‘Çin’in yükselişi, dünyanın sürücü koltuğundaki Rusya’yı da yıkabilir’

KRONOS 26 Mayıs 2020 DÜNYA

Amerikan National Review, dünya siyasetinden gittikçe güçlenen Çin’in, koronavirüs (Covid-19) salgınından daha güçlenmiş çıkacağını iddia etti. Dergide araştırmacı Seth J. Frantzman’ın kaleme aldı makalede Amerikan’ın dünyanın süper gücü olma serüveni ile Çin’in yükseliş yolu karşılaştırılarak, Çin’in yükselişinin koronavirüs salgını sebebi ile tahmin edilenden daha hızlı gerçekleşme olanağı olduğu belirtidldi. Analizde Çin’in yükselişinin sadece ABD’nin değil, Rusya ve İran’ın da hakimiyetlerinin azalabileceği savunuldu.

Analize göre “Çin’in mevcut küresel yükselişi ile ABD tarihi arasındaki paralellikleri görebilmek, ukalalığımızı törpüleyebilir.”  Covid-19 krizi ile Çin’in küresel ekonomide hızla genişleyen rolününün daha net görüldüğünü savunan yazıda ‘Pekin’in Dünya Sağlık Örgütü’ndeki rolüne saldırılar başlayınca, Çin’in Dışişleri Bakanlığının eleştirilere yanıt verirken kullandığı aktif ve dirençi politikaya şahitlik ettik. Soğuk Savaş’tan sonra otuz yıllık Amerikan küresel hegemonyası, Çin’in artan rolünden hiç hoşnut değil. Ancak 2018’de ABD Ulusal Savunma Stratejisinde yapılan değişiklikler, odağı Terörle Mücadele’den Çin ve Rusya ile yüzleşmek için yeni bir yola itti. Çin’in şu anki rolü ile Amerikan tarihi arasında önemli paralellikler var. 20. yüzyılın başında, ABD bir iç savaştan çıkıp, hızlı bir sanayileşme döneminin ardından küresel bir güç haline gelmişti. 1920 yılından bugüne bakarsak, Çin’in bugünkü yoluna benzer bir yol görürüz.” görüşü dile getirildi.

Çin’in hızlı yükselişini, 1920-1945 yılları arasında ABD’nin yükselişi ile  karşılaştırmanın, uluslararası ilişkilerde bir sonraki adımla ilgili ipuçları sağlayabileceğine işaret edilen yazıda Çin’in, Pasifik’teki ABD ordusuna meydan okuyabilme eşiğine geldiği hatırlatılarak “Başkan Donald Trump, Washington’un bu tehditle başa çıkabilecek yeni bir muhteşem (super-duper) süper kandırmaca” füzesinden söz etti.” yorumu yapıldı.

ABD gibi Çin’de de izolasyondan uluslararası meselelerde merkezi katılım rolüne doğru bir dönüşüm yaşadığının alt çizilen makalede şunlar kaydedildi: “Amerikan Siyaseti uzmanı Max Edling’in yazdığı gibi, Amerika 19. yüzyılda bir çeşit “beşikteki Herkül’dü.” Monroe Doktrini döneminde, Washington iktidarını sadece yalnızca Amerika’da yansıtmaya çalıştı; 19. yüzyılın sonlarına doğru ABD deniz stratejisti Alfred Thayer Mahan, ABD’nin uluslararası bir deniz gücü haline geleceği konusunda “kehanetlerde” bulunuyordu. Amerikan gücünün bir işareti olarak, “yumuşak konuş ve büyük sopa taşı” sözleri ile tanınan Başkan Teddy Roosevelt, 1907’de dünyaya savaş gemisi filoları gönderdi. Benzer şekilde, Çin 1990’larda daha da güçlendikçe başbakan Deng Xiaoping’in sloganı “Gücünüzü gizleyin, uygun zamanı bekleyin.” oldu. Geçen yıl, Çin, gizli insansız hava araçları, füzeler ve diğer teknolojilerle donanmış yeni muazzam gücünü bir askeri geçit töreninde sergiledi.”

Analizde, Çin’in, Orta Asya ve Orta Doğu üzerinden Avrupa’ya bağlanmak ve Afrika’daki rolünü artırmak için “Kemer ve Yol Girişimi’ni” sürdürdüğü öne sürülerek “Huawei’nin 5G teknolojisiyle ilgili endişeler de dahil olmak üzere birçok Batı menşeili mukavemetlere karşı durabildi ve başa çıktı. Ticareti gücün bir göstergesi olarak kullanma arzusu, Woodrow Wilson’un serbest ticaret yayarak ve “dünyayı demokrasi için güvenli hale getirme” yaklaşımın karanlık bir versiyonuna benziyor. Çin’in kabul ettiği modelin ana fikri; çok kutuplu bir dünya inşa etmek için Rusya ve diğer otoriter güçlerle birlikte çalışmak ve böylece ABD’nin rolünü azaltmak.” değerlendirmesi yapıldı.

Yazıda Çin’in yükselişini dünyanın şaşkınla seyrettiği belirtidi ve şöyle denildi. “Salvador Dalí’nin 1943 resim Yeni İnsanın Doğuşunu İzleyen Jeopolitik Çocuk, eserinde yumurta benzeri bir dünyadaki Kuzey Amerika kıtasından ortaya çıkarak doğan yetişkin figürünü dikkatle veya heyecanla izleyen çocuk gözükür. II. Dünya Savaşı sırasında yapılmış bu eser, sanatçının Amerika’da yaşarken, II. Dünya savaşı sonrası ABD’nin nasıl bir rol üstleneceği konusundaki yaşadığı endişelerini dile getirir. Bugün, dünya daha iddialı bir Çin’in yükselişiyle karşı karşıya hatta Avustralya’yı koronavirüs salgını yönetimine yönelik eleştiriler konusunda boykot etme tehdidini yaşıyor. Dalí’nin eserindeki çocuk gibiyiz; acaba Asya’da ne izliyoruz?”

Analizde şunlar kaydedildi: “ABD, Büyük Buhran ve 2. Dünya Savaşı’nın ardından hızlı dünyanın iki süper gücünden biri haline geldi. Salgının ardında yaşanacak ekonomik deprem, bugün Çin’in konumunu hızla geliştirebilir. Pandemi, ABD stratejistlerinin düşündüğünden çok daha kısa bir süre içinde Çin’in dünya düzeni içindeki konumunu değiştirebilir.”

Yazının finalinde ABD ve liberal dünya düzenini korumak için kararlı olan müttefiklerine hızlı hareket etmeleri önersinde bulunularak “Aksi takdirde, önümüzdeki çeyrek yüzyılda 100 yıl önce gerçekleşen hızlı değişimlerinin benzerini görebiliriz, ancak bu sefer ABD’nin hakimiyeti ile sona ermeyecek. Dünyanın sürücü koltuğunda oturan Rusya ve İran da Çin’in yükselişi ile yıkılacaklar.” uyarısı yapıldı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com