Çini ustası Sıtkı Olçar anısına kitap

Kütahya’nın meşhur çini ustası Sıtkı Olçar, vefatının 10. yılında kızı Kübra Olçar Erden’in kaleme aldığı Babamı Alan Martı adlı kitapla anılıyor.

KRONOS 02 Aralık 2020 KÜLTÜR

Hayattayken UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülüne değer görülen Kütahya’nın meşhur çini ustası Sıtkı Olçar, vefatının 10. yılında kızı Kübra Olçar Erden’in kaleme aldığı Babamı Alan Martı adlı kitapla anılıyor.

Kübra Olçar Erden

Geliri yardıma muhtaç kız çocuklarının eğitimine aktarılacak olan kitapta Erden, dünyaca ünlü çini sanatçısı Sıtkı Usta’nın anılarında dile getirdiği öykülere de yer veriyor.

Erden, hayatının kahramanı olarak belirttiği babası Sıtkı Olçar’ın hayat hikâyesini kaleme alma macerasını, Ruhumda hapsolmuş, özgürlüğünü bekleyen buruk bir kelebek uçuyor on yıldır, az kaldı yakındır özgürlük…” şeklinde ifade ediyor.

 

 

Kitabı, 15 Kasım 2010’da hayatını kaybeden babası ile yaşadığı acı-tatlı hiçbir şeyi unutmamak için yazdığını belirten Erden, kitabında Sıtkı Usta’nın kendisinin dile getirdiği anılara yer veriyor.

KÜTAHYA’DAN HİÇ KOPMADI

Babamı Alan Martı, “Bir Sıtkı”, “Bir Dost Sıtkı”, “Bir Baba Sıtkı” ve “Bir Usta Sıtkı” başlıklı dört bölümden oluşuyor. Kitabın kapağında ise Kübra Olçar Erden’in yıllar önce babası için yaptığı yağlı boya martı resmi yer alıyor. Kitabın kapak ve sayfa tasarımları, aynı zamanda grafik tasarım öğretmeni olan Erden’in imzasını taşıyor.


 

1980 yılından itibaren, özellikle İznik çinileri üzerine çalışan ve kaybolup gitmekte olduğu sanılan Kütahya çiniciliğine yeni bir boyut ve dinamizm kazandıran Sıtkı Usta, farklı dokunuşlarıyla sanatında kendi tarzını oluştururken, kendisine ve sanatına ilham veren Kütahya’dan hiç kopmadı. Sıtkı Usta ayrıca, 16. yüzyıldan beri İznik ve Kütahya’da kullanılmayan mercan kırmızısı rengi üzerinde çalışmalar yaparak, mercan kırmızısını tekrar çini sanatına kazandırdı.

Kütahya çinilerini tüm dünyaya tanıtan, daima herkesin ilgisini buraya çekmeye çalışan Sıtkı Usta, çiniciliğe farklı bir boyut katarak bu geleneksel Türk el sanatının değerini ülke sınırlarının dışına taşıdı. Cenevre, Cezayir, Madrid, Londra, Tokyo, Osaka, Volos, Paris ve New York gibi dünya sanat piyasasının önemli merkezlerinde açtığı sergilerle önce yabancılar tarafından, daha sonraları ise Türkiye’den de büyük bir hayran kitlesi edindi.

ZİRVEYE ÇIKMAK KOLAY, FAKAT…

Sıtkı Usta’yı anlatırken, babasının sadece sanatıyla değil, ‘insan’ oluşuyla da tanınıp sevildiğini dile getiren Erden babasını şöyle anlatıyor:

“2008 yılında UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi ödülünü alan Olçar, zirveye çıkmanın kolay, fakat orda durmanın zor olduğunu dile getirmiştir hep. “Sıtkı” imzasını yukarıya doğru atmasının sebebi de budur. Onun zirveye çıkışını temsil etmektedir bu imza.

“Sıtkı Olçar daha sonraları “Çininin Picasso’su”, “Çini Dervişi” olarak anılacak ve bir dünya markası olacaktır. Bunun bilincinde olmasına rağmen, sanki bütün bu başarılara imza atan kendisi değilmişçesine tevazuu elden bırakmamıştır. Sadece sanatıyla değil, yaptığı faaliyetlerle, yardımseverliğiyle, sevecenliğiyle, gösterişi hiç sevmeyişiyle, doğallığıyla, mütevazılığıyla ve en önemlisi “insan” oluşuyla tanınmıştır.”

Kübra Olçar Erden’in kaleme aldığı Babamı Alan Martı adlı kitap, Arel Kitap etiketiyle okuyucuya sunuldu. Sıtkı Olçar’ın tüm sevenlerine ithaf edilen Babamı Alan Martı kitabının telif geliri, yardıma muhtaç kız çocuklarının eğitimi için kullanılacak.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com