KHK'lar ile işlerinden edilen 130 bini aşkın memurun yanı sıra kapatılan binlerce özel sektör şirketindeki insanlar da mağdur edilmeye devam ediliyor. Peki, Davutoğlu ve Gelecek Partisi KHK konusunda ne düşünüyor? Parti programında ne diyor?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu
KRONOS – KHK’lar ‘Türkiye’nin kanayan yarası’ olarak ülke gündemindeki yerini almış durumda. İşlerinden edilen 130 bini aşkın memurun yanı sıra kapatılan binlerce özel sektör şirketindeki insanlar da KHK mağduru olarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Peki, Gelecek Partisi KHK konusunda ne düşünüyor? Parti programında ne diyor?
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında 21 Temmuz 2016’da ilki çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) aileleriyle birlikte 5 milyona yakın insanın hayatını doğrudan etkiledi. Çıkarılan onlarca KHK’yla 130 bine yakın insanın memuriyetine son verildi. Toplamda 2 bin 500’e yakın kurum ve kuruluş kapatılarak faaliyetlerine sona erdirildi.
Bu kurumlarda çalışan on binlerce insan da Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigorta dökümlerine yapılan müdahale ile ‘kodlanarak’ iş bulmaları, işyeri açmaları veya sigortalı bir işe yerleşmeleri imkânsız hale getirildi.
Kamuda işe giremeyen KHK’lılar, sigortalı işlerde de çalışamıyor. Sigortasız olarak iş bulduklarında da karşılarında polisi görebiliyorlar.
AKP’de Başbakan Danışmanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve son olarak Başbakanlık görevlerinde bulunan Ahmet Davutoğlu, partisinden ayrıldıktan sonra yeni bir parti kurdu. Davutoğlu, 12 Aralık 2019’da İçişleri Bakanlığı’na sunulan dilekçe ile Gelecek Partisi’ni kurduğunu duyurdu.
Gelecek Partisi, gerek programı gerekse de kurulduktan sonra ortaya konulan politikalarla kısa sürede siyasette kendine yer buldu. Partinin KHK’lar ve KHK’lı yurttaşlar ilgili politikası da zaman zaman gündeme geldi, geliyor. Peki, Gelecek Partisi KHK konusunda ne düşünüyor? Parti programında KHK’lardan nasıl bahsediliyor? KHK’ların yarattığı yıkım konusunda çözüm önerileri neler? İşte tüm detaylar…
GELECEK PARTİSİ KHK KONUSUNDA NE DİYOR?
Gelecek Partisi, KHK konusunu parti programına yazan iki siyasi partiden biri. Programın 58 ve 59. Sayfalarında KHK konusu adlı adınca yer alıyor.
Programda, OHAL döneminde çıkarılan KHK’ların Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya uygunluk bakımından incelenmesi istenerek, “Olağanüstü rejimler hukuk dışı ve keyfi rejimler değildir. Olağanüstü hal zamanında yapılan iş ve işlemler yargı denetiminden yoksun kılınmamalıdır” deniliyor. Programda Toplumsal KHK sorununun travma haline geldiği ve kangren olduğu vurgulanarak, bu sorunların anayasamızın temel ilkeleri ve hukuk devleti kuralları çerçevesinde acilen çözüme kavuşturulması gerektiği vurgulanıyor.
PARTİ PROGRAMINDA KHK’LARDAN NASIL BAHSEDİLİYOR?
KHK konusunda Gelecek Partisi’nin parti programında, “Kanun hükmünde kararnameler çıkarılırken, insanların hayatlarında olağanüstü sonuçlar doğuracak kararlar oluşturulmamalı, somut deliller, objektif kriterler, masumiyet karinesi, suçun şahsiliği ilkesi gibi hukukun temel ilkelerine riayet edilmeli, muhatapların etkin hak arama yolları ortadan kaldırılmamalı, hakkında hiçbir takibat olmayanlar, savcılarca takipsizlik kararı verilenler veya yargılama sonunda mahkeme kararı ile beraat edenler dahi KHK ile mahrum edildikleri haklarına ve itibarlarına acilen kavuşturulmalı, yasal dayanağı olmadan, anayasaya aykırı bir şekilde pasaport iptali, sağlık hizmetleri alırken karşılaşılan zorluklar ve SGK kayıtlarına düşülen şerhler nedeniyle iş bulamama gibi çok çeşitli mağduriyetler yaşatılmamalıdır” ifadeleri kullanılıyor.
Gelecek Partisi’nin sosyal medya paylaşımı: “Yargı Reformu Paketleri’nde Kendilerine Yer Verilmeyen KHK’lılar için ADALET istiyoruz”
KHK’LARIN YARATTIĞI YIKIM KONUSUNDA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ NELER?
KHK’ların toplumda yarattığı travma konusunda Gelecek Partisi, parti programında çözüm önerilerini de sunuyor. İlk çözüm önerisi Anayasa Mahkemesi’nin ‘inceleyemem’ dediği KHK’ların anayasaya uygunluk konusunda denetlenmesi. OHAL döneminde alınan kararların yargı denetiminden uzak olamayacağı vurgulanıyor. Sorun ‘kangren’ olarak tanımlanarak çözülmesi için irade beyanı ortaya konuyor.
