61 yaşındaki Hüseyin Yüce, Burdur Cezaevinde 47’inci ayını doldurmak üzere. Aynı cezaevinde oğlu ve damadı da bulunan Yüce’nin kızı da aynı yerde 5 ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. Yüce'nin aldığı cezanın karşılığı olan ‘yatarı’ bitmesine rağmen tahliye edilmiyor.
Hüseyin Yüce, eşi Hafize Yüce, oğlu Yusuf Yüce ve torunuyla.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra “örgüt üyeliğinden” 6 yıl 3 ay ceza verilen Hüseyin Yüce, cezaevinde kalması gereken süre dolmasına rağmen tahliye edilmiyor. 44 ay “yatarı” olan Yüce’nin cezasının bir yılı “denetimli serbestlik” kapsamında değerlendiriliyor ve yüzlerce kişi gib, fazladan hapiste yatmak zorunda kalıyor.
4 yıldır Burdur E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hüseyin Yüce 61 yaşında. Burdur’un Bucak ilçesinde esnaflık yapıyordu. Kızının düğününe iki hafta kala, tanık ifadelerine dayanılarak, dini sohbetlere katılmaktan tutuklanarak cezaevine kondu. Daha sonra da ailesinin geri kalanı hapisle tanıştı. Oğlu, damadı, son olarak da kızı tutuklanarak aynı cezaevine konan Hüseyin Yüce, cezasının hapis karşılığı olan 44 ayı doldurmasına rağmen tahliye edilmiyor. Şakran Cezaevi’nde 5 ay kaldıktan sonra tahliye edilen kızı Vesile Cingöz, dört gözle babasının tahliyesini beklediklerini söylüyor.
Hüseyin ve Hafize Yüce
Kronos’a konuşan Vesile Cingöz, babası, ağabeyi ve eşinin cezaevine olmasını “çok zor” sözleriyle özetliyor. Ailece yaşadıklarının normal olmadığını belirten Cingöz, “İnsan hangisine üzüleceğini şaşırıyor. Ama babam yaşlı, süresi doldu. En azından o çıksa aramıza dönse diye umutla bekliyoruz. Her gün dilekçe veriyoruz” diyor.
Vesile ve Osman Cingöz
“ANNEM PSİKOLOJİ İLAÇLARIYLA SAKİ KALIYOR”
Babasının normal şartlarda’2,5 ay önce tahliye olması gerektiğini aktaran Vesile Cingöz, yaşananlardan dolayı annesinin psikolojisinin de bozulduğunu kaydediyor. Annesinin ilaçlar sayesinde sakinleştiğini belirten Cingöz, “Annem psikoloji ilaçları kullanıyor. Dertten tasadan. Üst üste olduğu için kaldıramıyordu. İlaçlarla sakinleşiyordu. Ben çıkınca biraz daha iyi oldu, moral buldu. Babamın da çok umudu yok ama yine de “sebeplere dokunun” diyor. Her konuştuğumuzda “arayıp soruyor musunuz” diye soruyor. 13 Mayıs’tan beri iyi bir haber bekliyoruz. Her gün dilekçe veriyoruz, bugün yarın kesin çıkar diye bekliyoruz ama gün, saat bekliyoruz. Bu bekleme hali o kadar zor ki. Sanki bir an her şey değişecek gibi ama değişmiyor. Yargıtay’ın belirlediği bir tarih de yok. Öylece bekliyoruz. Bu da insana çok zor geliyor” şeklinde konuşuyor.
“AİLEMİZ DARMADAĞIN”
Yetkili mercilerin harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Vesile Cingöz, “İsteğimiz sadece gerekli mercilerin görevini yapması ve dosyasını incelemeleri. Oğlu ve damadı içeride, ben kızı, içeriden yeni çıktım. Ailemiz darmadağın. Lütfen görevinizi yerine getirin, babamın dosyasını inceleyin” diyor. Cingöz, matematik öğretmeni olan eşinin de 29 aydır tutuklu olduğunu söylüyor.
Babasının cezasının Yargıtay’ca onandığını anlatan Vesile Cingöz, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazıyla kararın bozulduğunu aktarıyor. “Babamın dosyası şimdi Yargıtay Ceza Dairesi Genel Kurulu’nda bekliyor. Yani cezası infaz olunduğu halde, dosyası yeniden görüşülmediği halde cezaevinde beklemek durumunda kalıyor” ifadelerini kullanıyor.
AĞABEY YUSUF YÜCE UZMANLIĞINA 4 AY KALA TUTUKLANDI
Ağabeyi Yusuf Yüce’nin durumunu da anlatan Vesile Cingöz, şunları aktarıyor: “Abim Yusuf Yüce 17 aydır tutuklu. 8 yıl 9 ay hüküm aldı. Kendisi Abant İzzet Baysal Üniversitesi Hastanesinde dahiliye doktoruydu. Uzmanlığını almasına dört ay kala tutuklandı. Eşi Nurten Yüce abim cezaevine girdikten sonra 4 yaşındaki oğlu ile maddi manevi zorluk yaşadı, yüz felci geçirdi. Ben de 5 ay tutuklu kaldım. Ailemde çok tutuklu bulunduğundan hükümle bırakıldım.”
