Doç. Dr. Üner: Ayasofya’nın açılışında 3 bin kişiye korona bulaştı

Ayasofya'nın 24 Temmuz'daki açılışına 350 bin kişinin katıldığını hatırlatan Doç. Dr. Sarp Üner, "Basit bir bölme çarpmayla orada bin civarında hasta vardı. Bu hastaların bulaştırma kat sayısını da düşünürsek 2 bin-3 bin kişiye hastalığı bulaştırdı" dedi.

KRONOS 08 Ağustos 2020 GÜNDEM

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sarp Üner, Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün önlemlerin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı 350 bin kişinin katıldığını söyledi. O gün orada belirtisi olmayan bin civarında hasta vardı. Basit bir bölme çarpmayla orada bin civarında hasta vardı, bu hastaların bulaştırma kat sayısını da düşünürsek 2 bin- 3 bin kişiye hastalığı bulaştırdı. O bir araya gelmenin İstanbul’daki vaka sayılarını arttıracağını düşünüyorum.”

‘VERİLEN MESAJLAR YERİNE ULAŞMIYOR’

ANKA’nın haberine göre Sağlık Bakanlığı’nın koronavirüse karşı verdiği mesajların sağlık okuryazarlığı olmadığı için yerine ulaşmadığını ifade eden Üner, “Salgının başından beri verilen mesajlar yerine ulaşmıyorsa demek ki farklı yöntemler yapılması gerekiyor. Bizim topluma yönelik mesajlar verilmesi gerek. Toplumun neden uyarılara uymadığının araştırılması gerekiyor. Sadece medya aracılığıyla uyarmakla olmuyor” dedi. Üner önümüzdeki Eylül ayında koronavirüs vakalarının artacağı uyarısında bulunarak, şunları söyledi:

‘BİZLERİ DAHA ZOR GÜNLER BEKLİYOR’ 

“İnsanlar tatilden dönecek, okullar açılacak, insanlar kapalı ortamda bulunacak ve grip mevsimi geliyor. Grip ile korona virüsü birbirinden ayıracak sistemin kurulması lazım. Çünkü benzer belirtiler veriyorlar. Bizi bugünlerden daha zor günlerin beklediği kesin.”

Türkiye’de test sayılarının yetersiz olduğunun altını çizen Üner, bazı kişilere de birden fazla test yapıldığını hatırlatarak, “Bunların ne kadarı hastalara, ne kadarı yurtdışına gidenlere, ne kadarı tarama amaçlı, ne kadarı futbol vb. amaçlı yapıldı? Test sayısının arttırılması ve temaslılara da mutlaka test yapılması gerekiyor ki ancak hastalık böyle kontrol altına alınabilir” diye konuştu.

‘İLAÇ TEDAVİSİNE BAŞLAMAK YANLIŞ BİR UYGULAMA’

Bakanlığın filyasyon yöntemini değiştirmesinin de sakıncalı olduğuna dikkat çeken Üner, filyasyon ekiplerini hastalığın tanısını koyup, tedavisini verecek bilgi, beceri ve yetenekte olmayabileceğini ifade ederek, “Bakanlığın evde ilaç tedavisi yanlış bir uygulama. Vakalarda ilaç başlanıyor, temaslılarda da şikayet varsa başlanıyor. Bu ilaçlar kesin tedavi ilaçları da değil ve deneniyor. Verilen kişilerin iyi bir fiziksel muayeneden geçip, ilacın verilmesi lazım. İlaçların yan etkileri var” dedi.

‘BAKANLIK VE YEREL YÖNETİCİLERİN RAKAMLARI FARKLI’

Türkiye’de birinci dalganın sönümlenmediğini kaydeden Üner, Haziran’dan bugüne vaka sayılarının binlerde seyrettiğini belirterek, bakanlık ile il yöneticilerinin vaka sayılarının arasındaki farkları değerlendirdi: “Vaka sayılarında en doğru bilgiyi vermesi gereken Sağlık Bakanlığı ve il yöneticileri farklı sayısı veriyor. Bakanlığın verileri il il, ilçe ilçe paylaşmalı. İl yöneticileri doğru bilgiyi paylaşamıyorlarsa orada bulunmamalı. Söyledikleri doğruysa Bakanlık kendi verilerini düzeltmeli. Bu toplumda güvensizlik yaratıyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com