AYRIMCI İNFAZ YASASINDA KHK MAĞDURİYETLERİ KAYDA GEÇİLDİ
Parti programının dışında Gelecek Partisi idari kurulları ile parti yöneticilerinin zaman zaman yaptığı açıklamalar da bulunuyor. Örneğin, partinin infaz yasasında değişiklik öngörerek adli mahpusların serbest kalmasını öngören ‘Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ hakkındaki açıklamasında KHK konusu bu kez, “OHAL dönemi KHK’ları yoluyla yapılan düzenlemelerin terör algısında yarattığı geniş çeperin tashihi ve tamiri yoluna gidilmeden bir düzenlemenin yapılması, ‘eşitlik ilkesi’ çiğnenip istisnalar oluşturarak özgürlük-güvenlik dengesini aşırı güvenlikçi zihniyet lehine daha da tahrip edici bir durum ortaya çıkarmıştır” ifadeleriyle yer aldı.
“KHK’LI SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİ”
Gelecek Partisi’nden benzer bir açıklama da koronavirüs pandemisi döneminde gündeme gelen “KHK’lı sağlık çalışanları” konusunda geldi. “KHK’lar ile Kamu Görevlerinden Uzaklaştırılan Cezai İşlem Görmemiş Doktorlar ve Sağlık Çalışanları Acilen Görevlerine İade Edilmelidir!” başlıklı açıklamada, “Her zaman olduğu gibi, bu tür kriz dönemlerinde de en değerli sermayemiz tecrübeli insan kaynağımızdır. Bu vesileyle hem bir hukuksuzluk sürecinin daha fazla sürdürülmesine son verilmiş olup toplumsal barışa katkı sağlanmış olacak; hem de Korona salgınıyla mücadelede insan kaynağımızın deneyimlerinden istifade edilmiş olacaktır” ifadeleri kullanıldı.
KHK’lar ile Kamu Görevlerinden Uzaklaştırılan Cezai İşlem Görmemiş Doktorlar ve Sağlık Çalışanları Acilen Görevlerine İade Edilmelidir!
🔗 https://t.co/eQdD951js3 pic.twitter.com/ghvKYXH9hF
— Gelecek Partisi (@GelecekPartiTR) March 20, 2020
AHMET DAVUTOĞLU KHK İÇİN NE DİYOR?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, basına verdiği demeçlerde ve yaptığı konuşmalarda zaman zaman KHK ve KHK’lıların sorunlarına değiniyor. Davutoğlu 22 Nisan 2019’daki bir açıklamasında, “Mahkeme kararı olmaksızın ihraç edilenlerin ellerinden seçme ve seçilme gibi anayasal bir hakkı dahi almaya evrilmesi kabul edilemez” ifadelerini kullanıyor. Davutoğlu, bir başka açıklamasında ise “KHK’lılara dair, suçun şahsiliğini ihlal ederseniz hukuk diye bir şey kalmaz. Yüksek makamlardaki cezalandırılmıyorsa, alttakiler garibanlar cezalandırılıyorsa bu haksızlıktır. Biz haktan, hukuktan ayrılmamalıyız” değerlendirmesini yapıyor.
“SİYASİLERİN BİRİNCİL ÖNCELİĞİ KHK’LAR SONUCU OLUŞAN MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİ”
Gelecek Partisi Sözcüsü Selim Temurci ise 12 Şubat 2020 tarihli açıklamasında KHK sorunuyla ilgili “Binlerce insan şu anda bir mağduriyet yaşıyor bu ülkede. Bizim o mağduriyetleri konuşmamız milletimize karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Bu amaçla şu an bu ülkede siyasilerin birinci önceliğinin çıkartılan KHK’lar sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilmesi olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme kararıyla beraat eden insanların hak ve itibarlarının bir an önce bu hak ve itibarlara kavuşması Gelecek Partisi olarak bizim mücadele alanımızdır” değerlendirmesinde bulunuyor.
“KHK’LI OLMAK DAMGALANMA ANLAMINA GELİYOR”
"KHK mağduriyetlerinin giderilmesi birincil önceliğimizdir" pic.twitter.com/ckHTmqQNZx
— Gelecek Partisi Medya (@TRGelecekMedya) February 12, 2020
Gelecek Partisi yöneticilerin Adalet Politikaları İzleme Kurulu üyesi Bahadır Kurbanoğlu ise başta KHK’lılar olmak üzere toplumdaki pek çok hak ihlaline açıkça tavır alabilen bir isim. Kurbanoğlu, en son KHK’lı eski Meclis çalışanlarının TBMM kampüsüne girişlerinin yasaklanmasıyla ilgili karara tepki olarak, şu ifadeleri kullandı:
TR'de kedi yavrusu kadar değer/ilgi görmeyen,psik.,sosyal,ailevi,hukuki,insani sorunlar yaşayan binlerce çocuk var.(Bir kısmı cezaevlerinde)
Sınırlı mecralar hariç hiçbir kesimin gündeminde değiller
Konu edenler şüpheli,kendileri de ailelerinden ötürü vebalı muamelesi görmekteler— Bahadır Kurbanoğlu (@bahadirkurbano) October 3, 2020
“KHK’lı olmanın ‘damgalanma’ anlamına gelmesi, başta lekelenmeme hakkı olmak üzere pek çok evrensel norm çiğnenerek bu sürecin devam ediyor olmasının üzerindeki şaibeyi kaldırmak yerine böyle bir karara imza atmak, yasama organının tarihi açısından da utandırıcı.”
