Çin’e çağrı: Vahşi hayvan pazarları ve kullanımı yasaklansın!

KRONOS 07 Nisan 2020 DÜNYA

Çin’in Vuhan kentine ortaya çıkan yeni tip korona virüsünün vahşi hayvan satan bir markette başladığı ve dünyaya yayıldığı tahmin ediliyor. Virüs dünyaya yayılmaya devam ettikçe vahşi hayvan pazarları da daha çok gündeme gelmeye başladı; çevre ve hayvan hakları mücadelesi veren kurum ve kişilerin yıllardan beridir kapatılmasını istediği vahşi hayvan pazarlarının kapatılması için Çin’e çağrı yapılıyor.

“VAHŞİ YİYECEKLER LÜKS SAYILIYOR”

BBC Türkçe’de yer alan bir habere göre, dünya çapında insanların diğer hayvanlarla bağını artırmak için çalışan Humane Society International’ın Vahşi Yaşam Müdürü Adam Peyman, Vietnam’da yemek söylemek için bir restorana girdiğinde şok olduğunu söyledi. Menüde nesli tehlikede olan hayvanlardan geleneksel pirinç, erişte ve deniz ürününe kadar yemek vardı. Peyman’ın aktardığına göre dikenli vatoz, oklu kirpi, yumuşak kabuklu kaplumbağa, vahşi domuz ve keçi de sunulan yemekler arasındaydı.

”Bu yiyecekleri görmek bir sürprizdi. Ancak, bu tür vahşi yiyecekler lüks sayılıyor” diyen Peyman şu ifadeleri kullandı:

“Egzotik yemekler bazı Asya ülkelerinde statü ve zenginlik belirtisidir. Vahşi hayvanları yemek veya ilaç sektöründe kullanma arzusu, yasa dışı yollarla tedarik edilen, hastalıklar için üreme alanı oluşturan ve virüslerin insanlara sıçrama şansını artıran vahşi hayvan ticaretini şekillendiriyor. Vahşi hayvan tüketimi, özellikle türler arası hastalık taşıyan vahşi memeli hayvanlar insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu hayvanların yaban hayatından yasal olarak alınıp alınmadığını söylemek zor. Bazıları yasadışı bir halde kaçırılıp bu pazarlarda satılıyor olabilir.”

“SALGINLAR İÇİN SAATLİ BOMBA OLABİLİR”

Islak pazarlar Güneydoğu Asya’nın pek çok ülkesinde görülen tanıdık bir manzara. Canlı balıklar ve vahşi hayvanların yanında taze meyve-sebzeler satılıyor. Bu pazarlar isimlerini, yiyecekleri ıslak tutmak için kullanılan erimiş buzdan alıyor. Bu su aynı zamanda zemini temizlemek veya kesilen hayvanların kanlarını yıkamakta da kullanılıyor.

”Islak pazarlar salgınlar için bir saatli bomba olabilir” diyen Londra Zooloji Derneği Müdür Yardımcısı Profesör Andrew Cunningham, “Bu hayvanları sırf kendi erzak anlayışımız, eşyamız olarak talan etme biçimimiz bize bir şekilde geri dönüyor ve bu hiç şaşırtıcı değil” değerlendirmesinde bulundu.

KORONAVİRÜS VE DİĞER SALGINLAR NASIL ORTAYA ÇIKTI?

On binlerce ölüme yol açan güncel korona virüsü salgını Vuhan kentinin deniz ürünleri pazarında ortaya çıktı . Bir rapora göre adına rağmen pazarda balıktan daha çok yılan, oklu kirpi ve geyik satılıyordu. Pazarla ilişkili başlayan vakalar çemberi, dünyaya yayılmadan önce Çin’in içinde önemli ölçüde yayıldı. Yeni tip korona virüsünün kökeni bilinmiyor ancak, büyük olasılıkla bir yarasada ortaya çıktı, oradan bir diğer vahşi hayvana ve sonra da insana geçti.

Bilim insanları yıllardır hayvanlarda başlayan ve insanlara geçe salgınlara dikkat çekiyor. Bunlar arasında Ağır Akut Solunum Sendromu (Sars), Orta Doğu Solunum Sendromu (Mers) ve Ebola da var.

ÇİN’E ‘YASAKLAYIN’ ÇAĞRISI YAPILDI

New York merkezli Vahşi Yaşamı Koruma Derneği konuya ilişkin şu çağrıyı yaptı: “Canlı hayvan pazarlarını yasaklayın, yasa dışı kaçakçılığı ve vahşi hayvanların izinsiz avlanmasını durdurun. Bu sadece hastalığın yayılmasını engellemekle kalmayıp, ayrıca nesli tükenmekte olan hayvanlara neyin sebep olduğunu gösterecek.”

Çin’in Vuhan kentinde başlayan salgın bu yıl yasa haline gelmesi beklenen kararla tüm vahşi hayvanların çiftçiliğini ve tüketimini yasakladı. Oklu kirpi, Afrika misk kedisi ve kaplumbağa gibi hayvan yetiştiren vahşi yaşam çiftlikleri kapatıldı. Yine de vahşi hayvanların ilaç, evcil hayvan veya bilimsel deneylerde kullanılmalarını sağlayan boşluklar da mevcut. Aynı zamanda vahşi hayvan üretimli ürünleri kullanan geleneksel Çin ilaç sanayisi var. Yakın zamanda Çin hükümeti korona virüsüne karşı ayı safrası içeren tedavinin kullanımını onadı.

ARZ VE TALEP TEMEL SORUN OLARAK GÖRÜLÜYOR

Asıl meselenin talep olduğunu belirten Hong Kong Şehir Üniversitesi’nden Profesör Dirk Pfeiffer, “Bunları piyasaya arz eden kişiler, hayvanlar çiftlik hayvanı olsun olmasın, asıl kazanç kaynağı onlar. Bu sorunu halının altına süpürmek çözüm değil. O yüzden bunun aşamalı bir süreç olması gerekiyor” diye konuştu.

Bu bir salgının ilgiyi vahşi hayvan ticareti üzerine ilk çekişi değil. Çin’de 2002 yılında başlayan ve 700’den fazla can alan Sars salgını yarasalarla ve misk kedileriyle ilişkiliydi. Ancak, kaynak hiçbir zaman doğrulanamadı.

Londra Zooloji Derneği Müdür Yardımcısı Profesör Andrew Cunningham, gelecekte bir salgının önlemesi istiyorsa bunun sonuçları kadar nedenlerine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Sorunun kökünde doğanın tahribatı ve insanlarla hayvanları karşı karşıya getirmenin yattığını belirten Cunningham şunları söyledi:

“Korunan ormanlarda, ormanlar, ağaçlar hala orada ancak yaban hayatı pazarlara düştü. Parmakla göstermek kolay ancak sırf Çin’de değil, pek çok Batı ülkesinde de bu yaşanıyor. Egzotik evcil hayvanlarımızın olmasını seviyoruz ve bunların çoğu yakalanan vahşi hayvanlar. Bu yüzden evimizi de ülkemizi de düzene koymalıyız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com