Çevirmenler Meslek Birliği Yönetim Kurulu, geçtiğimiz günlerde Yapı-Kredi Yayınları arasından çıkan Kız Çocuk Hakları Bildirgesi ve Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi kitaplarının ‘müstehcen’ bulunarak toplatılması ve çevirmene de dava açılmasına yönelik açıklama yaptı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından “Müstehcen yayınların yayılmasına aracılık etmek” suçlamasıyla çevirmenin hapis cezasına çarptırılması istendiği hatırlatılan açıklamada, iddianamede ‘çevirmenin hem kitabın basım, hem yayım hem de dağıtımından, hatta çiziminden dahi sorumlu tutulduğu’ vurgulandı.
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ANAYASAL GÜVENCE ALTINDADIR”
Açıklamada, “Çevbir olarak kitap çevirmenliğinin pratik gerçekleriyle ilgisi olmayan bu tutumu kınıyor, çevirmenlik mesleğinin icra edilmesini zorlaştıran bu tür uygulamalara son verilmesini talep ediyoruz. Meslektaşımızın yanındayız, yargılama sürecini de doğrudan takip edeceğiz” denildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğü, temel hak ve özgürlüklerimizden biridir ve anayasal güvence altındadır. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımı asıl, sınırlandırılmaları istisnaidir. İçeriği son derece öznel ve belirsiz olan, tartışmalı yorumlara açık müstehcenlik kavramı adı altında, nesnellikten uzak bir değerlendirilmeyle sınırlandırılması demokratik toplum düzeniyle bağdaşmayan bir uygulamadır ve kabul edilemez.”
“YAPI-KREDİ YAYINLARI’NI VE KAMUOYUNU DESTEĞE ÇAĞIRIYORUZ”
Çevbir açıklamasında çevirmenin yalnız bırakıldığı da vurgulanarak, yaşanan sürece tüm tarafların karşı çıkması gerektiği vurgulandı. Kamuoyunu çevirmene desteğe çağıran Çevbir açıklamasında, “Her çeviri kitap, bir ürün olarak birden fazla tarafın –farklı nitelikte de olsa– ortak emeğiyle ortaya çıkarılır: Yazarın, yayınevinin ve çevirmenin ortak ürünüdür. Çevirmen haklarını ve ifade özgürlüğünü savunan bir meslek örgütü olarak, bu ortak üretime imza atan taraflardan herhangi birinin yargılanmasını aynı ölçüde kabul edilemez buluyoruz. Bununla birlikte, ifade özgürlüğüne bu tarafların hepsinin aynı şekilde ve yüksek sesle sahip çıkması gerektiğini özellikle belirtmek istiyoruz; şimdiye kadar yalnız bırakılmış çevirmene, yargılama sürecinde destek olunmalıdır. Yapı-Kredi Yayınları’nın yanı sıra kamuoyunu çevirmenin yanında durmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
