Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski özel kalem müdürü de olan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam'dan 10. yılında Mavi Marmara yorumu: Yolcular ve devletimiz bir tuzağın içine itilmiştir. Gazze'ye yardım daha da zorlaşmış, Türkiye'nin eli zayıflatılmıştır.
ANKARA – İsrail ablukasındaki Gazze’ye yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin müdahalesi sonucu 10 kişinin hayatını kaybetmesinin 1o. yılında en ilginç çıkış ise Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam’dan geldi.
2002-2009 Başbakan Erdoğan’ın TBMM’deki makamında Özel Kalem Müdürülüğünü yapan Sedar Çam, Mavi Marmara seferinin Türkiye’ye kaybettirdiğini, Filistin’de masanın dışına itildiğini ve Türkiye’nin tuzağa çekildiğini söyledi. Mavi Marmara seferinin sonuçlarının uzun yıllar tartışılacağını ve faydası/zararlarının ele alınacağını kaydeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, “İyi niyetle,mazlumların sesini dünyaya duyurmaya yönelik çok uluslu yolculardan 10 yolcunun tamamı ve 56 yaralının çoğunluğu Türk olması düşündürücüdür. Bu katliamla Devletimizin onuru incitilmiştir. Birkaç cepheden geliştirilmiş bir tuzağın içine yolcular ve devletimiz itilmiştir” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’NİN KENDİNE ÖZGÜ EKONOMİK GERÇEKLERİ VAR”
Gazzelilerin her vesileyle Türkiye’ye müteşekkir olmakla birlikte, yaşanan abluka ve ambargonun daha da zorlaştığını ifade ettikleriniz savunan Çam, “En yetkili ağızdan İsrail ile ilişkilerin geliştirilmesini ve sürecin rahatlatılmasında Türkiye’nin aracı ve daha da etkin olması istenmiştir. Günlük 1000 Kamyonun giriş çıkış yaptığı, 2 milyonluk Gazze’nin kendine özgü ekonomik gerçekleri vardır. İşsizlik, ambargo şartları ve bölgeye mal ve insan giriş çıkışı dahil, Gazze’de Türkiye’nin kalkınma yardımlarının, inşaatlarının yapılma süreçleri daha da zorlaşmıştır” dedi.
“PARÇALI, KARGAŞA DOLU FİLİSTİN YAPISI ORTAYA ÇIKTI”
Çam, sosyal medya hesabından açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye’nin Gazze ile Ramallah yönetimlerini yakınlaştırma çabaları inkıtaya uğramış, eli zayıflatılmıştır. Buna mukabil Mısır ve bazı Arap ülkeleri aktifleşmiştir. Tek Filistin, etkin 1 devlet olma süreçleri yerine, parçalı, kargaşalarla dolu Filistin yapısı böylece ortaya çıkmıştır.”
“FİLİSTİN’İN DÜĞÜMLERİ ÇOĞALDI”
“İsrail’in sol/liberal kesimler gerilemiş, radikal ve yerleşimci/işgalci zihniyetlerin daha da artmasına zemin oluşmuştur. Şahinlerin daha da şiddetli saldırmalarına fırsatlar ürettirilmiştir. Her kesimin aklı-selim insanlarının eli zayıflamıştır. Filistin’in düğümleri çoğalmıştır. ”
“TÜRKİYE DİPLOMATİK OLARAK DIŞARIDA KALDI”
“Yıllarca kamuoyunun dikkatleri Gazze’ye bilerek/bilmeyerek çektirilerek, Batı-Şeria’ya ve en önemlisi Kudüs’e/ Mescid-i Aksa’ya odaklanma zayıflatıldı. Halbuki Kudüs’te yaşayanlar özgürlük anlamında. Gazze’dekilerden çok daha zor dönemler geçirdi/geçiriyor. Filistin /İsrail’i 401 yıl boyunca yönetmiş bir imparatorluğun varisi olarak diplomatik olarak dışarıda kalarak fırsatları değerlendiremedi.”
“TÜRKİYE’NİN PEK ÇOK SARMALA GİRMESİNE ZEMİN OLDU”
“Türkiye’nin oyun dışına itilmesi, Diplomatların Kudüs’te, Tel-Aviv’de etkin ve verimli olamaması kimseye yarar getirmedi. Aslında bilinen o meşhur Kazan-Kazan hedefinin aksine herkes Kaybet-Kaybet yaşadı. (Filistin/israil de dahil olmak üzere aslında uzun vadede kimse bir şey kazanmadı). TC’nin pek çok sarmala girmesine zemin oldu. Bizi o sivil eylemlere iten ülkelerin çoğu İsrail’de etkin kaldı.”
