CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun itham edici, milletvekillerini suçlayan, hedef gösteren üslubundan vazgeçmesi, sözlerinin ne anlama geldiğini tartarak konuşması gerektiğini söyledi.
Tanrıkulu, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Ankara’da gözaltına alınırken üniversite öğrencisi bir kadının polis tarafından taciz edilmesini değerlendirdi.
Tanrıkulu, bu görüntüleri gördüğü andan itibaren “kanının donduğunu” söyleyerek, bu genç kadına ulaştığını, salı günü suç duyurusunda bulunduğunu, daha sonra bu haberi yapan gazetecinin gözaltına alındığını ifade ederek, şiddete başvurmadan herkesin toplantı, gösteri yürüşü, ifade özgürlüğü haklarını kullanması gerektiğini kaydetti.
Şiddete başvurmayan vatandaşların gözaltına alınmasının anayasa dışı olduğunu belirten Tanrıkulu, “Cinsel saldırı vardır, cinsel saldırı çıplak gözle görülecek kadar açıktır. Kastının ne olduğunu araştırmak siyasetçiye değil yargıya düşer. Ankara Emniyet Müdürlüğü, ‘Bağımsız, şeffaf, idari soruşturma başlatılmıştır, polis memuru da açığa alınmıştır.’ şeklinde açıklama yapması gerekirken, cinsel saldırı suçunu koruyan, meşrulaştıran bir açıklama yaptı.” diye konuştu.
‘HERKES CİNSEL ŞİDDETE KARŞI ÇIKMALI’
Cinsel saldırıya, kadına şiddete herkesin, her alanda karşı çıkması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, bunların hiçbir şekilde meşru gösterilemeyeceğini ancak bunun üzerinde de bütün emniyet teşkilatının suçlanamayacağını söyledi.
TACİZ MAĞDURU MERVE DEMİREL TBMM’DE
Öte yandan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Ankara’da gözaltına alınırken tacize uğrayan Merve Demirel’e sahip çıktı. Kaya, “Merve Demirel burada. Meclisin absürtçe, saçmaca koyduğu yasaktan dolayı şu anda kürsüde yanımda değil ama Meclisin çatısı altında şu anda beraberiz” diye konuştu.
Kaya, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “postmodern darbe” olarak nitelendirilen 28 Şubat’ın yıl dönümünün yaklaştığını belirterek, o günlerde yaşananların dün gibi akıllarında olduğunu söyledi.
‘HERKES İÇİN ADALET, HERKES İÇİN ÖZGÜRLÜK’
O dönem yaptıkları eylemlerde ve meydanlarda, “Herkes için adalet, başörtüye özgürlük” dediklerini anımsatan Hüda Kaya, “Aradan yıllar geçti ve o dönemlerde eylemlerimizin yanından bile geçmeyen bir kısım odaklar iktidar oldu. Güç bu sefer onların eline geçti. Beklediğimiz adalet, özgürlük ve onurlu yaşam gerçekleşti mi? Hayır. Dün de kadınlar üzerinden kendini, zulmünü, çirkinliğini gösteren güce tapan darbeci, eril, iktidarcı odaklar bugün de varlığını AKP iktidarıyla sürdürmektedirler.” görüşünü savundu.
‘TACİZİ HABER YAPAN GAZETECİ NEDEN GÖZALTINDA?’
Ankara’daki taciz iddiasına değinen Kaya, “Merve Demirel burada. Meclisin absürtçe, saçmaca koyduğu yasaktan dolayı şu anda kürsüde yanımda değil ama Meclisin çatısı altında şu anda beraberiz. 28 Şubat açıklamasını beraber yapıyoruz. Bunun için geldi.” ifadesini kullandı.
Merve Demirel’in yanında olduklarını ve ona sahip çıktıklarını dile getiren Hüda Kaya, “Kadınlara düşmanlık edenlere, erkekçi, tacizci zihniyetleri ile bizlere ‘hodri meydan’ diyenlere biz de buradan ‘hodri meydan’ diyoruz.” diye konuştu.
‘MERVE BURADA, TBMM’DE’
Kaya, şöyle devam etti:
“Yıllardır bıkıp usanmadan ve utanmadan ‘Kabataş’ta başörtülü bacımı taciz ettiler’ yalanına sarılanlar ve bu yalana inananlar, iddia ettiğiniz o kadın hani nerede? Dürüstçe yüzünü bile gösteremediniz ama Merve Demirel işte burada. Şimdi de ‘Benim başörtülü bacıma saldırdılar’ diyebiliyor musunuz? Hayır. Yine tacize, şiddete, tecavüze, istismara sahip çıkan sizlersiniz. Türkiye’nin ilk başörtülü belediye başkanına kayyum atayıp yıllardır hapseden bu iktidardır. Ailece 28 Şubat sürecinde hapishane hapishane dolaştık, defalarca gözaltına alındık ancak bu kadar ağır bir işkence, taciz, baskı ve şiddet ortamına şahit olmamıştık. Türkiye, her alanda son dönemlerin en kötü, karanlık yıllarını yaşamaktadır.”
