Erdoğan’ın ‘şans’lı prensi: Bekir Yunus Uçar

Milli Piyango, yakın zamana kadar talihlilerle gündeme gelirdi. Büyük ikramiye şu şehre çıktı, o bilet şu bayiden satıldı, talihli kişi henüz ortaya çıkmadı… Fakat son dönemlerde farklı gündemlerle tartışma konusu Milli Piyango.

Birincisi; tam 21 yıl önce, 20 Ocak 2000 tarihinde vefat eden merhum Timurtaş Uçar Hoca’nın oğlu Bekir Yunus Uçar’ın, Mart 2019’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Milli Piyango Genel Müdürlüğü’ne getirilmesiyle…

İkincisi; Uçar’ın göreve getirilmesinin ardından gerçekleştirilen Milli Piyango’nun 10 yıllığına işletim hakkının devri ihalesiyle…

İhaleye ilk önce 5 firma teklif vermişti. Sonra şartname değiştirilerek ihale yeniden yapıldı. İhaleye tek teklif Demirören ve İtalyan ortağı SISAL’dan geldi. Hürriyet, Milliyet, Kanal D, CNN Türk, Doğan Haber Ajansı gibi medya kuruluşlarını almasıyla ve iktidara yakınlığıyla bilinen Demirören Grubu, Uçar’ın Spor Toto Genel Müdürü olduğu dönemde gerçekleştirilen İddaa ihalesini de bir başka ortakla kazanmıştı. Bu ihale de -daha önce İnteltek firması kazanmasına rağmen- iptal edilmiş, ardından Demirören ve ortağına verilmişti.

Bekir Yunus Uçar, 2019 yılbaşı büyük ödülü olan 70 milyon lira ile poz verirken.

Üçüncüsü; 2021 yılbaşı çekilişinde 100 milyon liralık büyük ikramiyenin isabet ettiği çeyrek biletlerden üçünün satılmamış olması nedeniyle 75 milyon liranın Varlık Fonu’na devredilecek olmasıyla…

Bu paranın SMA hastalarına kullanılması için kampanya başlatıldı ancak başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere iktidar kanadından tepki geldi. 2019 yılbaşı çekilişinde de 70 milyon liralık büyük ikramiye, sahibinin ortaya çıkmadığı gerekçesiyle 1 Ocak 2020’de Hazine’ye devredilmişti. Uçar, devirden hemen önce, üst üste yığılmış 70 milyon liralık banknotlarla gazetecilere poz vermişti.

Şimdi isterseniz, oğlundan önce kısaca babası Timurtaş Uçar Hoca’dan bahsedelim.

21 Mayıs 1987 tarihli Cumhuriyet’in manşeti, Timurtaş Uçar Hoca’nın vaaz kasetleri.

VAAZLARINDAN DOLAYI BÜYÜK SIKINTILAR ÇEKEN BİR BABA

Timurtaş Uçar, 1944’te Elazığ’ın Sivrice ilçesine bağlı Uslu köyünde doğdu. İsmini oğullarından birine vereceği babası Bekir Uçar, İstanbul’da Demiryolları’nda çalışıyordu. Annesinden ve kardeşlerinden ayrılarak ilkokulu Haydarpaşa’da Yeldeğirmeni İlkokulu’nda tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi’ni birincilikle kazandı ancak İstanbul İmam Hatip Lisesi’ne kaydoldu. Bunda Fatih’te ikamet eden din ve ilim adamlarının tavsiyeleri etkili oldu. Hocaları arasında Ömer Nasuhi Bilmen, Mahir İz, Peyami Safa, Ömer Kirazoğlu, Nihad Sami Baharlı, Nureddin Topçu gibi isimler vardı. İmam Hatip’i ikincilikle bitiren Timurtaş Uçar, daha sonra Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu.

Malatya ve Muş’ta bir süre görev yaptıktan sonra müftü yardımcısı olarak İstanbul’a atandı. Yeni Cami ve Şehzadebaşı Camii’nde 2 yıl kadar vaaz verdi. Vaazlarında sık sık piyangonun haram olduğunu dile getirdi. Hatta bundan dolayı 1980 darbesinden sonra yargılandı. Vaazları nedeniyle sıkıyönetim mahkemeleri, ağır ceza mahkemeleri ve devlet güvenlik mahkemelerinde 55 kez hakim karşısına çıktı. Malatya’da idamla yargılandı. Ev aramaları, gözaltılar, göz hapsi ve yurtdışı yasakları dolayısıyla 1992′ye kadar hac ve umreye gidemedi. Avukat bulamadığı günler oldu. Bu yüzden büyük oğlu Yusuf Tarık Uçar, avukat olmak için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı (Samanyolu TV’de çalıştı, yakın zamana kadar Sancaktepe Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı, şu an Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı).

