÜNLÜYDÜ

Ardından Gazi Üniversitesi’nde siyaset okudu. Aynı üniversitede yüksek lisansını yaptı. İş hayatına da gazeteci olarak başladı. Bilgi ve Hikmet dergisi vardı zamanında, oranın Ankara sorumlusu ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Aynı dönemde başka dergilerde de siyaset, ekonomi ve aşk üzerine yazıları çıkınca İstanbul basınının ilgisini çekti. Bir zamanların çok itibarlı gazetesi Yeni Yüzyıl’da yazmaya başladı. Bu arada konferanslar, seminerler ve toplantılara da konuşmacı ya da moderatör olarak katılıyordu. 1998’de böyle bir seminerde tanıştırıldı Erdoğan’la. Sohbet muhabbet derken Erdoğan etkilendi bu genç adamdan. Daha Erdoğan hapse girmeden, belediyedeyken danışmanlığını yapmaya başladı. Erdoğan hapse girdikten sonra kurulacak partinin kurucu demirbaşlarından oldu haliyle.

Bir yandan siyaset ve ekonomi yazılarına devam eden Ömer Çelik, bir yandan da aşk ve edebiyat yazıları yazardı o dönemde. Yeni Yüzyıl’dan sonra geçtiği Yeni Şafak gazetesinde ‘aşk’ yazıları çok meşhurdu.

‘ÇIPLAK GÖZLERİNE SARI GÜLLER BAĞLADIĞIM İLKBAHAR…’ 

“Çıplak gözlerine sarı güller bıraktığım ilkbahar ayları kaldı teselli. İçin sadece. Bir de toprağa çıplak basan ayaklarıma bergamot kokuları üflediğim sonbahar ayları var şefkatine sığındığım…” cümleleri kendisine aittir.

Romantizmi bir tarafa bırakıp konumuza dönecek olursak, Erdoğan’ın hapse giriş-çıkışından itibaren hep yanındaydı Çelik. Erdoğan onun yenilikçi fikirlerini önemsiyordu. Ona da yeni ve büyük bir kapı açılmıştı. Devlet yönetmeye hazırlanan İslamcı tayfa, çok da kendilerinden olmayan bu delikanlıya ‘Reis’in verdiği değerin farkındaydı.

AKP’nin kuruluş çalışmalarında ‘Batı’yla ilişkilerin dizaynından Ömer Çelik sorumlu idi. Erdoğan’ın ilk ABD seyahatinde masada Erdoğan’ın yanında Ömer Çelik ve Egemen Bağış oturuyordu. Egemen Bağış daha çok tercümanlık yaparken Çelik Erdoğan’ın ‘fikri suflecisi’ olarak göze çarpıyordu. Erdoğan Yahudi cemaati temsilcilerine kendilerini anlattığı o meşhur toplantıda da yanı başındaydı Ömer Çelik, Soros’la yapılan toplantıda da…

‘FOTOĞRAFLARLA ERDOĞAN’ ALBÜMÜ YAPILSA ERDOĞAN’DAN ÇOK O OLUR 

2002’de AKP ilk seçimini kazanırken, Ömer Çelik Adana milletvekili olarak girdi Meclis’e. Herkes Erdoğan’ın en yakın isimlerinden olan Çelik’e bakanlık verilmesini bekliyordu. Ancak Çelik ilk Meclis deneyiminde NATO ile ilgili bir grupta üye olmakla yetinecekti. Hatta bakan olmak için ta 2013’ü beklemesi gerekecekti. Siyasi danışmanlık görevini bakan olana kadar sürdürdü. Erdoğan, 2002-2013 arasında bakanlık görevi vermedi ama yanından da hiç ayırmadı. ‘Fotoğraflarla Erdoğan’ diye bir albüm yapılsa albümde Erdoğan’dan sonra en çok görünen Ömer Çelik olurdu kesinlikle.

2007 seçimlerinde yeniden Adana milletvekili seçilen Çelik, bu kez de Türkiye-ABD Parlamentolar arası Dostluk Grubu başkanı olabildi. 2010’da AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Çelik, 2011’de 3. kez Adana milletvekili seçildi. Çelik’in 11 yıldır beklediği ‘Bakanlık’ 2013 kabine değişikliğinde nasip oldu. AKP içindeki kulislere göre Çelik’in gözü ‘Dışişleri’ndeydi. Ancak Erdoğan Çelik’e ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı layık gördü.

