Tüm dünyanın çeşitli önlemlerle baş etmeye çalıştığı Koronavirüsle ilgili her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor. Çin, Wuhan bölgesinden başlayıp, dünyaya yayılan bilimsel adıyla Covid-19’un yayılmasının önüne geçmesini başta aldığı önlemler ardından da hızlı test kitlerine borçlu. Hızlı test kitlerinin hastalığın teşhisi için çok önemli bir argüman olduğu tüm dünyada karşılık buldu. Başta Avrupa’da çeşitli ülkeler olmak üzere Türkiye de Çin’den 2 milyon adet hızlı test kiti sipariş etti.
BİLİM KURULU ÜYESİ ‘VERİMSİZ’ DEMİŞTİ
Ülkeye üç parti şeklinde gelmesi planlanan kitlerden gelen ilk parti kişiler üzerinde kullanıldı ancak verim alınamadı. Hatta bazı sağlıkçılar kitlerin “bozuk” olduğunu iddia etti. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ise kitlerle ilgili ilginç bir iddiada bulundu. Prof. Dr. Kara, test kitlerinin büyük oranda doğru sonucu vermediği ve Türkiye’nin ikinci ve üçüncü bir sevkiyat gerçekleştirmeyeceğini söyledi. Bilim Kurulu üyesinin bu açıklaması kamuoyunda “Kitler bozuk çıktı” algısına neden oldu.
‘ÇİN KİTLERİ BİZDEKİ VİRÜSÜ TANIMADI’
Ancak konuyla ilgili bir enfeksiyon hastalıkları uzmanı, Bilim Kurulu üyeleriyle aynı görüşte değil. Koronavirüs vakalarının tedavisi için bir süredir hastanede görevinin başında bulunan uzman kitler ve virüs konusunda ilginç bir iddia attı ortaya. Kronos’a konuşan uzman, “Çin, virüse karşı ülke çapında aldığı önlemlerle ve ellerindeki hızlı tanı kitleriyle hastalığın önünü kısa sürede aldı. Ancak ne Dünya Sağlık Örgütü’yle ne de ülkelerin Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezleri’yle yeterince bilgi paylaşmadı. Çin’de başlayan Koronavirüs bilimsel adıyla Covid-19 Avrupa’ya yayılana kadar mutasyona uğradı. Bu nedenle Çin kitleri mutasyona uğrayan virüsü tanımadı” diye konuştu. Çin’in bu konuda doyurucu bir açıklama yapmadığını sadece ülke çapında aldıkları önlemlerle ön plana çıktığını söyleyen uzman, “Bu nedenle kitler virüsle ilgili herhangi bir durumu teşhis edemiyor”
‘HASTA HAYATINI KAYBETTİ, TEST SONUCU HALA BELLİ DEĞİL’
Mevcut kitlerin uygulamasıyla ilgili olarak da konuşan enfeksiyon hastalıkları uzmanı, “Kitler öyle sanıldığı gibi 15 dakika ya da iki günde sonuç vermiyor. Hatta size şöyle bir örnek vereyim. 10 gün önce bir kişi çeşitli belirtilerle hastanemize başvurdu. Kendisine test yaptık. Ancak hasta bir hafta önce öldü. Testin sonucu hala çıkmadı. Bu nedenle cenazeyi morgda bekletiyoruz. Çünkü hastanın neden öldüğünü, Koronavirüs olup olmadığını test sonucu henüz elimize ulaşmadığı için rapor edemiyoruz. Bu şekilde birçok hastamız bekliyor, morglar da dolmak üzere” dedi.
DENEME-YANILMA YÖNTEMİ İLE TEDAVİ
Uzman, vakaların bir kısmının hastalığının tedavi edilmesiyle ilgili olarak da “Virüsü tanımadığımız için aslında tedavi yöntemi de yok. Tamamen deneme yanılma yöntemi. Hastalar üzerinde tüm viral ilaçları kullanıyoruz. Hangi ilaç kime iyi geliyor deneme yanılma yöntemiyle buluyoruz. Aşı olmadığı için şimdilik başka bir tedavi şekli maalesef yok” diye konuştu. Sağlıkçıların çok zor şartlar altında çalıştığını, gerekli malzemelerin tedarik edilemediğini hatta hastayla direk teması olanların bir hafta boyunca aynı koruyucu tulumu giymek zorunda kaldıklarını söyledi.
ACİL SERVİSTE ÇALIŞAN HEMŞİRE: ‘TULUMUMU EVDE YIKIYORUM’
Aynı hastanede acil hemşiresi olarak çalışan bir kadın hemşire ise malzeme eksikliğinden şikayet etti. Hemşire, “Ambulansta çalışıyorum ve sürekli hasta taşıyoruz. Günde kaç eve giriyoruz, kaç kişiyle temas ediyoruz bazen sayamıyorum. Bir hafta boyunca aynı koruyucu tulumu giyiyorum. Tulumu evde yıkayıp işe öyle geliyorum. Maske konusuna ise girmek bile istemiyorum” dedi.
