Dizi eleştiri: ‘Bir Başkadır’ büyükşehir riyası…

Berkun Oya’nın yazıp yönettiği dizi çok ses getirdi. Türkiye toplum hayatına dair kesitler anlatan diziyi övenler, övenleri dövenler, diziyi izleyip sosyal medyada fikir beyan edenler, onları ‘sosyolog mu oldunuz başımıza’ ya da ‘oyunculuktan ne anlarsınız’ diye azarlayanlar…

KRONOS 17 Kasım 2020 KÜLTÜR

ÜNAL AKTAŞ

Zihnimizin çekmecelerinde önyargılar biriktiriyoruz. Zamanı geldiğinde karşımızdakine yapıştırmak için etiket formatında önyargılar. Giyimine, konuşmasına, bakımlılığına bakarak ya uzak duruyoruz ya da yaklaşıyoruz insanlara. İnançlarına ve etnik kökenine göre de benzer gruplamalar yapıyor, çoğu zaman mahallemizi buna göre seçiyoruz. Neden peki? Şehir hayatının sürükleyici seline karşı bir kuytu bulma çabası mı? Tutunacak bir dal arayışı mı? Güvende kalma hissi mi bizi buna zorluyor?

Bu sorular Netflix dizisi Bir Başkadır’ı izledikten sonra zihnime üşüşenler.

BİR DİZİYLE ‘BÖLÜNEN’ TOPLUM

Berkun Oya’nın yazıp yönettiği dizi çok ses getirdi. İzleyip beğenenler sosyal mecralardan duyurdu. Türkiye toplum hayatına dair gerçekçi kesitler anlatan diziyi övenler, övenleri dövenler, diziyi izleyip sosyal medyada fikir beyan edenler, onları ‘sosyolog mu oldunuz başımıza’ ya da ‘oyunculuktan ne anlarsınız’ diye azarlayanlar… Dizi kendinden söz ettirmeye devam ededursun ben de aklıma gelenleri yazmak istedim.

Mekan seçimi ve oyunculukların güzelliğine diyecek yok. Dizi mesajını çok göze sokmadan dozunda veriyor. Türkiye toplumu kısa sürede ayrışma ve kutuplaşma konusunda çok mahir. Siyasilerin yıllardır hunharca kullandığı bu ayrışma hali artık yorgunluk vermiş olmalı ki Bir Başkadır dizisinin ‘Farklılıklarımız tanışmaya engel değil’ mesajını beğenenler çoğunlukta.

ŞEHRİN COŞKUN AKAN SELİNE KAPILMAMAK İÇİN…

Köyden kente gelip kıyısında yerleşenler, şehrin coşkun akan seline kapılmamak için dine ya da birbirlerine tutunuyor. Aynı şey şehirde doğup büyüyenler için de geçerli. Onlar da fikri birliktelikleri bulunan kişilere ya da oluşumlara yaslanma ihtiyacı duyuyor. Yalnızlık hissi, melankoli, varlık nedenlerini sorgulama gibi duygular ise ayrım yapmaksızın dönem dönem herkesi hırpalıyor.

Birbirini anlama ve farklılıklara saygı duyma toplumun huzuru için gerekli. İyi de Türkiye toplumu bu noktada yeterli bilince sahip mi? Elbette değil. Herkes aidiyet hissettiği kesimin dertlerini görünür kılmak için sosyal medya gündemlerine destek veriyor. Kendi fikri akrabalarının ezilenlerini tutuyor, yargılananların duruşmasına gidiyor. Ötekinin derdi ile ilgilenenlerin sayısı azınlıkta kalıyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d Dizi eleştiri: ‘Bir Başkadır’ büyükşehir riyası…

d Dizi eleştiri: ‘Bir Başkadır’ büyükşehir riyası…

YOKSULLUKLA YORULUP, ÇIKIŞSIZ KALAN HAYATLAR

Bir tarafta inancı ve inançsızlığı zenginleşme aracı yapan din ağaları diğer tarafta işçinin, esnafın, memurun vergileriyle servet edinen siyaset ağaları var. Ortada ise yoksulluğun yorduğu, sıkıştırdığı ve çıkışsız bıraktığı hayatlar. Dozu giderek artan muhalifleri ezme çabası da eklenince sinmiş bir toplum oluşuyor. Böylece insanlar huzuru, mutluluğu ve umudu dizilerde arıyor.

Bir Başkadır dizisi, büyükşehirlerin tükenmez kalabalığı ve sesleri içinde riyayla, önyargıyla, ötekine duyulan nefretle ‘çıkış arayanların’ anlatısı.


Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com