Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut: Muhtemelen işimi kaybedeceğim, pandemi genelgeleri hukuki değil

Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut YouTube üzerinde yayınlanan videoda mesleki görevlerini yapamadığını iddia edip pandemi genelgelerinin hukuk devleti ile bağdaştırılamayacağını ve mağduriyetlere sebep olduğunu söyledi.

KRONOS 18 Mayıs 2021 GÜNDEM

2020 yılı mart ayından bu yana devam eden yeni tip koronavirüs (Covid-19) kısıtlamaları ve maske mesafe gibi zorunluluklar için Şanlıurfa Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut tarafından re’sen soruşturma açıldı.

Bazı illerde Sulh Ceza Hâkimlikleri tarafından maske zorunluluğu ile ilgili “yasaya aykırı” kararları konuşulurken, Viranşehir Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut, zorunlu kılınan maskelerin zehirli madde içerdiği, maske zorunluluğunun yasaya aykırı olduğu, adeta bir dayatmaya dönüşen aşılarla ilgili bilim adamları tarafından öne sürülen vahim iddiaların araştırılması konularında re’sen soruşturma başlattığını açıkladı.

Cumhuriyet Savcısı Akbulut, YouTube üzerinden yayınladığı videoda, “Ben bunları söylediğim için muhtemelen işimi kaybedeceğim, başıma bela alacağım. Fakat haysiyetli bir hukukçunun bunu yapması lazım.” ifadelerini kullandı.

“HUKUK DEVLETİNE YARAŞMAYACAK UYGULAMALAR”

“Pandemi kısıtlamaları” ismi altında dayatılan birçok uygulamanın hukuk devletine yaraşmadığına da dikkati çeken Cumhuriyet Savcısı Eyüp Akbulut, “Hukuk devletine yaraşmayacak uygulamalar görüyoruz ve bunlar büyük mağduriyetlere sebep oluyor.” dedi.

Sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu, sosyal mesafe kuralı, seyahat kısıtlaması gibi uygulamaların hukuka aykırı olduğunu savunan Savcı Eyüp Akbulut açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Akbulut, uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, seyahat kısıtlamaları ve maske takma zorunluluğunun hukuka aykırı olduğunu iddia etti.

Kanunda “Vali gereken tedbirleri alır ifadesinin” gerekçe gösterilerek yapılan uygulamaların hiç bir şey ifade etmediğini söyleyen Akbulut, bu uygulamaların bu kanuna istinaden yapılamayacağını savundu. Kabahatler kanunun 32. maddesinin istismar edildiğini söyleyen Akbulut, emrin yahut yasaklamanın kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğini fakat burada böyle bir unsur bulunmadığını dile getirdi.

“BEN İŞİM GEREĞİ GEREKLİ CESARETİ GÖSTERİYORUM”

Akbulut şunları söyledi: “Aşının prospektüsünde yer verilen yan etkiler, ikazlar dahi o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. Ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim icabı ismime aşı tanımlandığı için incelemeye başladım. Ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. Bunlar kan dondurucu ifadeler. Cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak mecburiyetinde. Ancak bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği lüzumlu cesareti gösteriyorum.”

Açıklamasında AKP’nin kongrelerini, kalabalık cenaze törenlerini ve sokağa çıkma yasağı sırasında evlere ziyarete giderek maskesiz fotoğraf veren siyasetçilere değinen Akbulut, “Evinize aldığınız veya ziyarete gittiğiniz insanlar kısıtlamadan muaf kişiler mi? Yahut size bu muafiyet sırf canınız istedi diye kamu görevi ile alakalı olmayan faaliyetlere katılasınız diye mi verildi?” diye sordu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram