Dildeki faşizmi temizlemek kolay mı?

Almanya’da hâlâ dil gözeneklerine kadar sinen Nazizmden arındırılmaya çalışılıyor. Geçen hafta, Hitler’in Nasyonal Sosyalist diktatörlüğü tarafından 1938'de kabul edilen 'Aile Adları ve İsimlerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun' metninde değişiklik yapıldı.

NİHAL KAYA 14 Şubat 2021 HABER ANALİZ

“Günün birinde ‘Nazizmden arındırma’ batıp gidecektir, çünkü bu kelimeyle son verilmek istenen durum artık mevcut olmayacaktır. Lakin o zamana kadar çok vardır, çünkü kaybolup gitmesi gereken şey sadece Nazi eylemleri değil, aynı zamanda Nazi zihniyetidir, Nazi düşünme alışkanlıklarıdır ve onun beslendiği zemindir: Nazizmin dildir.”

Yahudi olduğu gerekçesiyle 1935’te Dresden Üniversitesi’ndeki görevinden uzaklaştırılan, Fransız Edebiyatı profesörü, filolog Victor Klemperer, LTI (Lingua Tertii Imperii): Nasyonal Sosyalizmin Dili kitabının girişinde böyle yazmıştı. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin üzerinden 76, kitabın yayımlandığı 1947 yılının üzerinden de 74 yıl geçti ama Almanya’da hâlâ dil gözeneklerine kadar sinen Nazizmden arındırılmaya çalışılıyor.

Geçen hafta Almanya’da yayımlanan Die Tageszeitung (TAZ), ‘İsim Değiştirme Yasası Nazizmden Arındırıldı’ başlığıyla, Hitler’in Nasyonal Sosyalist diktatörlüğü tarafından 1938’de kabul edilen Aile Adları ve İsimlerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (İsim Değiştirme Kanunu) metninde değişiklik yapıldığı haberini verdi. Almanya’da, Nasyonal Sosyalist dönemde kabul edilmiş ve net Yahudi karşıtı geçmişe sahip bir dizi kanun hâlâ yürürlükte. Düzenleyici içeriği bugün farklı olsa bile İsim Değiştirme Kanunu da bunlardan biri…

Nazizmin dili yasalarda hüküm sürüyor

İsim Değiştirme Kanunu’nun, Yahudilerin dışlanmasında ve haklarından mahrum bırakılmasında son derece önemli bir işlevi olmuştu. Bu yasayla 1 Haziran 1939 itibariyle kökeni “Yahudi olmayan” isim taşıyan Yahudi kadın ve erkeklerin, isimlerinin önüne ‘İsrail’ ve ‘Sara’ ekleme zorunluluğu getirilmişti. Tüm Yahudiler, Yahudi kökenlerini gösteren kimlik kartlarını taşımak zorundaydı ve 1938 yılının sonbaharında Yahudi pasaportları, belirleyici bir “J” harfi ile damgalandı. Bu ve benzeri yasalar, Yahudi soykırımının ön adımlarıydı, Nazi liderleri Yahudi karşıtı kanunlarla büyük bir insanlık suçunun yolunu açıyordu.

Her ne kadar kanundaki bu özel hüküm, savaş sonrasında Müttefik Kontrol Konseyi tarafından geçersiz kılınmış olsa da İsim Değişikliği Kanunu federal yasa olarak bugüne kadar yürürlükte kalmaya devam etti. Bugün Almanya’da adını veya soyadını değiştirmek isteyenler, 1938’den kalma bu Yahudi karşıtı yasayla karşı karşıya kalıyor. Ancak dahası var: Nazizmin dili kanunda hâlâ hüküm sürüyordu. Kanunda kişinin ismini değiştirme hakkını düzenleyen bölümlerde, “Üçüncü Reich (Nazi Almanyası)” terimi yer alıyordu; yani Nazi Almanyası hâlâ varmış gibiydi. Kanunda ayrıca, “Reich Hükümeti” ve “Reich İçişleri Bakanı” gibi terimler kullanılmaya devam ediliyordu.

İşte Federal Meclis, geçen Perşembe akşamı kanunda Nazi döneminden kalma terimleri silen yeni kanun metnini kabul etti. Yeni metinde modern terimlerle değiştirilen “eski dilsel referanslar” temizlendi.

Milletvekili Thorsten Frei (CDU) kanunun dilbilimsel temizliğinin, “yüksek sembolik güce” sahip olduğunu söylerken, Federal Meclis üyesi Helge Lindh (SPD), değişikliğin bu zamana kalmasını, “utanç verici” olarak niteledi ve Nazi döneminde çıkarılan veya Nasyonal Sosyalizmin dilini kullanan tüm yasaların değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Federal Hükümetin Anti-Semitizm Sorumlusu Felix Klein’ın yaptığı açıklamaya göre, Hitler iktidarı döneminde çıkarılan veya Nasyonal Sosyalist ifadeler içeren 28 yasa ve mevzuat hâlâ yürürlükte.

Victor Klemperer’e dönersek, baştaki cümleyi şöyle devam ettirmişti: “Ne kadar çok kavramı kirletmiş ve zehirlemiştir o dil!” Klemperer, 1933’ten 1945’e kadar tuttuğu günlüklerden oluşan kitabında, Nazilerin ideolojik dilinin gündelik hayata nasıl sirayet ettiğini, insanların aklını nasıl yavaş yavaş zehirlediğini, bu dilin Nazilere direnenlerin bile konuşmalarına nasıl sızdığını ele alıyor. Şöyle yazıyor bir yerde: “Kelimeler küçücük arsenik dozajları olabilirler: Farkında olmaksızın yutulurlar, bir etki yaratmıyor gibi görünürler ama bir zaman sonra etkisini gösterir.”

Almanya şimdilerde yasalarında Nazizmden kalan bu küçük arsenik dozlarını temizlemeye çalışıyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram