Küçük küçük siyasi darbeler

1994'ü anımsatan Meclis'ten darbelere karşı samimi tutuma, sosyal-siyasal tabloyu zorlamaktan kayyumla asıl hedeflenen ve olan bitene karşı bozulmayan suskunluğa...

KRONOS 07 Haziran 2020 PODCAST

 

 

Ali Bayramoğlu, Karar: Milliyetçilik-demokrasi tartışmalarının ortasına Kürt sorunun yerleştirmek, iktidar cephesinin derinleşen stratejisidir. Cumhur ittifakının seçimlere kadar böyle bir siyasetle gideceği açıktır. Şu açıktır: Bu tür gelişmeler, bu tür iktidar stratejileri karşısında muhalif siyasi partilerin, muhtemel ittifakları zamana yayan niyetlerini sekteye uğramaktadır. Seçime doğru, seçimden hemen önce yapılacak doğrudan, dolaylı, blok halinde ya da çok parçalı ittifaklar, kutuplaşma ikliminde istenilen sinerjiyi ve gücü üretmeyebilir. Gerek CHP’nin, gerek GP ve DEVA’nın, gerekse HDP’nin önce tek tek ve mümkünse birlikte “karşı kurucu siyaset üretme” vakti gelmiştir.

Eser Karakaş, Artı Gerçek: Bugün Erdoğan ve AKP sözcüleri MGK’ya da, Diyanet İşleri Başkanlığına da asla söz söyletmiyorlar, bu kurumların gerçek bir demokratik hukuk devletinde olmaları konuma çekilmelerine, anayasal statülerinden çıkarılmalarına çok karşılar, bu konunun tartışılmasından bile rahatsızlar. (SPK 89’u değiştirmiyorlar) Ama 27 Mayıs darbesine de karşılar. Aradan geçen altmış sene sonra şunu biraz da doğru bir genelleme yaparak söyleyebilirim: 27 Mayıs darbesi aslında Milli Güvenlik Kurulunu anayasal bir kurum olarak ihdas ederek askeri siyasi sürecin bir parçası yapmak idi, başardılar; Diyanet’i de yine anayasal bir kurum haline getirerek çok daha sivil bir kurum olması gereken dini devletleştirdiler, siyasilerin yönetimine geçirdiler, durum da bugün budur. AKP ve sözcüleri 27 Mayıs’a darbe diyorlar ama sonra bu darbenin temel ürünlerine, hatta muhtemelen darbenin yapılış nedenleri olan MGK’ya ve DİB’e, en çok onlar sahip çıkıyorlar. Sahtekârlık dediğim işte tam da budur.

Nuray Sancar, Evrensel: Hem seçim yapabilmeyi istemek hem de koşulları oluşmadığı için yapamamak, zaman geçtikçe o uygun anı bir daha gelmemek üzere kaçırabileceğini hissederek sadece lafının ediliyor olmasıyla yetinmek bir iktidar için son derece acıklı. Ama toplum için tehlikeli de. Ne olursa olsun siyasi ömrünü mümkünse sonsuza kadar uzatmak isteyen, kendisini sınırlayan hiçbir kural ve kaideyi dikkate almayan bir iktidar tipi var önümüzde. Sosyal ve siyasi tabloyu istediği gibi müdahale edebileceği bir kıvama gelsin diye zorladıkça zorlayan bir yapı bu. Şimdiye kadar yapabiliyordu ve yaptı. Bundan sonrasını ise göreceğiz.

Ahmet Murat Aytaç, Gazete Duvar: Asıl amaç seçilmiş olan belediye yönetimlerine darbe yapmak değildir, yönetimi belirleyen halkın oy hakkını gasp etmek ve bu yoldan seçmen davranışlarını dönüştürmektir. Her hak gibi seçme ve seçilme hakkı da sadece ifa edildiği anda değil, kendinden beklenen esas sonucu doğurduğu anda tam olarak kullanılmış olur. Örnek vermek gerekirse, bir yerde ifade özgürlüğünün var olduğundan söz edebilmek için insanların dilediğini söylemesi yetmez, aynı zamanda bundan ötürü cezalandırılmaması da gerekir. Bugün Türkiye’de seçme ve seçilme hakkı sadece oy kullanmaya ve aday olmaya indirgenmiştir. Çünkü oy hakkı kendisinden beklenen sonuçları tam olarak doğuramamakta, belli bir seçmen grubu tercihlerinden ötürü cezalandırılmaktadır. Kayyım, bu çerçevede gerçekleşen siyasi gasp yoluyla seçmenin dönüştürülmesinin aracı, hükümetin kendine uygun seçmeni seçmesinin yoludur.

Gökçer Tahincioğlu, T24: HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları ile CHP’li Enis Berberoğlu’nun vekillikleri apar topar düşürüldüğünde, ana muhalefet, “HDP’ye yapılan haklı ama CHP’ye nasıl yapılır?” denilebilecek bir suskunlukla sadece kendisinden bahsediyor. “Yan yana görünmeyelim de ne denilirse denilsin” tavrını sürdürerek, adaletsizliği deşifre etmekten çekiniyor. “Düz ovada siyaset” denilerek çıkılan yolda, ısrarla legal siyaset yapmak isteyen bir partinin bütün kentlerdeki parti yöneticilerine operasyon yapılıyor, her seçimden sonra seçilen belediye başkanları görevden alınıyor, milletvekilleri yargılanıyor, dokunulmazlıkları kaldırılıyor, vekillikleri düşürülüyor. Ama lafını etmemek gerekiyor.

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com