‘ÖMER ÇELİK’İ NASIL BİLİRSİNİZ! DEDİM, ‘STATÜKO’ DEDİLER

Ömer Çelik’in CV’sinde ‘iyi derecede İngilizce biliyor’ yazmasına rağmen kameralar önünde verdiği dil sınavından ‘geçer not’ alamaması belki etkili oldu Dışişleri Bakanlığı’na getirilmemesinde. Bilemeyiz. Ama Adana aksanlı İngilizcesinin çok da parlak olmadığını söyleyebiliriz. Çelik yeni görevinden memnun olmadı ama bunu da her fırsatta usulüne göre belli etmekten çekinmedi. Mesela Hollywood’un ünlü isimleriyle Türk sinemasını buluşturan toplantıda konuşmaya, ‘Görevim gereği kültür-sanatı sevmek zorundayım’ diye başladı. Çelik’in sözleri salonda soğuk duş etkisi yarattı ama Allah’tan beyazperdenin ünlü isimleri olayı ciddiye almadı da skandal büyümedi.

Tanıdık gazetecilere ‘Ömer Çelik’i nasıl bilirsiniz?’ diye sordum. Söz birliği etmişçesine ‘statüko’ diye cevap verdiler. Sormaya fırsat kalmadan “2015’e kadar neredeyse her konuşmasına ‘Statüko’ kelimesiyle başlardı 2015’ten sonra unuttu’’ dediler. Vebali o gazetecilerin boynuna. Sonradan öğrendim ki Ömer Çelik, ta Yeni Yüzyıl’da yazmaya başladığı yıllardan itibaren sık sık ‘statüko’yu eleştiren yazılar yazarmış. 2015’ten sonra statüko bitmiş olmalı ki Çelik de bu kelimeyi kullanmaktan imtina eder oldu.

MÜCAHİT ASLAN BİLE UNUTULUR, ÖMER ÇELİK KALIR

2014’te Davutoğlu hükümetinde de Kültür Bakanı olan Çelik, bir yıl sonra görevi Mahir Ünal’a devretti ve AKP Sözcüsü oldu. 2015 Kasım seçimlerinde yeniden milletvekili seçildi. Avrupa Birliği Bakanlığı bekliyordu. 2018’de AB Bakanlığı kaldırılınca asli görevi olan AKP sözcülüğüne döndü.

Ömer Çelik’in siyasi grafiği boyunca arada tökezlemeler olsa da o hep zirvede kalmayı başardı. Hatta bir adım daha atalım herkesin Mücahit Aslan olarak tanıdığı Ali İhsan Aslan bile ortadan kayboldu ancak Ömer Çelik hep ilk halkada kalmayı başardı. Ankara gazetecilerinin deyimiyle ‘Erdoğan işten eve gitmemişse Mücahit’tedir’’ dedirten Mücahit Aslan’ın bile adı unutuldu gitti. Ömer Çelik hep kaldı.

‘Ketum’ dedik ama partisi ya da lideri sıkıştığında kendini ortaya atmaktan da geri durmadı Çelik. Erdoğan’ın İsrail ve Yahudi cemaatleriyle her toplantısının ‘organizatörü’ oldu. Erdoğan İsrail’le ters düşünce de en ağır eleştirileri yöneltti. Bazen de, 2015’te olduğu gibi, İsrail’le ilişkilerin en gergin olduğu dönemde ‘İsrail devleti ve halkı Türkiye’nin dostudur’ diye çıkış yapmaktan da geri durmadı.

Dedik ya başta, Çelik’le ilgili çok fazla ‘bilinmezlik’ var. Allah’ı var adı öyle skandallarla torpil iddialarıyla anılmadı. En büyük skandal 2007’de fazla bagaj yüzünden tartıştığı bir kabin görevlisini işten attırdığı iddiasıydı. O devirde günlerce konuşulan iddia bir süre sonra tarihin tozlu sayfalarına karışıp gitti.

‘BENDE DAHA FAZLASI VAR’ DİYEN BUYURSUN OTURSUN KLAVYENİN BAŞINA 

An itibarıyla 53 yaşına basan Çelik, bırakın partiyi ülkenin de müzmin bekârları arasında. Arada bir verdiği röportajlarda evlilikle ilgili soruya ‘düşünmedim’ diyor… Ama açık olduğunu da söylemekten çekinmiyor. Erdoğan’ın evlilik ve çocuk baskısını 20 küsur yıldır yanı başında olan Çelik’e yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Yapıyorsa da Çelik’in bu baskıyı nasıl göğüslediği hakkında fikrimiz yok.

Hülasa ‘nevi şahsına münhasır’ bir şahıs Ömer Çelik. Dışarıdan baksanız okur, yazar, havai… eskilerin deyişiyle ‘Avrupai’ bir tip. Adanalı pamuk ağasının ‘Evropa’da tahsil görmüş oğlu. Ama içeriden bakınca Erdoğan’a ve AKP’ye yön veren ‘kasabalı tüccar’ çocuğu pozlarında. Ben ancak bu kadar çözebildim Ömer Çelik’i, ‘bende daha fazlası var’ diyen buyursun, otursun klavyenin başına…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com