Yusuf Tarık, Bekir Yunus, Esra ve Enes Emre (Ağustos 2001’de kazada hayatını kaybetti) adında 4 çocuğu bulunan Timurtaş Hoca, 20 Ocak 2000 tarihinde kalp krizinden dolayı 56 yaşında vefat etti.

BEKİR YUNUS UÇAR, GAZETECİLİĞE ZAMAN’DA BAŞLADI

1973 Elazığ doğumlu olan Bekir Yunus Uçar, Fatih Koleji’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni kazandı. Burada tanıştığı Kamile Uçar ile evlendi. Küçükçamlıca’daki düğününe Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Bu evlilikten 3 çocuğu dünyaya geldi.

Öğrenciyken Zaman Gazetesi Spor Servisi’nde çalışmaya başladı (Kardeşi Esra Uçar, kayyım atanana kadar Zaman’da çalışmıştı). Ardından Milli Gazete ve Akit’te (o zamanki adı Vakit’ti) spor muhabirliği yaptı. Gazeteciliği bırakıp eşinin akrabası Ahmet Genç’in başkan olduğu Eyüp Belediyesi’nde bir yıl kadar basın danışmanı olarak çalıştı. Erdoğan’ın İstanbul Büyükyehir Belediye Başkanlığı döneminde Spor AŞ ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da görev aldı. Askerliğini Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekât Daire Başkanlığı’nda yaptı.

Okuduğu şiir nedeniyle hapse giren ve çıktıktan sonra yeni bir hareketin çalışmalarına başlayan Erdoğan’ın yanında basın danışmanı olarak çalışmaya başladı. Erdoğan, babasından dolayı Bekir Yunus Uçar’ı sürekli yanında tutuyordu.

HAYATI ERDOĞAN İLE HIZLA DEĞİŞTİ

Erdoğan’ın Başbakan olmasının ardından Bekir Yunus Uçar da Ankara’da önemli görevlere atandı. Bir taraftan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Basın Müşavirliği koltuğunda oturuyor, bir taraftan da yeni kurulan Türkiye Motosiklet Federasyonu’nun başına geçiyordu. Uçar, 2004 Olimpiyat Oyunları’na katılan Türk kafilesinin koordinatörü olarak da Atina’daki açılışta en önde yürüyordu.

Daha sonra Spor Toto Genel Müdürü olarak ataması yapıldı. “Timurtaş Hoca’nın oğlu Toto’nun başına geçti” haberleri ilk o zaman yapılmaya başladı. Ondan önce sadece Loto ve Toto oyunlarının olduğu teşkilat, İddaa ismiyle Uçar döneminde iddialı bir açılım yaptı. Kanunen yasak olmasına rağmen okul ve ibadet yerlerinin diplerinde bile pıtrak gibi İddaa bayileri açıldı. Yine kanunen yasak olmasına rağmen 18 yaşından küçük birçok genç ve çocuk, bu bayilerin bağımlısı oldu. Bu işte çok para olduğu için, birçok AKP milletvekili Uçar’ın kapısını çalıp eş, dost, hısım akraba için bayi talebinde bulundu.

‘BABAM, ALDIĞIM PARAYI HAK EDİP ETMEDİĞİME BAKARDI’

Her yere İddaa bayiinin açılması eleştirilince (bu eleştirilerin çoğu yakın arkadaşları ve dostlarından geliyordu), Uçar, “Biz bayi sayısını artırarak yabancı bahis sitelerine giden ülke parasını içeride tutuyor ve faydalı bir işe imza atıyoruz.” diyordu. “Baban sağ olsaydı aynı görevi kabul eder miydin?” tarzındaki soruları da “Aldığım maaşı hak edip etmediğime bakardı. Babam, kendi şahsi fikrine uymasa da pek çok şeye ses çıkarmazdı.” şeklinde cevaplıyordu.

Uçar’ın görev süresinde İddaa işletmesi için belli periyotlarla açılan ihalelere uzun süre sadece İnteltek firmasının katılması da dikkat çekiyordu.

Yakın çalışma arkadaşlarından edindiğimiz bilgilere göre, dikkat çeken başka bir ayrıntı da Bekir Yunus Uçar’ın tüm vakit namazlarını farklı bir camide cemaatle kılmasıydı. Arka arkaya iki vakti aynı camide kılmamaya özen gösteriyordu. Bazen namaza, Spor Toto Genel Müdürlüğü’nün garajındaki GİTT’in (efsane Opet reklamında Cem Yılmaz’ın kullandığı araç) kopyası Murat 124 ile gidiyordu.

BAZEN SAKAL, BAZEN PALABIYIK, BAZEN SİNEKKAYDI

Yakın arkadaşları, Bekir Yunus Uçar’ın Ankara’ya gittikten sonra çok değiştiğini söylüyordu. İstanbul Sarıyer’de villa, Taksim Elmadağ’da tarihi bina aldığı; Ferrari’ye bindiği dilden dile dolaşıyordu. Değiştiğini gösteren en büyük işaretlerden biri, burnuna yaptırdığı estetikti.

Bazen sakal uzatarak, bazen palabıyık bırakarak, bazen de sinek kaydı olarak sık sık imaj değiştiren Bekir Yunus Uçar, aynı zamanda Motosiklet Federasyonu Başkanı olduğu için ünlü motosikletçi Kenan Sofuoğlu ile çok yakın arkadaştı. Sofuoğlu’na destek için onun ismine İddaa’da yer yermeye başladı. İddaa’da yer alan her sporcu veya kulübe, isim hakkı olarak paralar ödeniyordu. Ünlü motosikletçi de isim hakkı olarak İddaa’dan 1,5 milyon liraya yakın para hak etmişti. Fakat o parayı haram olduğu gerekçesiyle almamış ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılmasını istemişti. Bu davranışı herkes tarafından takdirle karşılanmıştı.

Aynı zamanda Motosiklet Federasyonu Başkanı olan Bekir Yunus Uçar, ünlü yarışçı Kenan Sofuoğlu ile.

SOFUOĞLU’NUN HARAM DİYE ALMADIĞI PARAYLA CAMİYE YARDIM

Uçar, Kenan Sofuoğlu’nun bu davranışından sonra “Talip geldiğinde Kenan’a soruyoruz ve uygun görürse arzu edilen yere veriyoruz. Paralar, motosikleti olmayan bir yarışmacıya motosiklet almak, okul ya da cami yaptırmak, ev almak gibi yöntemlerle ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Sportif ve inanç anlamında ihtiyaç duyulan yerlere verildi.” açıklamasını yapmıştı. Yani, Sofuoğlu’nun haram diye almadığı paranın bir kısmı camiye harcanmıştı.

Yine yakınında bulunmuş isimlerden ediğimiz bilgilere göre, Uçar, bir ara Erdoğan’a, ortaya para konarak gizli gizli yapılan köpek ve horoz dövüşlerini de İddaa’ya sokup legal hale getirme önerisinde bulunmuştu. Erdoğan, “O kadar da değil!” diyerek bu öneriyi kabul etmemişti.

Fenerbahçe’ye 2010-11 sezonunun şampiyonluk kupasını Bekir Yunus Uçar takdim etti.

ŞAİBELİ SEZONUN ŞAMPİYONLUK KUPASINI UÇAR TAKDİM ETTİ

Spor Toto Genel Müdürü olarak şike iddialarının gölgesinde kalan 2010-11 sezonunun şampiyonluk kupasını Fenerbahçe’ye takdim eden Bekir Yunus Uçar, Mart 2019’da şans ve kumarla anılan bir başka kurumun, Milli Piyango’nun başına getirildi.

Muhafazakâr birçok insan, Erdoğan’ın bu tasarrufuna ve ünlü bir hocanın oğlu olan Bekir Yunus Uçar’ın buna neden karşı çıkmadığına bir türlü anlam veremiyor. Birçok kişi, “Erdoğan, Bekir Yunus Uçar üzerinden ‘kumar ve şans oyunları haramdır’ yargısını da sıfırlıyor” yorumunda bulunuyor.